Bir Ocak 2025 Tarihinden İtibaren Bir İşçinin Çalıştırıldığı İşyerlerinde de İşverenler, İSG Uzmanından ve İşyeri Hekiminden Hizmet Almak Zorundadır Bilindiği üzere (suallere de cevaben) 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre, 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu, en son 7491 Sayılı Kanun ile 31.12.2024 tarihine kadar ertelenmişti.

Bundan dolayı, 50'den az çalışanı olan yada bir kişi dahi olsa ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu 01.01.2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

6331 sayılı Kanun ile iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı bir tek kanun çatısı altında birleştirilmiş ve  "işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut olan güvenlik şartlarının iyileştirilmesi" amaçlanmış ve Kanun buna münhasır olarak çıkarılmıştı.

Bu bakımdan, çalışma hayatında çok önemli değişiklikler yapılmış olan bu kanunla, çalışma ve iş hayatına yeni bazı önemli kavramlar girmiş, işverenlere ve çalışanlara da yeni bazı önemli yükümlülükler getirilmiştir. Bunlardan maksat, son birkaç yıldır Türkiye' de büyük çapta ve kitlesel olarak meydana gelen ve çok sayıda can ve mal kaybına yol açan iş kazalarını önlemek ve mümkün olan asgari düzeye indirmektir.   

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İŞVERENE GETİRİLEN YÜKÜMLÜLÜKLER NELERDİR?

İş Sağlığı ve güvenliği Kanunu ile İşverenlere Getirilen Yeni Yükümlülükler 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre az tehlikeli sınıfta yer alan ve bir işçinin bile çalıştığı işyerleri için 30.06.2012 yılından beri ertelenen iş sağlığı güvenliği ve işyeri hekiminden hizmet alma zorunluluğu yeni bir erteleme olmadığı için 01.01.2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla artık tüm kamu kurumları ve çalışan sayısı fark etmeksizin özel sektör tüm işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu başlamıştır.   

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 38. Maddesi gereğince, kamu kurumları ile 50'den az çalışanı olan (bir kişi de olsa) ve az tehlikeli sınıfta yer alan ( büro, ofis, kahvehane, mağaza, lokanta, kuaför vs)  farketmez bütün işyeri işverenlerine, , 4857 sayılı İş Kanunundaki sorumluluklarına ilave olarak yeni önemli yükümlülükler getirilmiştir.

Aynın Kanun'un 4. maddesinin 2. bendinde açıkça belirtildiği gibi işyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırma maktadır. İşyerinin faaliyeti ve çalışanların sayısı tek kişi dahi olsa fark etmeksizin tüm işverenlerin idari para cezalarıyla karşılaşma maları için kanuni zorunlu ve gerekli olan bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri çok

İLGİLİ KANUNA GÖRE TARAFLAR İÇİN ÖNEM ARZ EDEN DURUMLAR?

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işbirliğiyle hazırlanan sertifika programına katılarak başarılı olan işveren veya işveren vekilleri elliden az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendileri yürütebilecek tir.

50'den az sayıda çalışanı olan ve az tehlikeli sınıftaki işyerlerinde iş güvenliği uzmanı görevlendirme menin cezası 2025 yılında yeniden değerleme oranı olan %43,93 artışa göre her ay için 88.663 TL'dir. İşyeri hekimi görevlendirilmemesi nin cezası de keza her ay için 88.663 TL'dir. 

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU KAPSAMINA GİREN VE GİRMEYEN İŞYERLER HANGİLERİDİR?

İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu Kapsamına Giren Ve Girmeyen İşyerleri 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun kapsam ve istisna başlıklı 2. maddesi Kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, Çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına,

Faaliyet konularına (hangi alanda çalıştırıldıkları na veya ne iş yaptırıldıklarına) bakılmaksızın tüm çalışanlara uygulanacaktır. Ancak Kanunun 2. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilmiş olan faaliyetler ve kişiler hakkında İş Sağlığı ve Güvenliği hükümleri uygulanmaz.

ÖRNEK VERMEK GEREKİRSE BUNLAR?

a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerleri dekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.

b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.

c) Ev hizmetleri.

ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.

d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleridir.

Görüldüğü üzere özelliği gereği yukarıda belirtilen iş kolları ve işyerleri Kanunun uygulama alanı dışında tutulmuştur. (c) ve (ç) fıkralarında belirtilenlerin kimler olduklarının özellikle vurgulanması gerekmektedir.

Bilindiği üzere ev hizmetleri; ticari niteliği olmayan ve ikamet amaçlı kullanılan konutlarda yapılan bakıcılık, hizmetçilik, mürebbiyelik, temizlikçilik gibi faaliyetleri kapsamaktadır. Bu nedenle apartmanlarda yapılan kapıcılık hizmetlerinin ev hizmetleri ile karıştırılmaması gerekmektedir. Kapıcılık İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulaması kapsamındadır ve kapıcılık faaliyetinin yürütüldüğü apartman işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılması bir zorunluluktur.

Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlardan kasıt ise 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yürütülen faaliyetler kastedilmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 3. maddesinde çalışan: "Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişi" olarak tanımlanmıştır der ilgili kanunlar.

Sağlıkla kalın...