6 Mayıs Dünya Astım Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, alerjenlerin başında polenlerin geldiği belirtilerek, havaya karışan polenlerin hassas bireylerde saman nezlesi ve astım gibi sağlık sorunlarına neden olabileceği ifade edildi.
Uzmanlar, astımın çeşitli uyarıcılara bağlı olarak solunum yollarını oluşturan bronşların daralması, ödem ve balgam gibi yapışkan sıvıların hava yollarını tıkamasıyla ortaya çıkan ve nefes darlığına yol açan bir hastalık olduğunu belirtti. Düzenli tedaviyle astımın kontrol altına alınabileceğine işaret eden uzmanlar, dünya genelinde yaklaşık 300 milyon kişide görülen bu hastalığın her yıl 250 bin ölüme neden olduğunu ve Türkiye’de her 12 erişkinden birini, her 7 çocuktan birini etkilediğini kaydetti.
Astımın Belirtilerine Dikkat Edilmeli
Astımın temel belirtilerinin hırıltılı solunum, balgam, nefes darlığı ve öksürük olduğunu belirten uzmanlar, ani başlayan belirtilerin "astım atağı" veya "astım krizi" olarak tanımlandığını ifade etti. Soğuk hava, sigara dumanı, kirli hava, enfeksiyonlar, aşırı yorgunluk, polenler, hayvan tüyleri ve psikolojik etkenlerin astım ataklarını tetiklediği bildirildi.
Bahar Aylarında Koruyucu Önlemler Şart
Bahar mevsiminde alerjik hastalıkların daha fazla görülmesinin polen yoğunluğundaki artışla ilişkili olduğu belirtilerek, alerjik astım hastalarının sabah saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçınmaları ve mümkünse polen maskesi kullanmaları önerildi.
Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde şu önlemlerin alınması tavsiye edildi:
-
Evler öğleden sonra havalandırılmalı.
-
Dışarıdan eve gelindiğinde giysiler hemen değiştirilip yıkanmalı, mümkünse duş alınmalı.
-
Çamaşırlar açık havada kurutulmamalı, kurutma makinesi tercih edilmeli.
-
Ev ve araç klimalarının polen filtreleri düzenli olarak değiştirilmelidir.
-
Polen mevsiminde sigara dumanı, toz, boya kokusu ve parfüm gibi irritanlardan uzak durulmalıdır.
Astımla Sorunsuz Yaşamak Mümkün
Alerjik hastalıkların genetik yatkınlıkla ortaya çıktığını belirten uzmanlar, bu hastalıkların tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını, uygulanan tedavilerin ise belirtilerin hafifletilmesini ve hastalığın kontrol altında tutulmasını sağladığını kaydetti. Astımın düzenli tedaviyle kontrol edilebildiğini ve bu sayede bireylerin kaliteli bir yaşam sürdürebileceklerini vurguladı.
