Türkiye dün bir kez daha sandık başına gitti.
Vatandaşlar oylarını kullanarak yerel yöneticilerini belirledi.
Buna göre, ilçe belediyesi başkanlığı ve ilçe belediye meclisi için oylar verildi.
3 seçimin dışında bir de muhtarlık çekişmeleri yaşandı.
Yurdun çeşitli noktalarında yaşanan muhtarlık seçimlerinde zaman zaman olaylar meydana geldi.
Muhtarlık kavramı tartışılmaya başlandı
Hal böyle olunca sosyal medyada vatandaşlar da muhtarlık kavramının gerekliliğini tartışır hale geldi.
Birçok konuda e-Devlet'in gerekli hizmeti sağladığını düşünüldüğünde, Türkiye'de sayıları 50 bin olan muhtarlar için harcanan ödenekler merak edilmeye başlandı.
Resmi rakamlara göre Türkiye'de en düşük muhtar maaşını 17 bin TL olurken, her bir muhtar başına da 5 bin TL'lik bir sigorta kesintisi yaşanıyor.
Bir muhtarın aylık maliyeti 40 bin lirayı buluyor
Yine muhtarlık binaları ve işletme giderleri için aylık 18 bin TL ödenek ayrılırken, ortalama bir muhtarın bütçeye aylık maliyeti 40 bin lirayı buluyor.
50 bin muhtarın ise 40 bin liralık maliyetle aylık 2 milyar TL'lik bir harcaması söz konusu.
Bir muhtarın 5 yıllık görev süresindeki maliyeti ise 120 milyar TL'ye buluyor.
Yolları bozuk ve kullanışsız, , cadde ve sokakları kirli, dere ve kanalları berbat, park ve yeşil alanları oldukça az, sosyal donatıları olmayan, alt yapı ve üst yapı sorunları olan, gündelik kamu hizmetlerinin çoğunlukla eksik olduğu bir mahallede adı MUHTAR olan biri varsa bu şahsiyet neye yarar ki? Ya da bu sorun ve eksiklerin olduğu bir mahallenin muhtarı BEN BU ....... MAHALLESİNİN MUHTARIYIM diyebilir mi? Böyle bir muhtar olmaz olsun, böyle bir muhtara oy vermek kendine hakarettir. Hakiki, dürüst, çalışkan, gayretli, namuslu ve vazifesini seven bir muhtar semt ve mahallesinin her işi, her isteği, her eksiği,, her talebi, her hizmeti ile yılın 365 günü yakından ilgilenir. Her kurumdan mahallesine yığınla hizmet getirir. Bilgili, bilinçli, duyarlı, girişken, çalışkan, vizyon sahibi mutarlar her köy ve mahallenin en büyük ihtiyacıdır.