Basın iş kanunu kapsamı nedir?

4857 sayılı İş Kanunu 1. madde de bu kanunun uygulanacağı amaç ve kapsamı belirtmekte, 2. Fıkrasında ve Bu Kanun, 4'üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır hükmüne yer vermektedir( suallere de cevaben) (Kanunun 4. Maddesindeki istisnalar arasında gazeteciler sayılmamıştır Ancak, gazeteciler ile işverenleri arasındaki ilişkiler 5953 sayılı Basın İş Kanunu ile ayrıca özel olarak düzenlendiğinden, bunlar hakkında bu yasanın uygulanması gerekir)

 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla İşverenleri Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun 1. Maddesinde bu kanunun uygulama alanı belirtilmiştir bu yasa hükümleri Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle (dergiler ve sürekli yayınlar) haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki "işçi" tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır.

Buna karşılık, Basın İş Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca İş Kanunu'nun iş güvencesi hükümleri diğer deyişle işverence iş akdinin feshinin geçerli bir nedene dayandırılması (18), sözleşmenin feshinde usul (İş Kanunun 19), fesih bildirimine itiraz (İş Kanunun 20), geçersiz feshin sonuçları (İş Kanunun 21) ve toplu işçi çıkarmalara (İş Kanunun 29) ilişkin kurallar gazetecilere de kıyas yoluyla uygulanır.

Basın İş Kanunu, her şeyden önce Türkiye'de yayınlanma koşulunu getirdiğinden yabancı bir ülkede yayınlanan gazete, dergi veya ajansın Türkiye'de çalıştırdığı gazeteciler Türk vatandaşı da olsalar Basın İş Kanunu'nun uygulama alanı dışında kalırlar.

Basın İş Kanunu'nun kapsamına sadece gazetecilik mesleğini yerine getirenler girer. Basın İş Kanunu yasanın uygulama alanına gazete, dergi ve ajanslarda fikir ve sanat işlerinde çalışanların gireceğini ve bu işlerde çalışanlara gazeteci denileceğini kanunun şümulü başlığında belirtmiştir. Kanunun açıkladığı tanımdan yola çıkarak gazeteye düşünsel ve sanatsal katkıda bulunanların gazeteci sayılarak yasanın kapsamında kabul edileceği anlamı çıkmaktadır. Bu nedenle, örneğin yazı işleri müdürleri, köşe yazarları, muhabirler, redaktörler, düzeltmenler, çevirmenler, fotoğrafçılar, ressamlar, karikatüristler vb. Basın İş Kanunu kapsamında gazetecidirler.

Buna karşılık düşünsel veya sanatsal bir faaliyette bulunmayıp gazete, dergi veya haber ajansının idari, ticari ya da teknik işlerini yürütenler, idare veya personel müdürleri, ilan, pazarlama, satış, muhasebe işlerinde görev yapanlar, sekreterler, daktilolar, gazetenin basımı ve dağıtımı işinde çalışanlar iş akdiyle çalışmalarına karşın Basın İş Kanunu'nun uygulama alanı dışındadırlar. Bu kişiler iş kanununun 4. Maddesindeki istisnalar arasında sayılmadıklarından iş kanununun kapsamı içindedirler.

BASIN İŞ KANUNU KAPSAMINDA İŞ GÜVENCESİ DURUMU?

İş güvencesini tanımlayan ve iş güvencesinin unsurlarını gösteren ayrıntılı bir metin mevzuatta yer almaz. Ancak, iş güvencesinin kapsam ve içeriğini oluşturan hükümlere 4857 sayılı İş Kanunu'nun kabulü ile geniş ölçüde yer verilmiştir.

İŞ GÜVENCESİ TANIMI NEDİR?

İş güvencesi tanımı durumu İş güvencesi, işçinin işini güvence altına almayı amaçlar. Bu güvence esas olarak işçinin sözleşmesinin işverence geçerli bir nedene dayanmadan keyfi bir şekilde fesh edilememesi anlamına gelir Keyfi olma; işverence gerçekleştirilecek feshin herhangi makul veya uygun bir nedene dayanmaması hatta hiçbir neden olmadan sadece işverenin isteğine bağlı olarak iş sözleşmesini feshetmesi anlamındadır. Bu bağlamda keyfi işten çıkarmaları önleme düşüncesi, iş güvencesinin; iş sözleşmesinin, işçi yerine, işveren tarafından feshine yönelik olacağı görülmektedir. Bunun içindir ki; işçinin iş sözleşmesini feshi, esas olarak, iş güvencesinin kapsamı ve uygulama alanı dışında kalır.

İŞ GÜVENCESİ KAPSAMINDA OLAN GAZETECİLER?

İş Güvencesi Kapsamında Olan Gazeteciler durumu İş Kanunu md. 116 hükmü ile Basın İş Kanunu md 6 hükmünün son fıkrası değiştirilerek ''İş Kanunun 18,19,20,21, ve 29. Maddesi hükümleri kıyas yoluyla uygulanır'' kuralına yer verilmiştir. Böylece Basın İş Kanunu'na tabi gazetecilerin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmalarına olanak tanınmıştır. Kanun maddesinden görüleceği üzere iş güvencesi hükümlerinin basın iş kanununa tabi gazeteciler bakımından doğrudan uygulanması değil kıyasen uygulanması düzenlenmiştir. Bunun anlamı, iş kanunundaki iş güvencesi hükümlerinin niteliğine uygun düştüğü ölçüde gazeteciler için de uygulanmasıdır.          

İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI NEDİR?

İş Güvencesinin Kapsamı İş güvencesinden yararlanma, her işçi için söz konusu değildir. Nitekim iş güvencesi hükümlerinden yararlanma, esas olarak İş Kanunu md. 18 hükmünde gösterilmiş bulunan koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bu anlamda iş güvencesi hükümlerinin ancak belli bir çalışan kesimine uygulandığını belirtmek gerekir.

İŞ GÜVENCESİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDİR?

1) İş Kanunu'na veya Basın İş Kanunu'na Tabi Olma

2) İşyerinde en az altı aydan beri çalışıyor olma

3) Otuz veya daha çok gazeteci/işçinin çalıştığı bir işyerinde çalışma

 4) İş Sözleşmesinin Feshedilmiş Olması

5) Gazetecinin/İşçinin Belirsiz Süreli İş Sözleşmesine dayanarak çalışması

6) Gazetecinin Belirli nitelikteki işveren vekillerinden olmaması.

BASIN İŞ KANUNU KAPSAMINDA İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI?

Basın sektöründe çalışan gazetecilerin işverenlere karşı korunması Basın İş Hukuku alanına tabi olmaktadır Bir hukuki ilişkinin iş akdine dayanması, diğer bir deyişle bir sözleşmenin iş sözleşmesi sayılması için kanunda sayılan şartların oluşması (tarafların işçi ve işveren sıfatına sahip olması, işçinin çalıştığı yerin iş kanununda belirtilen işyeri kavramının unsurlarını taşıyan bir yer olması) bu hukuki ilişkinin her zaman iş yasaları kapsamına girmesi için yeterli değildir. İş yasaları gerek kapsamlarına aldıkları iş ilişkileri gerek getirdikleri istisnalarla uygulama açısından birbirinden farklılıklar gösterir. Bu nedenle, iş hukukunun kapsamını saptayabilmek için iş yasalarının uygulama alanlarının ayrı ayrı belirlenmesi gerekir.

BASIN İŞ SÖZLEŞMESİNİN İŞVEREN TARAFINDAN GEÇERSİZ FESHİ DURUMU?

4857 sayılı iş kanununun 18. Maddesine göre:

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

Basın İş Kanunu'na göre işveren tarafından haklı fesih nedenleri;

1) Görevin ifası ile ilgili konularda gazetecinin bilerek veya ağır bir ihmali sonucunda yayın organının itibar ve şöhretine zarar verecek bir harekette bulunması.

2) Gazetecinin hastalığının 6 aydan fazla sürmesi durumunda tazminat ödenerek gazetecinin işine son verilmesi.

Ayrıca, Basın İş Kanunu'nda boşluk bulunan hallerde Borçlar Kanunu uygulanır.

FESHİN GEÇERSİZLİĞİNİN TESPİTİ VE İŞE İADE DAVASI?

İş güvencesi hükümlerine tabi gazetecinin, belirsiz süreli iş sözleşmesi, işveren tarafından yukarıda açıklanan nedenlerle iş k.18'e göre feshedilmiş olup da işçi, bu feshin geçerli nedene dayanmadığı iddiasında ise, İş kanunu md 20 uyarınca, feshin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 aylık hak düşürücü süre içinde, iş mahkemesinde, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davası açabilir. Eğer süresi içinde bu davayı açmaz ise işverenin yaptığı fesih geçerli hale gelir.

İşçinin işe başlatılmasının sağlanması konusunda, öncelikle, feshin geçersizliğine karar verilmesi şarttır. Feshin geçersiz olduğuna karar verilmesi, tespit niteliğinde bir karardır. İşçinin işe başlatılması için öncelikle bu tespit kararı alınmalıdır. Feshin geçersizliğine dayalı olarak işçinin elde edeceği parasal hakların sağlanması da bu tespit hükmüne bağlı olduğundan, öncelikle bu tespit kararının alınması zorunludur. İşçinin feshin geçersizliğini tespit etmek için açtığı bu dava uygulamada işe iade davası olarak da adlandırılmaktadır.

İşçinin açtığı bu dava sonunda mahkeme işe iade kararı verdiği takdirde işçi de 10 gün içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmalıdır. İşveren de süresi içinde işe iade için başvuran işçiyi işe başlatmalıdır. Eğer işçi bu 10 gün içinde işverene başvurmasına rağmen işe başlatılmazsa veya işveren davet etmesine rağmen başlamazsa işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilir ve işverence yapılan ilk fesih geçerli bir feshin sonucunu doğurur. Dava sonucu karara bağlanan işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların artık talebi mümkün olmaz.

İşe iade kararı sonrası işçinin başvurusuna rağmen işveren işe başlatmaya cağını bildirirse bu tarih fesih tarihi sayılır. İşveren 1 aylık başlatma süresi sonuna kadar açıkça işe davet etmezse fesih tarihi 1 aylık sürenin sonudur. Ayrıca, işverenin işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.

İş güvencesinden yararlanan gazeteci 10 gün içinde işe başvurmuş fakat işveren tarafından aynı şartlarda işe başlatılmamışsa artık bunun sonucu olarak işe başlatmama tazminatı talep edebilecektir der ilgili kanun sağlıkla kalın...

YORUM EKLE