Babacan, son mesajları Van’dan verdi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yarın yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimleri kapsamında dün Van’a gelmişti. Bu kapsamda bugün kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelen Babacan, iktidara yönelik sert açıklamalarda bulundu.

Babacan, son mesajları Van’dan verdi

Elit World Oteli’nde düzenlenen basınla buluşma toplantısına DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Kerem Altun, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Dr. Medeni Yılmaz, DEVA Partisi Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Erkan İrven, DEVA Partisi Van İl Başkan Vekili Sinan Akdoğan, ilçe belediye başkan adayları ve çok sayıda partili katıldı.

AKDOĞAN: “VAN VE ÜLKE GENELİNDE İYİ SONUÇLAR ALACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

Basın toplantısında ilk olarak söz alan DEVA Partisi Van İl Başkan Vekili Sinan Akdoğan, yarın yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimlerinin hayırlar getirmesi dileğinde bulunarak, “Yarın yapılacak seçim için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İyi bir seçim süreci geçirdik. Vatandaşlarımızı ziyaret ederek sorunları dinledik. Parti politikamızı halkımıza anlatıp desteklerini istedik. İnşallah Van ve ülke genelinde iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyorum. Seçim sürecinde çalışmalarımıza katkı sunan herkese çok teşekkür ederim” dedi.

İRVEN: “31 MART SEÇİMLERİ VAN VE ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”

Daha sonra söz alan DEVA Partisi Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Erkan İrven ise, göreve talip oldukları günden bu yana gece gündüz çalıştıklarını belirterek, “Çok güzel çalışmalara imza attık. Sahada partimize ve genel başkanımıza karşı çok ciddi bir teveccüh vardı. Çalışmalarımızda keyif aldık. Partimizi çok daha iyi yerlere getirmek için elimizden gelen her türlü çabayı sarf etmeye devam edeceğiz. 31 Mart seçimleri Van ve ülkemiz için çok önemlidir. Çünkü bu seçimde verilen her bir oy demokratik bir Türkiye’nin, hukuku, adaleti benimseyen bir Türkiye’nin, zengin bir Türkiye’nin yolunda döşenen bir taş parçasıdır. Vatandaşlarımızın verdiği oy çok kıymetlidir. O yüzden halkımız ellerini vicdanına bırakarak oy kullanmalı” diye konuştu.

ALTUN: “BU KADİM TOPRAKLARDA ÖNEMLİ İSİMLER YETİŞTİ”

DEVA Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Kerem Altun ise, uzun bir maraton sonunda son duraklarının Van olduğunu belirterek, “Yerel seçimler için artık son viraja girdik. Genel Başkanımızın da Van’ımıza teşrifleri hepimizi mutlu etmiştir. Birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, kadim bir şehrin mensuplarıyız. Bu kadim topraklarda kimler yetişmedi ki, Ahmedi Hani’den Fekiye Teyran’a, İdris-i Bitlisi’den Said Nursi’ye, son dönemlerde Ferit Melen, Hüseyin Çelik, Kinyas Kartal gibi önemli değerler Van’a iz bırakmıştır. Şimdi yeni bir dönemin kapısını aralıyoruz. Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde Türkiye için yepyeni bir sayfa açıyoruz. İnşallah bundan sonra ülkemizde alışılmışın dışında samimi insanların rol aldığı, sahici gayretlerle insanlarımıza kucaklarını açan, umut veren siyasi hareketin mensubu olarak bugün aranızda olmaktan mutluluk duyuyorum. Türk siyasi tarihinde derin izler bırakmış, varlıklarıyla, yaşadıklarıyla, sözleriyle, davranışlarıyla rol model olmuş bir insanın aramızda olması, ilimizi ziyaret etmesi bizleri mutlu etmiştir. Seçimlerin ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.

