Kasım ayına girerken iş yeri ve konut kiralarına yapılacak zam oranı da netleşti. TÜFE’nin 12 aylık ortalamasına göre kira artış oranı yüzde 37,15 olarak belirlendi. Kâğıt üzerinde bir oran gibi görünse de bu artış, zaten nefes almakta zorlanan milyonlarca insanın omzuna yeni bir yük bindirdi.

Türkiye genelinde olduğu gibi Van’da da barınma krizi her geçen gün daha da derinleşiyor. Artan enflasyon, yükselen gıda ve enerji fiyatları yetmezmiş gibi, şimdi bir de kiralar vatandaşın elinden yaşam alanını alıyor. Bir emeklinin ya da asgari ücretlinin aldığı maaşın yarısı kiraya gidiyor. Geriye ne mi kalıyor? Sadece ay sonunu nasıl getireceğini düşünen insanlar, ertesi ayın korkusuyla yaşayan aileler…
Emekli öğretmen Kerem Ergün ve memur Levent Ürün, farklı mesleklerden olsalar da aynı noktada buluşuyor: Barınmak artık bir insan hakkı değil, hayatta kalma mücadelesine dönüştü.

“ASGARİ ÜCRETLE KİRAYI NASIL ÖDEYECEK?”
Van’daki barınma krizine ve geçim sıkıntısının dayanılmaz hale geldiğine değinen emekli öğretmen Kerem Ergün, “Hiç adil değil. Asgari ücret 22 bin lira. Kiraya verse ne yiyecek? diyerek sitem ediyor. Ergün, “Ben de ev sahibiyim ama çocukları kiraya gidiyor diye evimi 6 bin liraya verdim. Her şeye zam geliyor. Akşam zam, sabah zam” diyor

“DEVLETİN POLİTİKALARI BARINMAYI İMKÂNSIZ HALE GETİRDİ”
Memur Levent Ürün ise kira artışlarının temel nedeninin yanlış hükümet politikaları olduğunu söylüyor: “Eskiden bir memur emekli olduğunda ev alabiliyordu. Şimdi bir arabanın tekerini bile alamıyor. Devlet Planlama Teşkilatı’nda oturup insanların neyinden kısabiliriz hesabı yapılıyor. Bu bir devlet politikası. İnsanlar konut alamıyor. üretim durdu, kiralar fırladı. Barınma hakkı birçok Avrupa ülkesinde insan hakkıdır; ama biz burada barınamıyoruz. Küba’ya ‘komünist’ diyorlar ama orada evsiz kimse yok. Bizde milyonlarca evsiz insan var” diyerek sözlerini tamamlıyor.





