Pazar günü İstanbul İstiklal Caddesi’nde saat 16.20’de meydana gelen patlama, tüm ülkenin gündemini değiştirdi. 6 kişinin hayatını kaybettiği patlamada, yüze yakın kişi yaralandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada, patlamada, terör kokusunun olduğunu duyurmuştu.
Yapılan incelemede bin 200 güvenlik kamerası tarandı, patlamayı gerçekleştiren kadın teröristin Suriye uyruklu Ahlam Albashır olduğu belirlendi. Teröristin PKK/PYD tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiği ortaya çıktı.
Emniyet Genel Müdürlüğü patlamada kullanılan bombanın yüksek güçlü patlayıcılardan TNT olduğunun tespit edildiğini açıkladı.
Patlama sonrası yoğun güvenlik önlemleri alınmış, cadde önce trafiğe kapatılmış, ardından beton saksıların yanındaki tahta banklar kaldırıldıktan sonra, yeniden trafiğe açılmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı son açıklamada teröristlerin yakalandığını ifade ederek, “Yakalanmasaydılar, Yunanistan’a kaçacaklardı” ifadesini kullandı.
ABD Büyükelçiliği'nin taziye dileğini de kabul etmediklerini belirten Bakan Soylu, “İstanbul’da 6 yıldır böyle bir terör olayı görmedik. Sadece bu yıl 200 terör olayı engelledik. Ama terörün yüzü böyle acımasızdır. Siz 200 tane engellersiniz. Bir tanesi patlar ve bütün canınızı yakar. Biz bize verilen mesajı biliyoruz. Operasyonlar devam ediyor. Olay sonrası yapılan bir teknik dinlemede çok açık bir şekilde terör örgütünün talimatı teröristin öldürülmesine yöneliktir. Teröristi öldürüp olayın ardıl sebeplerini çözmemizi engelleyecek bir plan hazırladıkları ortada” ifadelerini kullandı.
Değerli okurlar, gerçekten de terörü her koşulda lanetlemek lazım. Bir açıklama yapıldığında, ‘ama’, ‘lakin’, ‘fakat’ diyerek, terörü lanetlemek doğru değildir.
Bu olayı yapanların kimler olduğu ortaya çıktı. Onların bağlı olduğu örgütleri bir dönemler düşman olarak görmeyenler, acaba şimdi görmüş müdür, bunu sorgulamak lazım.
Gerçekten de ülkemizin çevresi adeta ateş çemberi. Çevremizde sıkıntılı bölgeler vardır.
Öte yandan patlamada yaralananlardan, 50 kişinin taburcu olması da az da olsa, sevindiricidir.
Hayatını kaybedenlerle ilgili hikâyeler, kalbi olan, merhamet sahibi herkesi derinden etkiliyor. Öksüz kalan çocuklar, hayatını kaybeden küçücük bedenler…
Patlama sonrası ülkenin en tepesindeki isimlerden, bakanlara, milletvekillerine, siyasi parti genel başkanlarına kadar, çok sayıda taziye mesajı ve açıklamalar yapıldı.
Teröre karşı ortak hareket edilmesi gerektiği belirtildi.
Bizler de terörün her türlüsünü bir kez daha lanetliyoruz. Rabbim böylesi terör olaylarını yapanları, yaptıranları, yapılmasına sevinenleri ‘Kahhar’ ismiyle, kahretsin!