Van’ın meşhur otlu peyniri, üreticilerin artan maliyetler ve köylerdeki göç nedeniyle zor günler geçiriyor. Hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, hem hayvan bakımı hem de üretim sürecindeki sıkıntılardan şikâyetçi. Peynirciler ise doğal maya kullanımının azalması ve fabrikasyon ürünlerin artmasıyla lezzetin kaybolmasından rahatsız. Geleneksel Van otlu peynirinin geleceği, üretici ve esnafın ortak endişesi haline geldi.
Artan Maliyet Üreticiyi Zorluyor
Van’ın Özalp ilçesine bağlı bir köyde yaşayan Saadettin Gülmez, 30 yıldır hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Ancak artan yem fiyatları, azalan ot ve su kaynakları nedeniyle hayvancılığın artık sürdürülemez hale geldiğini belirtiyor. Gülmez, “Eskiden her şey daha fazlaydı; otu, suyu, hayvanın bakımı. Şimdi bir torba arpa bin lira oldu. Artık hayvana bakamıyoruz. Yakında elimde kalanları da satacağım,” diyerek üreticinin içinde bulunduğu zorluğu dile getirdi.
Gülmez’e göre köylerde hayvancılık yapmak artık hem ekonomik hem de fiziksel olarak imkânsız hale geldi. “Çoban bulmak zor. Olan da her koyun başına 500 lira istiyor. Herkes hayvancılıktan uzaklaşmaya başladı. Köyümüzde 150 hane vardı, şimdi üçte ikisi batıya göç etti,” ifadelerini kullandı.

Otlar Azaldı, Üretim Düştü
Gülmez, eskiden ilkbaharda dağlardan toplanan otların da artık bulunmadığını söyledi. Van otlu peynirinin ana bileşenlerinden olan “mendi otu” ve “pancar” gibi doğal malzemelerin azaldığını belirterek, “Eskiden daha çok peynir üretiyorduk. Şimdi ot yok, hayvan yok, üretim de azaldı,” dedi.
“Peynir Pahalı Değil, Paranın Değeri Kalmadı”
Van Peynirciler Çarşısı esnaflarından Mustafa Karakoyun ise, fiyat artışlarının peynirden değil, ekonomik koşullardan kaynaklandığını söyleyerek, “Geçen yıl 200 bin liraya koyun peyniri alıyorduk, bu yıl 400 bin lira. Peynir pahalı değil, paranın değeri kalmadı,” dedi. Karakoyun, köylerden gelen peynir miktarının da giderek azaldığını belirtti.
“Eskiden köyden tenekeler dolusu peynir gelirdi, şimdi bir teneke zor geliyor. Genç kalmadı, yaşlılar da artık hayvan besleyemiyor. Bizim köyde 30 hane vardı, şimdi bir hane kaldı,” sözleriyle üretimin çöküşünü anlattı.

Doğal Mayadan Kimyasala
Karakoyun’a göre Van otlu peynirinin gerçek lezzeti, geçmişte kullanılan doğal mayalardan geliyordu. Ancak günümüzde üreticiler kolaylık nedeniyle hazır maya tercih ediyor. Karakoyun, “Eskiden annelerimiz şırdandan maya yapardı. O maya peynirin ruhuydu. Şimdi herkes fabrikasyon maya kullanıyor. On dakikada mayalanıyor ama lezzet yok,” yorumunu yaptı.
Hazır mayanın peynirin aromasını bozduğunu ifade eden Karakoyun, “Piyasada Van peyniri diye satılan birçok ürün fabrikasyon. İnsanlar o peyniri yiyor, sonra ‘Van peyniri bozulmuş’ diyor. Halbuki gerçek peynir o değil,” diyerek duruma tepki gösterdi.
Köy Ürünü Satmak Zorlaştı
Karakoyun, köyde üretilen doğal peynirlerin satışında bürokratik engeller yaşandığını söyleyerek, “Devlet diyor ki üretim tarihi, satış tarihi, damgası olacak. Köylünün faturası yok, damgası yok. Bu yüzden onların ürününü satamıyoruz. Halbuki o peynir köylünün emeği, kültürü,” dedi. “Köylü satamıyor, esnaf satamıyor, vatandaş da gerçek peynir bulamıyor,” şeklinde konuştu.

“Bir Kültür Kayboluyor”
Hem üreticiler hem de esnaf, Van otlu peynirinin sadece bir gıda değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğuna dikkat çekiyor.
Gülmez, “Hayvancılık yapmak zor, maliyetler yüksek,” derken, Karakoyun da, “Yetkililer köylüye destek olmalı. Gerekirse doğal mayayı yapıp köylüye dağıtsınlar. Bir maya, bir kültürü kurtarabilir” sözleriyle çağrıda bulundu.
Otlu Peynirin Geleceği Tehlikede
Artan maliyetler, kuraklık, göç ve fabrikasyon üretim, Van otlu peynirini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Köylü hayvanını satıyor, esnaf doğal ürün bulamıyor.
Van’ın simgesi haline gelen otlu peynirin geleceği, üretici ve esnafın ortak endişesini gözler önüne seriyor: “Eğer böyle giderse, Van otlu peyniri sadece bir hatıra olarak kalacak.” Önlem alınması gerektiği vurgulanıyor.







