Eski Washington Büyükelçisi ve eski Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü olan CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın diploması hakkında sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Fidan’ın Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine YÖK denkliği almadan başladığını öne sürdü. Tan paylaşımında, “Hakan Fidan YÖK denkliği almadan Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine başlamış” ifadelerini kullandı ve paylaşımına ilgili YÖK belgesini ekledi.
Tan’ın açıklamasında dikkat çeken ifadeler şöyle:
“Kuşkularımızda ne yazık ki haklıymışız. Resmi kayıtlar gösteriyor ki Hakan Fidan, yalnızca 3 yıllık uzaktan ve hatta açık öğretim veren bir lisans programını tamamlamış ve YÖK denkliği almadan Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine başlamış!”
Tan, yaklaşık 2 ay önce TBMM’ye kapsamlı bir soru önergesi verdiklerini hatırlatarak, devletin üst makamlarında görev yapan kişilerin eğitim geçmişlerinin şeffaf olması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, “En küçük bir belirsizlik bile kurumsal itibar meselesidir” denildi.
Tan, soru önergesinde, uzaktan ve açık öğretimle alınan lisans eğitiminin içeriği, diploma belgelerindeki tutarsızlıklar ve YÖK denklik kriterlerinin net olarak açıklanmasını talep ettiklerini ifade etti. Yanıtın sınırlı bilgi vermesine rağmen kuşkuların doğrulandığını belirten Tan, şunları ekledi:
“Yalnızca 3 yıl boyunca lisans programına kayıtlıymış. Türkiye’de standart lisans eğitimi 4 yıl sürerken, Hakan Fidan’ın 3 yıllık lisans eğitimi tam bir diplomanın denkliğine nasıl sayıldı? Programın kaç kredilik olduğu, hangi derslerden oluştuğu ve akademik içeriği belirsizliğini koruyor. Transkript verilerinin açıklanması artık sadece idari bir tercih değil, kamu vicdanı ve kurumsal şeffaflık açısından zorunluluk haline gelmiştir.”

Tan, Fidan’ın 1997-1999 yıllarında Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığını ancak YÖK denkliğinin 1998 tarihli olduğunu vurguladı:
“Bu durum açıkça gösteriyor ki Fidan, lisans denkliği alınmadan yüksek lisans eğitimine başlamış. Hangi düzenleme, hangi ayrıcalık böyle bir duruma izin verebilir?”
Açıklamasında liyakat yerine imtiyazın, şeffaflık yerine suskunluğun tercih edildiğini ifade eden Tan, devletin kurumsal yapısında liyakat, eşitlik ve şeffaflık ilkelerinin aşındığını belirtti:
“Hariciye, bu ülkenin en köklü kurumlarından biridir; gücünü ayrıcalıklardan değil; bilgiden, ehliyetten ve ciddiyetten alır. Cumhuriyetin itibarı ve bekası, kişilere tanınan istisnalarla değil, herkese eşit uygulanan kurallarla korunur.”
Tan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Biz bu süreci bir biyografi tartışması olarak değil, devletin meşruiyetini ve kamu vicdanını ilgilendiren bir sınav olarak görüyoruz. Hakan Fidan’ı eğitimi hakkındaki bu şaibeleri gidermek için inisiyatif almaya çağırıyoruz. Biz her hal ve karda bu ibretlik meselenin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”




