DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Rûdaw TV’den Cafer Muberşiniya’ya verdiği demeçte, Kürt meselesinin demokratik çözümü için sürecin hızlanması ve Abdullah Öcalan’ın müzakerelere dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Meclis’teki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını değerlendiren Temelli, komisyonun İmralı’ya heyet göndermesini ve demokratik müzakere sürecinin başlamasını umduklarını ifade etti.
Temelli, sürecin daha hızlı ilerlemesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin, Kürt meselesinin demokratik çözümü için üzerimize düşen sorumlulukla ciddiyetle hareket etmeye devam ediyoruz. Umudumuz, komisyonun İmralı’ya bir heyet göndermesi ve demokratik müzakere sürecinin başlamasıdır. Süreçte atılacak doğru adımlar, hem Türkiye hem de Suriye için kalıcı barışın önünü açacaktır” dedi.
Komisyon Çalışmaları ve Yasal Düzenlemeler
Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarının henüz tamamlanmadığını belirten Temelli, şu bilgileri verdi: “Birkaç hafta daha görüşmeler sürecek. Çünkü çok fazla heyetten talepler var ve bunların da dinlenmesi isteniyor. Bu dinlemelerden sonra Adalet Bakanı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, İçişleri Bakanı, belki de Savunma Bakanı bir kez daha komisyona gelecek. Ondan sonra bir ara rapor yazılacak. O ara rapordan sonra, özellikle yasa teklifleri ve önümüzdeki döneme dair yasalar üzerinde ne tür değişiklikler yapılabilir? Bununla ilgili komisyon çalışma yapıp bunu Meclis’e iletecek.”
Temelli, sürecin hızlandırılması ve ara raporun bir an önce hazırlanarak yasa tekliflerinin görüşülmeye başlanması gerektiğini vurguladı.
Öcalan’ın Müzakereci Rolü
Abdullah Öcalan’ın sürece ilişkin çağrılarına dikkat çeken Temelli, “Sayın Öcalan hem devlete hem Meclis’e hem bize, bütün siyasi partilere ve Türk kamuoyuna sık sık sesleniyor. Özellikle müzakereci demokrasiye vurgu yaparak çağrısını yenilemiştir. Komisyonla görüşmek demokratik müzakereyi başlatmak açısından çok önemlidir. Kendisi hem örgüt açısından baş müzakereci hem de bizim açımızdan esas aktördür. Dolayısıyla müzakere içinde mutlaka yer almalıdır” dedi. Temelli, Meclis’in kendi iç müzakerelerini sürdürse de esas muhatabın Öcalan olduğunu ve müzakereye geç kalınmadan başlanması gerektiğini ifade etti.
Silah Bırakma ve Yasal Güvenceler
Silah bırakma sürecine de değinen Temelli, “Silahlar tabii ki bir bırakılma süreci yaşayacaktır. 11 Temmuz’daki silah yakma töreninde de dile getirildi. Devlet Bahçeli de ‘Kuş tek kanatla uçmaz’ dedi. Bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için diğer adımların da atılması gerekiyor. Yasal düzenlemelerle silah bırakanların hukuki güvencesi, siyasete katılım süreçleri ve eve dönüş hakları sağlanmalıdır” değerlendirmesinde bulundu. Temelli, demokratik siyasetin bu sürecin gereğini yerine getireceğini ve PKK’nin nasıl adım atacağını kendilerinin bildiğini, kamuoyunun bunu göreceğini belirtti.
Suriye ve Orta Doğu’da Barış Perspektifi
Sürecin yalnızca Türkiye’yi değil, Orta Doğu’yu da ilgilendirdiğini ifade eden Temelli, şunları kaydetti: “Suriye Demokratik Güçleri ile Suriye Geçici Merkezi Hükümeti arasında da görüşmeler yapılıyor. Buradaki süreç, Türkiye’yi olumsuz etkilemez; aksine Türkiye’deki sürecin Suriye’yi olumlu etkilemesi önceliğimizdir. Kalıcı barış, Kuzey ve Doğu Suriye’nin statüsünün sağlıklı hale gelmesi ve çoğulcu, ademi merkeziyetçi bir sistemin hayata geçmesiyle mümkün. Irak’ın kuzeyinde istikrarı sağlayan sistem de buna örnektir.” Temelli, ademi merkeziyetçi anlayışın çözümün önemli bir aracı olduğunu vurguladı.
Demokratik Entegrasyon ve Barış Yasaları
Temelli, Meclis ve partilerin önceliğinin demokratik entegrasyon ve barış yasaları olduğunu belirtti. “Silah bırakanlar için hukuki güvence, cezaevindeki siyasi tutukluların özgürlüğü ve sürgündeki kişilerin ülkeye dönüşü öncelikli” diyen Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de yargı alanında da düzenlemeler gerekiyor. Yeni yargı paketi, infaz eşitliği ve Terörle Mücadele Kanunu’ndaki çatışma dönemi normlarını güncellemeyi kapsıyor. Ara dönem yasalarıyla barışın hukuki temeli atılabilir.” Bu yasaların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesinin demokratikleşme ve hukuk devleti açısından önemli gelişmeler sağlayacağını ifade etti.
İmralı’ya Heyet ve Kalıcı Barış Umudu
Sürecin siyasi ve toplumsal hassasiyetine dikkat çeken Temelli, “Bu çok hassas bir mesele. Türkiye’nin, Kürt meselesinin demokratik çözümü için üzerimize düşen sorumlulukla ciddiyetle hareket etmeye devam ediyoruz. Umudumuz, komisyonun İmralı’ya bir heyet göndermesi ve demokratik müzakere sürecinin başlamasıdır. Süreçte atılacak doğru adımlar, hem Türkiye hem de Suriye için kalıcı barışın önünü açacaktır” dedi. Demokratik siyasetin ve Meclis’in rolüne vurgu yapan Temelli, sürecin sağlıklı bir müzakere zemininde ilerlemesi gerektiğini ifade etti.
