Uzmanlar, antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen kronik boğaz rahatsızlıklarında mutlaka ağız ve çene cerrahisi değerlendirmesi yapılması gerektiğini söylüyor. Yıllarca faranjit sanılan durumun altında çok daha ciddi bir neden olabilir.

GİZLİ DİŞ ENFEKSİYONU YILLARCA TEŞHİS EDİLEMİYOR

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, toplumda yaygın görülen kronik boğaz ağrılarının büyük bir kısmının, gömülü 20 yaş dişlerinden kaynaklandığını vurguladı. Özkan’a göre bu dişler çoğu zaman semptom vermeden, sessizce iltihaplanıyor. Arka boğaza yakın konumda oldukları için sürekli bir inflamasyon kaynağı haline geliyorlar ve hastalar yıllarca yanlış tedavilerle oyalandıklarını fark etmiyor.

BOĞAZ AĞRISININ KAYNAĞI AĞIZ OLABİLİR

Boğaz kültürü temiz çıkan, ancak sık sık faranjit, tonsillit ya da larenjit atakları geçiren hastaların mutlaka bir diş hekimine başvurması gerektiğini belirten Özkan, ağızda görünmeyen bu dişlerin çoğu zaman yalnızca röntgenle tespit edilebildiğini belirtti. 2024 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre gömülü 20’lik dişi olan hastaların %62’sinde boğaz mukozasında kronik inflamasyon saptandı.

Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde Antimikrobiyal Farkındalık Eğitimi Gerçekleştirildi
Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde Antimikrobiyal Farkındalık Eğitimi Gerçekleştirildi
İçeriği Görüntüle

YANLIŞ TEDAVİ, DOĞRU SORUNU GİZLİYOR

Gömülü 20’lik diş kaynaklı boğaz şikayetlerinde, antibiyotik ve pastiller sadece geçici rahatlama sağlıyor. Sorunun kökenine inmeden yapılan bu tedaviler bağışıklık sistemini zorluyor ve antibiyotik direncine neden olabiliyor. Ayrıca şikayetler genellikle çene altı ağrısı, sabahları yutkunurken batma hissi, kötü ağız kokusu, çarpık ön dişler ve geniz akıntısı gibi belirtilerle birlikte görülüyor.

DİŞ ÇEKİMİ SONRASI BÜYÜK ORANDA İYİLEŞME GÖZLENİYOR

Sağlık Bakanlığı'nın 2024 verilerine göre yılda dörtten fazla faranjit atağı geçiren hastaların yüzde 38’inde gömülü 20’lik diş tespit edildi. Bu hastalarda yapılan cerrahi çekim sonrası enfeksiyon nüksü yüzde 87 oranında azaldı. Ayrıca ağrı şikayetlerinde büyük düşüş, geniz akıntısı ve öksürükte ise %72’ye varan iyileşme gözlendi.

CERRAHİ MÜDAHALE KİŞİYE ÖZEL PLANLANMALI

Gömülü dişin çekimi, basit bir işlem değil. Dişin çene içindeki pozisyonu, sinirlere yakınlığı, kemiğe baskısı ve komşu dişlerle olan ilişkisi detaylı olarak analiz edilmeli. Bu nedenle panoramik röntgenin yanı sıra, gerektiğinde 3 boyutlu dental tomografi kullanılıyor. Tedavi; steril koşullarda, uzman bir çene cerrahı tarafından gerçekleştirilirse komplikasyon riski minimuma indiriliyor.

18-35 YAŞ ARASI KADINLAR EN RİSKLİ GRUP

Yapılan incelemelerde, özellikle 18-35 yaş arası kadınlarda gömülü dişe bağlı boğaz şikayetlerinin daha sık görüldüğü belirtildi. Ağız açmada zorluk, çene ve kulak ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteren bu durum, zamanında müdahale edilmediğinde sinüs enfeksiyonlarından kulak çınlamasına kadar ilerleyebiliyor.

GEÇMEYEN FARANJİTTE ÇENE CERRAHİSİ DEĞERLENDİRMESİ ŞART

Prof. Dr. Özkan son olarak, “Farenjit, tonsillit gibi tanılar çoğu zaman ikincil rahatsızlık. Eğer asıl kaynağı aramazsanız yıllarca gereksiz tedavilerle zaman kaybedersiniz. Diş ve çene cerrahisi değerlendirmesi, bu döngüyü kırmak için ilk adım olabilir” uyarısında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi