Kürt dili ve edebiyatının köklü geçmişine dikkat çeken Sitav Yayınevi sahibi ve altı kitap yazarı Kahır Bateyî, Kürtlerin tarih boyunca önemli eserler verdiğini ve yazılı kültürün kadim bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Bateyî, “Kürt dili çok zengin bir dildir, Kürt edebiyatı da çok zengindir. Ancak Kürt toplumunun büyük kısmı tarihini bilmiyor. Yazı dili gelişememiştir, son 30-40 yılda ise büyük bir ilerleme yaşandı” dedi.
Kürt Tarihi ve Sümerler
Bateyî, Kürt tarihinin çoğunlukla yabancılar veya Kürtlere hükmedenler tarafından yazıldığını ve birçok arkeolojik bulgunun başka milletlere mal edildiğini ifade ederek, “Şimdiye kadar Kürt tarihini hep yabancılar veya Kürtlere hükmedenler yazmıştır. Arkeologların Kürtlere ait birçok şeyi kendilerine mal ettiklerini gördük” şeklinde anlattı.
Sümerlerin Kürtlerin ataları olduğunu vurgulayan Bateyî, “Artık arkeologlar açıkça söylüyor; Sümerler Kürtlerin dedeleridir. Zagroslardan Mezopotamya’ya inmiş, medeniyet kurmuş, şehirleri, yazıyı, matematiği icat etmişlerdir. İnsanlık tarihinin temel gelişmeleri Kürdistan’da gerçekleşmiştir” dedi.
Bateyî, insanlık tarihine dair birçok yeniliğin Kürtler tarafından başlatıldığını belirterek, “İlk buğday ekimi 12 bin yıl önce Kürdistan’da bir Kürt kadın tarafından yapılmıştır. Hayvancılık da ilk kez Kürtler tarafından yapılmıştır. İnsanlık tarihinin ilk adımları Kürtlerin ataları tarafından atılmıştır” bilgisini aktardı.
Ayrıca Bateyî, arkeolojik kazılarda ortaya çıkan bulguların Kürtlerin kadim geçmişini kanıtladığını vurgulayarak, şunları aktardı: “Barzan yöresinde bulunan 65 bin yıllık heykellerin DNA’sı hâlâ Zagros bölgesindeki Kürtlerle örtüşüyor. Sümerler üzerinde yapılan DNA testlerinde yüzde 76’sı Şeyh Bızıni aşiretinden çıkmıştır. Bu çalışmalar, Kürtlerin insanlık tarihine katkısını ortaya koymaktadır. Misal göbeklitepe 12 bin yıl önce bir ibadet yeridir. Ve bu tüm insanlık tarihini baştan sona değiştirdi. Göbektepe'den Kürt toprağı üzerindedir, Kürdistandadır.”
Kürt Kadını ve Edebiyat
Kürt kadınının edebiyatla hemhal olduğunu vurgulayan Bateyî, “Kürt kadını edebiyat ile iç içe olmuştur. Bulunan şiirlerden biri bir kadın tarafından yazılmıştır ve içerik, onun donanımlı bir şair olduğunu gösteriyor. Sıradan birkaç dörtlük yazan biri değildir” dedi.
Milattan önce 330 yılına ait Urmiye yakınlarındaki bir taş şiirini örnek gösteren Bateyî, şöyle devam etti: “Bu şiir Baraboz tarafından yazılmıştır ve Kürtlerde o dönemde edebiyatın varlığını gösterir. Ayrıca 1300 yıl önce Süleymaniye’de bir mağarada bir şiir bulunmuştur. Bir Kürt kadını tarafından yazılmıştır. Şiirde Arapların Müslümanlık adı altında Kürtlere yaptığı zulümler anlatılmaktadır.”
Kürt Edebiyatının Gelişimi
Bateyî, Kürt edebiyatının özellikle Kürt mirleri döneminde geliştiğini söyleyerek, “Ne zaman bir Kürt mirinin hükmü olmuşsa, yazılı edebiyat da gelişmiştir. Melayê Cizirî, Feqiyê Teyran, Ehmedê Xanê, Siyahpoş gibi şairler o dönemlerde eser vermiştir. Kürtçe eğitim dili olmasa da gençler yazıyor, değerli eserler ortaya koyuyor. Kürtçe bir okyanus gibidir; zenginliğini göstermektedir” şeklinde konuştu.
Kürt Tarihinin Yazımı
Kürtlerin artık kendi tarihlerini yazdığını belirten Bateyî, “Kürtler artık tarihlerini kaleme alıyor. Biz yayınevi olarak birçok tarih kitabı bastık. Son yıllarda arkeolojik kazılarda ortaya çıkan bulgular, Kürtlerin insanlık tarihine büyük katkı sunduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
Bateyî, Kürtlerin tarih boyunca ezildiğini, dillerinin ve tarihlerinin bilinmediğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti: “Kürtler devlet sahibi olmamış, tarihleri çalınmış, yasaklanmıştır. Ancak artık yapılan araştırmalar ve kazılar, insanlık tarihinin temellerinin Kürtler tarafından atıldığını ortaya koymaktadır. Göbeklitepe 12 bin yıl önce bir ibadet yeridir ve Kürdistan’dadır. Barzan yöresinde bulunan 65 bin yıllık heykeller Kürt atalarına aittir.”
Kürtçe Kitapların Önündeki Engeller
Kürtçe kitapların Türkçe kitaplar gibi serbestçe satılamadığını belirten Bateyî, “Kürtçe hâlâ yasaklı bir dildir. Kitapları fuarlarda ve sokakta satamıyoruz. Kitap dağıtımı sınırlı. Kürtçe eğitim dili olmadığı için halk okuyup yazamıyor” dedi.
Buna rağmen genç kuşağın Kürtçe kitap okuduğunu belirten Bateyî, “Özellikle 20-30 yaş arası gençler Kürtçe kitap okuyor. En fazla rağbet gören kitaplar eğitim ve tarih kitaplarıdır. Bu, Kürtçe öğrenmeye duyulan ilgiyi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Ekonomik ve Teknolojik Etkiler
Kitap satışlarını etkileyen diğer faktörlerin ekonomik durum ve teknolojik gelişmeler olduğunu ifade eden Bateyî, “Ekonomik koşullar hem Kürtçe hem Türkçe kitap satışlarını etkiliyor. Ayrıca herkesin elinde telefon var, insanlar artık kitaba ihtiyaç duymuyor” sözlerinden sonra konuşmasını sonlandırdı.




