Artan faiz oranları, yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısı, Vanlı yurttaşların kredi kartına olan güvenini sarstı. Birçok kişi artık borçlanmak yerine nakit kullanımına yöneliyor.
Ekonomide yaşanan dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları, yurttaşların harcama alışkanlıklarını kökten değiştirdi. Son dönemde kredi kartı kullanımı zorunluluk haline gelse de, birçok kişi artık kartla alışveriş yapmaktan çekiniyor. Yurttaşlar, faiz yükünden kaçmak için mümkün olduğunca nakit kullanmayı tercih ettiklerini söylüyor.

“Kredi kartı artık ihtiyaçtan değil, mecburiyetten kullanılıyor”
Kredi kartını yalnızca zorunlu durumlarda kullandığını belirten Zeki Kaya, yaşadığı ekonomik zorlukları şu sözlerle anlattı:
“Çoğu kişi gibi biz de parasızlıktan kredi kartı kullanıyoruz. Bankaya başvuruyoruz, ama en çok ihtiyaç kredisi veriyorlar. Faiz oranları o kadar yüksek ki, artık kredi çekmek de mantıklı değil. Ben fazla kredi kullanmıyorum; faiz çok geldiği için kartı da bıraktım. Artık insanlar öyle bir duruma geldi ki, kredi bile kullanmıyor.”
“Her şey pahalı, faizi de ayrı bir yük”
Yurttaşlardan Fazıl Akdağ da faiz yükünün toplumun her kesimini etkilediğini söylüyor:
“Her şeye faiz var. İnsanlar mecburen kartı bıraktı. Artık kredi de kullanılmıyor çünkü her şey çok pahalı. Maaş yetmiyor, harcama yapsan borç büyüyor. Kimse borçlanmak istemiyor.”

“Küçük harcamalarda kart kullanmak bile utanılacak hâle geldi”
Günlük alışverişlerde kredi kartı kullanmaktan çekindiğini belirten Halit Kaya ise nakit kullanımına geri döndüğünü ifade ediyor:
“Ben nakit kullanıyorum. Kahveye git, lokantaya git 15-20 lira için kart kullanmak bana mantıklı gelmiyor. Biz utanıyoruz öyle şeylerden. Nakit kullanmaktan yanayım.”
Kaya, toplumda benzer bir eğilim olduğunu, birçok kişinin artık küçük harcamalarda kart uzatmak istemediğini de belirtiyor.
“Faiz oranları ve belirsizlik güveni zedeliyor”
Ekonomistlere göre, artan kredi kartı faizleri, asgari ödeme oranlarının yükselmesi ve enflasyonist baskı vatandaşın harcama alışkanlıklarını yeniden şekillendiriyor. Uzmanlar, hane halkının borçlanma isteğinin azalmasının doğal bir sonuç olduğunu, ancak bu durumun tüketimi kısıtlayarak ekonomiyi de yavaşlatabileceğini vurguluyor.