BABACAN: “SEÇİM ÇALIŞMALARIMIZI VAN’DA SONLANDIRIYORUZ”

Daha sonra kürsüye çıkan ve toplantıya katılanlara hitap eden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, kadim şehir Van’da olduklarını belirterek, “Seçim çalışmalarımızı Van’da sonlandırıyoruz. Bugün saat 18:00’den sonra seçim yasakları başlıyor. Biz o saate kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Van için birbirinden kıymetli arkadaşlarımızı aday gösterdik. Bugüne kadar yaptıkları olağanüstü çalışmalarından dolayı tüm teşkilat mensuplarına çok teşekkür ederim. Seçim süreci boyunca 63 il gezdim. Vatandaşlarımıza son mesajımızı Van’dan vermek istiyorum. Çünkü Van’a Ankara’dan bakıldığı zaman unutulmuşluk söz konusu, Hükümet Van’ı unutmuş, Van gayri safi milli hasılada son 5’tedir. Baktığımız zaman kültür turizm rotası açıklanıyor ama ne hikmetse rota hiç Van’a uğramıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye’nin, Doğu’nun en önemli giriş kapısı olan Van’ın rota dışında bırakılması yanlıştır. Van Gölü bir tabiat harikası ama zamanında tedbirler alınmazsa, yeteri kadar özen gösterilmezse dünya mirası Van Gölü her geçen gün daha çok kirlenmeye devam edecek. Van’da genç işsizlik çok fazla, umduğunu Van’da bulamayan gençler il dışına gitmek zorunda kalıyor. İktidar bu gençlerin Van’da istihdam edilmesi için gereken çalışmaları yapmalı. Van’a yatırımcı çekmeli” dedi.

"İKTİDAR YANLIŞ ÜSTÜNE YANLIŞ YAPTI"

Kayyum politikasına karşı olduğunu söyleyen Babacan, “Parti programımızı yazarken bunu açık bir şekilde belirttik. Halkın iradesine kimse ipotek koyamaz. Demokrasilerde böyle bir şey olamaz. Halkın iradesi her şeyin üstündedir. Kimse halkın demokrasiye olan inancını, bağımlılığını, sandığa olan güveniyle oynayamaz ama maalesef geldiğimiz noktada iktidar yapmış olduğu yanlış politikalarla demokrasiye büyük zarar verdi. Belediye başkanları hata yapabilir, belediye başkanları hukuk karşısında dokunulmaz değiller. Hataları ve yanlışlarıyla ilgili kararları ancak bağımsız mahkemeler verebilir. Görevden aldıkları gibi belediye meclisinden seçilmişleri değil de dışarıdan kayyum atıyorlar. İktidar yanlış üstüne yanlış yaptı. Biz her zaman doğruları konuşmaya devam edeceğiz. Halkımıza buradan seslenmek istiyorum. Asla demokrasiden vazgeçmeyin. Asla benim oyum kıymetsiz demeyin. Yarın gidip oyunuzu kullanın. DEVA Partisi olarak halkımızın sorunlarını çözmek için talibiz. Beledi başkan adaylarımız belediyeleri adil, şeffaf bir şekilde yönetecek. Herkese eşit mesafede hizmet edeceğiz. Kimse arasında ayrım yapmayacağız” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE EN ÇOK KONUŞULAN İKİNCİ DİLE SİZ YABANCI DİL MUAMELESİ YAPAMAZSINIZ”

Evde insanın annesinin konuştuğu ana dilin, bir insanın annesinin ak sütü kadar helal olduğunu söyleyen Babacan, “Biz ne diyoruz; Bir evde annesinin konuştuğu dil ana dil diyoruz. Evde insanın annesinin konuştuğu ana dil, bir insanın annesinin ak sütü kadar helaldir. Cumhuriyetimiz 100 yılı devirmiş. Hala bugün mecliste bu garabeti yaşıyoruz. Bir milletvekilimiz meclis kürsüsünden birkaç kelime kullandığında bu hala meclis kayıtlarına alınamıyor. Kimi zaman bilinmeyen bir dil olarak kayıtlara geçiyor. Türkiye’de en çok konuşulan ikinci dile siz yabancı dil muamelesi yapamazsınız. Bu artık Türkiye’nin gerçeği kabul edilmesi gerekiyor. Bu gerçeklerden kaçınıldığı sürece bu sorun çözülmez. Kürt sorunundan kaçtığınız sürece Kürt sorunun çözemezsiniz. Partimizi kurarken en büyük eforumuzu buna harcadık. Bununla ilgili çözümler ortaya koyarak, partimizin propagandasına koyduk. Bu ülkeyi yönetmeye talipseniz, korkmadan bu ülkenin sorunlarına çözüm üretmek zorundasınız. Şu anda Türkiye’de siyaset, kimlik siyaseti olmuş. Kimlik siyaseti yapanların hiç birinin bu ülke için çözümleri yok. Bu ülke için ortaya koyacakları çözümleri yok. Bizim DEVA Partisi olarak 23 ayrı fasikülde çözümlerimiz var. Sağlıktan, ekonomi, eğitim, sanayi, tarım, ticaret, kültür bununla ilgili bütün çözümlerimiz bu fasiküllerimizde yer alıyor. Hepsi akıl ürünü ve emek ürünüdür. Türkiye’yi bilenlerin katkısıyla yaptık bunu. Bu ülkeyi gerçek anlamda yönetmeye talip bir siyasi partiyiz. DEVA Partisi’nin diğer partilerden en büyük ayırımı da budur” ifadelerini kullandı.

“BELEDİYECİLİK DENİNCE ÇOĞUNUN AKLINA RANT GELİYOR”

Yerel yönetimlerle ilgili hazırlıklarını 2 yıl öncesinden yaptıklarını söyleyen Babacan, “Yerel yönetimlerle ilgili yeni seçim beyannameleri açıklıyorlar. Aklınız yeni mi başına geldi. Açıkladıkların beyanlarında tamamının içi boştur. Bütün belediye başkanlarımızın belediyeleri hangi ahlaki kurullarla yöneteceğiyle ilgili bütün her şeyi yazılı hale getirdik. Adaylarımız bunu taahhüt ettiler. Bu Türkiye’de bir ilktir. Çünkü belediyecilik denince çoğunun aklına rant geliyor. Dolar geliyor. Biz etkin belediyecilikten bahsediyoruz. Hem de temiz ve dürüst belediyecilikten bahsediyoruz. Van 2011 depreminde büyük kayıplar verdi. Bizim bu anlamda depremlerle ilgili afet yönetimiyle ilgili fasikülümüz var. Kahramanmaraş’ta yine geçtiğimiz yıl büyük bir deprem meydana geldi. Depremin üzerinden 14 ay geçmesine rağmen, verilen konut sözleri yerine getirilmedi. Kahramanmaraş’ta bugün söz verdiklerinin %10’nu bile yapamadılar. Konuşmak ve laf üretmek kolaydır. Depremle detaylı bir çalışma yaptık. Bu anlamda para nereden bulunur, konutlar nasıl finanse edilir bunların tamamını kitapçıklarımıza yazdık. Bunları yapmak için güven gerekiyor. Güven olmayınca kaynak üretemezsiniz. Merkez Bankası’nın bütün rezervlerini tükettiler. Merkez Bankasına karşılıksız para bastırdılar. Geçtiğimiz seçimden bugüne kadar tam 1 trilyon lira karşılıksız para bastılar. Bunu da bankada parası olanlara ödediler” dedi.

“HUKUK VE ADALET OLMADAN EKONOMİ DÜZELMEZ”

Tarımın önemine vurgu yapan ve tarıma ayrılan bütçeyi eleştiren Babacan, “Bugün tarıma ayrılan bütçenin tamamı 91 milyar, sadece bankada parası olanlara karşılıksız para basıp da verdikleri miktar, 1 trilyon. Bu yılın bütçesine koydukları faiz ödeneği 1 trilyon 254 milyar, tarım bütçesine ise 91 milyar ayırdılar. Bu ülkede bu şekilde tarım aya kalkar mı? Enflasyon düşer mi? Merkez Bankası’na karşılık para bastıracaksınız, daha sonra faizi yükselterek, enflasyonu düşürmeye çalışacaksınız. Hukuk ve adalet olmadan ekonomi düzelmez. Ne kadar hukuk, o kadar ekonomi. Ne kadar adalet, o kadar ekonomi. Bu kadar net. Gerçekten Van’ın derdiyle dertlenen bir yönetim anlayışı olsaydı, gerçekten hükümet etrafındaki çıkar odaklarının menfaatine değil de, tüm ülkenin menfaatine çalışsaydı, bugün Van, hayal edemeyeceğimiz kadar ilerlemiş, hayal edemeyeceğimiz kadar büyük bir cazibe merkezi olmuş bir ilimiz olacaktı. Diş ilişkilerle sınırlardaki illeri kalkındırabilirsiniz. Her gün bir düşman üretirseniz, sınırlara yakın olan illerimiz kalkınamaz. Güven olmayınca yatırım olmaz. Yatırım olmayınca istihdam olmaz. Bu seçimlerde Van Büyükşehir ve ilçe belediyelerini yönetmeye talibiz. Belediye meclislerine talibiz. Bir sonraki seçimlerde ise ülkeyi yönetmeye talibiz. Bunun için hazırlanıyoruz. Kadrolarımızla, planlarımızla, programlarımızla hazır. Çünkü mevcut hükümet artık yönetemiyor” diye konuştu.

“EMEKLİLERİMİZ HER GEÇEN AY YOKSULLAŞIYOR”

Emeklilerin feryat ettiğini söyleyen Babacan, “Büyük bir feryat var. Bu feryat en çok emeklilerden geliyor. Yakın tarihte emeklilerimiz hiçbir zaman bu kadar perişan olmamıştı. 2018 yılından bu yana enflasyonu gerçeğinin dışında açıklıyorlar, emeklilere bu oranda artış veriyorlar. Ama gerçek enflasyon çok yüksek olduğu için, emeklilerimizin geliri reel anlamda sürekli düşüyor. Emeklilerimiz her geçen ay yoksullaşıyor. Özellikle son bir yılda gerçek enflasyon yüzde %130, TÜİK’in açıkladığı enflasyon ise %65. Emeklilere de bu oran üzerinden zam veriliyor. 10 bin lira maaş alanlara verdikleri zam sadece %33’tür. Emeklilere dönüp sizin emekli maaşı köküne zam yaptık diyorlar. Erdoğan, enflasyon dipsiz bir kuyudur diyor. Dipsiz kuyuyu elin adamı mı kazdı. Bunu siz kazdınız. Karşılıksız para basılması için talimatı veren sizsiniz. Dünyada gıda fiyatları %10 düşmüş. Türkiye’de TÜİK’e göre %70, İstanbul Ticaret Odası’na göre %120 artmış. Türkiye’de gıda enflasyonunu düşürmenin yolu, çiftçiye verilen destekten geçer. Biz bunu tarım eylem planımıza yazdık. İlk tohumu toprağa attık. Gübrenin yarısını devlet karşılamalıdır. Yemin yarısını devlet karşılamalıdır. Mazot, elektrik çiftçiye çok daha uygun bir fiyattan verilmelidir. Türkiye’deki bütün sulama yatırımları 5 yılda tamamlanmalıdır dedik” ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMETE SARI KARTI GÖSTERECEĞİZ”

Faize verilen desteğin tarıma verilmesi halinde bu ülkede enflasyonun ciddi oranda düşeceğini belirten Babacan, “Bu ülkenin bunu yapacak imkânları var. Ama melese öncelik faize mi, kur koruma mevduata mı, yoksa çiftçiye mi? Buna göre bütçe yapsınlar bakalım tarım nasıl ayağa kalkıyor. Faize verdiklerinin %10’nu tarıma versinler bakalım tarım nasıl ayağa kalkıyor. Tarıma destek verdiğiniz zaman zaten enflasyon kendiliğinden düşecektir. Ama akılları, güçleri rantta. Gerçekten üzülüyoruz. Bu ülke buna layık değil. İstismar, tehdit ve aldatma üzerine bir siyaset var. Türkiye’nin biran önce bu durumdan kurtulması gerekiyor. Bu kapsamda bu yerel seçimlerde sadece belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini seçmeyeceğiz. Bu seçimlerde aynı zamanda hep beraber hükümete yanlış yoldasın diyeceğiz ve sarı kartı göstereceğiz. Sarı kartı göstermezsek, hukuksuzluk, adaletsizlik, artarak sürecek. Bu sarı kart göstermezsek, enflasyon, hayat pahalılığı, yoksulluk artarak devam edecek. Kırmızı kart ise cepte hazır. Genel seçimlerde ise hep beraber inşallah kırmızı kartı göstereceğiz. Ehil kadrolarla Türkiye’yi yönetmeye başlayacağız. İnşallah yerel seçimler ülkemiz için, kadim ve güzel şehrimiz Van için hayırlı sonuçlar getirecek” dedi.

Babacan akabinde basın mensuplarının kendisine yönelttiği soruları yanıtladıktan sonra kent genelinde esnaf ziyareti gerçekleştirdi.

VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ

Güncelleme Tarihi: 01 Nisan 2024, 17:22
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER