Vanlı çocuklar Filistin için yürüdü

Van'da yüzlerce çocuk, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını protesto etmek için yürüyüş düzenledi. Minik çocuklar, İsrail'in saldırıları sonucu hayatını kaybeden Gazzeli çocuklar için destek yürüyüşünde bulundu.

Vanlı çocuklar Filistin için yürüdü

Van Filistin'e Destek Platformu organizasyonuyla Van Beşyol Meydanı'nda bir araya gelen çocuklar, bombardıman altında yaşam mücadelesi veren Filistinli çocuklar için tek yürek oldu. Ailelerin de destek verdiği yürüyüş programı Kent Meydanı'na kadar devam etti.

Yürüyüş sonrası basın açıklamasını okuyan çocuklar, kendileri gibi mutlu ve özgür olmayı hak eden tüm çocuklar adına büyüklere seslendi. Beyza Gündüz'ün sunuculuğu yaptığı program, Hüseyin'in Demir'in okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

"BİZ ÇOCUĞUZ VE HAKLARIMIZ VAR"

Daha sonra topluluk adına açıklama yapan, Hamza, Hifzullah, Zeynep ve Berra isimli çocuklar, "Bizler Çocuklar olarak bilinçli, özgür ve mutlu çocuklarız. Bugün bizim gibi mutlu ve özgür olmayı hak eden tüm çocuklar adına siz büyüklere ve bizi dinleyen arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Biz çocuğuz ve haklarımız var. Ben sıcak ve güvenli bir evde yaşama hakkına sahibim. Güvensiz bir yığın tuğlanın arasında uyumak istemiyorum. Filistinli Zeynep de güvenli ve Sıcak bir evde yaşamalı. Biz çocuğuz ve haklarımız var. Ben karnım acıktığında sağlıklı ve temiz yemekler yeme hakkına sahibim. Kuru ve küflü ekmek yiyip çamurlu su içmek istemiyorum. Filistinli Ahmed de temiz ve lezzetli yemekler yemeli. Biz çocuğuz ve haklarımız var. Ben okula gidip gelecekte ülkeme ve dinime faydalı bir insan olmak için eğitim alma hakkına sahibim. Yaralanma ve hakarete uğrama korkusuyla evde kalmak istemiyorum. Filistinli Rabia da eğitim alıp doktor olabilmeli. Biz çocuğuz ve haklarımız var. Ben hasta olduğumda doktorda tedavi olma ve ilaç kullanma hakkına sahibim. Siyonist bir asker tarafından vurulup ölmek istemiyorum. Filistinli Ahmed Yasir de ölmemeli. Biz çocuğuz ve haklarımız var. Ben sokaklarda özgürce dolaşma hakkına sahibim. Karanlık bir odaya kapatılıp kuşların uçuşunu görmekten mahrum kalmak istemiyorum. Filistinli Muhammed de özgürce sokaklarda gezebilmeli. Biz çocuğuz ve haklarımız var. Ben en sevdiğim oyunları arkadaşlarımla oynama hakkına sahibim. Elime taş alıp eli silahlı askerlerden kaçmak istemiyorum. Filistinli Meryem de evcilik oynayıp bebeğinin saçını örebilmeli. Biz çocuğuz ve haklarımız var. Bizim sıcak ve güvenli evlere ihtiyacımız var. Sokaklar bizim evimiz değil. Bizim temiz ve sağlıklı yiyeceklere ihtiyacımız var. Otlar ve çamurlu sular bizim yemeğimiz değil. Bizim okula gitmeye defterlerimize yeni bilgiler yazmaya ihtiyacımız var. Eli silahlı Siyonist askerlere karşı taşla savaşmak bizim görevimiz değil. Bizim hasta olduğumuzda hastaneye gitmeye ihtiyacımız var. Siyonist askerler tarafından vurulup sakat kalmaya değil. Bizim gökyüzünde uçurtma uçurmaya ihtiyacımız var. Gökyüzünden gelen bombadan kaçmaya değil. Peki, size soruyorum. Filistinli Ahmed'in, Zeynep'in bunlara ihtiyacı yok mu? Biz gülerken onların ağlamasına niye izin veriyorsunuz? Biz oyun oynarken onlar niye ölüyor? Ey vicdanı olan insanlar Filistin'deki çocukların sesini duyun" ifadelerine yer verdiler.

Daha sonra söz alan Beyza Gündüz şiir okudu. Güzdüz şiirinde "Bir çocuk olarak kendimi Filistinli bir çocuğun yerine koyuyor ve diyorum ki:

Ben Filistinli çocuk!

Filistin'de doğdum, Filistin'de büyüdüm. Doğduğum gün tanıştım savaşla,

Doğduğum gün tanıştım bomba sesleriyle. Ve doğduğum gün tanışamadım annemle.

Doğduğum gün doğduğum hastane bombalanmış da ben kurtulmuşum annem ise şehit

Asıl kurtulan ben miydim yoksa annem mi...?

Ben Filistinli çocuk! Oyuncak nedir bilmedim. Arkadaşlarımla şehitçilik oynadık.

Her gün birimiz şehit olduk; Hem oyunda hem gerçek hayatta...

Okulum var mı yok mu bilmiyorum.

Çünkü bombalar okullara da düşüyor ve biz okulsuz kalıyoruz.

Ben Filistinli çocuk!

Doğduğu günden beri annesiz çocuk!

Doğduğu günden beri vatansız bırakılmaya çalışılan çocuk.

Ne suçum vardı ki benim?

Ne suçu vardı ki annemin? Ne suçumuz var da böyle saldırıyorlar bize?

Ve siz Ey Müslümanlar!

Ne suçumuz var ki sessiz kaldınız bize? Dualarınızda yer vermeye bile vakit ayıramadınız mı bize?

Durumumuzdan haberdar değil misiniz? Yoksa sizi de mi esir aldılar, sizin şehirlerinizi de mi bombaladılar da yardım edemediniz bize?

Ben Filistinli çocuk!

Gazze'nin umudu...

Mescid-i Aksa'nın umudu...

Şimdi tekrar kendim olarak söylüyorum:

Ben Türkiyeli çocuk!

Bu topraklardan Gazze'ye selam olsun.

Buradan Mescid-i Aksa'mıza selam olsun.

Mücadelemiz İslam içindir, Allah içindir.

Filistin toprakları siyonizme mezar oluncaya kadar asla mücadeleyi bırakmayacağız.

Bizim çocuklar olarak elimizden gelen sadece dua etmek ve bu zulmü duyurmaya çalışmak.

Peki, siz ey yetki sahipleri!

Daha kaç çocuk öldükten sonra kınamalarınızı bırakıp icraata geçeceksiniz? Siz hiç, çocuklarınızın birkaç saat sonra şehit olacağını bilerek bileklerine bir mezar taşı gibi ismini yazdınız mı?

Çocuk yüreklerimizle yetişkin yüreklere haykırıyoruz;

Kudüs Filistin'in başkentidir ve İsrail'in başkenti de Tel Aviv değil cehennemin dibidir!" ifadelerini kullandı.

Akabinde sahneye çıkan kız öğrenci grubu İsrail ürünleri hakkında açıklamalarda bulunarak, Filistinli kardeşlerinin kanının bulaştığı ürünleri bundan sonra tüketilmemesi için çağrıda bulundu.

Daha sonra Onur Orbay, sahneye çıkarak Ebu Ubeyde adına bir açıklama yaptı.

Nurberen Baş'ın yaptırdığı duanın ardından program sona erdi.

VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ

Güncelleme Tarihi: 18 Aralık 2023, 15:19
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER