1965 yılı, Trabzon’un Çaykara ve Uzungöl ilçelerinde yaşayan Laz aileler için zorlu bir dönemin başlangıcıydı. Büyük bir sel felaketinin ardından, birçok aile memleketlerini terk etmek zorunda kaldı. Göç kararı alan bu insanlar, Van’ın Özalp ilçesi Emek ve Dönerdere köyüne yerleştirildi. Yeşilin binbir tonuna sahip orman köylerinden çıkan Lazlar, Van’ın çorak, ağaçsız topraklarına adım attıklarında kendilerini bambaşka bir coğrafyanın içinde buldu. Doğa, iklim, toprak ve kültür tamamen farklıydı. Buna rağmen kısa sürede yeni yaşam alanlarını kurup, bölge halkıyla kaynaşmayı başardılar.

Köylerde her şey yeniydi. Evler, gelenekler, hatta toprak bile. Karadeniz’in mısır tarlalarından gelen Lazlar, burada buğdayla tanıştı. Yeni iklim, yeni yemek alışkanlıkları ve yeni bir yaşam tarzı, onların uyum sürecini şekillendirdi. “Biz geldiğimizde yakın köylüler bizi davulla, zurnayla karşıladılar” diyen Lazlar uyum sürecini anlattı.

Trabzon’un yemyeşil ormanlarından, Van’a göç eden Laz aileler, yem yeşil bir doğadan ağacın olmadığı bir yerde uyum sıkıntısı yaşadıklarını belirterek, yemyeşil bir yerden geldiklerini ilk zamanla uyum konusunda zorluk yaşadıklarını söylediler: "Buraya gelince hiç ağaç olmadığını gördük. Geldiğimizde ayrı bir dünya ile karşılaştık. Buralar da yeşildi ama otsu bitkiler vardı. Buranın hayvanları da geldiğimizde çok değişik gelmişti. Hem sağlıklı hem de iyi görünüyordu.”

“Artık Düğünlerimizde Halay Da Var”
Van’da gelen Laz aileler yavaş yavaş yöre halkıyla kaynaştı. Laz düğünlerinde horon oynarken, bir yandan da halay çekilmesi artık sıradan bir manzaraya dönüştü. Laz köyü sakinlerinden Ali Güner, düğünlerinde hem horon hem de halay oynadıklarını belirterek, “Bizim düğünlerimizde önceden sadece horon vardı. Ama buraya geldikten sonra halay çekmeye başladık” dedi.

“Balığın Yerini Et Aldı”
Karadeniz’de deniz ürünleri ve balıkla beslenen Lazlar, Van’a yerleştikten sonra et yemekleriyle tanıştı. Zamanla balığın yerini et aldı. Laz köyü sakinlerinden Behriye Güner, bu değişimi “Zaman içerisinde bizim de yemek kültürümüz değişti. Hamsi yerine et yemekleri sofralarımıza hâkim oldu” sözleriyle anlattı.

“Zamanla Kürtçe konuşmayı öğrendik”
Laz köyünden Turgay Özbek, Van’da farklı kültürlerle tanışmalarına rağmen kimliklerini koruduklarını vurgulayarak, “Lazca konuşmaya devam ediyoruz ve çocuklarımıza da öğretmeye çalışıyoruz, ama yeterli olmuyor. Burada Kürtçeyi de öğrendik. Köyde Kürtçeyi çok iyi konuşan Lazlar var. Bir arada yaşayınca zamanla diller birbirine karışıyor” diye konuştu.




