Allah’u Teâla Yeryüzünün halifesi olarak insanı yaratmıştır. İnsana da akıl, fikir, irade, düşünme, konuşma gibi üstün meziyetler vererek emir ve yasaklarının muhatabı kılmıştır. Yine Yüce Allah, insanoğlunu başıboş bırakmamış, gönderdiği peygamberlerle, kitaplarla kendisine istikameti, dosdoğru yolu da göstermiştir.
İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem (as), son peygamber ise Hz. Muhammed Mustafa (sav)’dir. Peygamber Efendimizin bildirdiğine göre Allah’u Teâla 124 bin peygamber göndermiştir. Biz Müslüman olarak, Allah’ın gönderdiği bütün peygamberlerin hak olduğuna iman ederiz.
Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (sav), kitapların sonuncusu da bütün yeryüzündeki insanların hidayeti için gönderilen ve hükmü kıyamete kadar devam edecek olan Kur’anı Kerimdir. Dolayısıyla yeryüzündeki bütün halklar Hz. Muhammed (sav)’e ve getirmiş olduğu Kur’anı Kerime iman etmekle mükelleftirler.
Allah’u Teâla, iman etmeyi kişilerin tercihlerine bırakmış, kimseyi zorla Müslüman yapmadığı gibi kimseyi de zorla inkârcı da yapmamıştır. Kişiler de tercihlerine göre ceza veya mükâfata hak kazanırlar.
Peygamber Efendimizin getirmiş olduğu İslam dini, 23 yıllık tebliğ süresince Arabistan’ın dışına yayılarak kısa sürede Anadolu, Kafkaslar, Asya, Afrika ve daha sonra Avrupa’ya kadar yayılmıştır.
Günümüzde ise dünyanın dört bir tarafında yaşanan, takribi olarak 2 milyar mensubu bulunan hak dindir.
Bu durum ortada iken, peygamber Efendimiz (sav)’i hicvetmeye çalışmak, tasvirlerini yapmak, aleyhinde yazılar yazmak, karikatürler çizmek hiç kimsenin hakkına da değil, haddine de değildir. Hele hele böyle bir kışkırtmayı, böyle bir edepsizliği, böyle bir hakareti halkının çoğu Müslüman olan Türkiye’de yapmak kabul edilir bir durum değildir.
Sahabei Kiram, peygamberimiz (sav)’e hitap ederken sevgilerinden dolayı: ‘Anam babam sana feda olsun Ya Resulullah!’ derlerdi.
Böyle bir sevgiyi şimdi de gönlünde taşıyan 100 milyonlar varken, hadsiz İslam düşmanları, ne cüretle sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed (sav)’e hakaret etmeye cesaret edebiliyorlar. Böyle hadsizlere devlet, şahıslara bırakmadan gerekli cezaları vermelidir.
Peygamberimizi canımızdan daha çok sevmek imanımızın gereğidir. Bu konuda birçok ayet vardır. Bunlardan birinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: ‘Resulüm Deki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınız bağışlasın.
Allah Ğafur ve Rahimdir’ (Ali İmren 31) peygamber Efendimiz (sav) de bir hadisi şeriflerinde: ‘Sizden biriniz beni annesinden, babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha fazla sevmedikçe gerçekten iman etmiş olamaz’ (Buhari Kitabul İman)
Bugünkü yazımızı güzel bir söz ile bitirelim. ‘Muhammedun beşerun la kel beşer. Bel huwe kel yakutu beynel hacer’ . Muhammed (sav) de bir beşerdir. Lakin o her beşer gibi değil, belki taşlar arasındaki yakut gibidir.