Seçimler geride kaldı; ama…

     Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin halkoyuna sunulması ve akabinde milletin yeni sisteme 'EVET' demesinin üstünden neredeyse bir buçuk ay geçti. Ancak birileri hala seçimlerin fitne külünü karıştırıyor, belki közden ateş çıkarır diye…
    16 Nisan 2017 tarihin dünyanın birçok ülkesinde eşi ve benzeri az görülen bir seçim yaşandı kanımca. Halk sandıklara gidip, hür iradesiyle oyunu kullandı.
   Seçim öncesi 'Evet' oyunun çıkacağı, gün gibi belliydi.
    Ancak, 'Evet' oyunun kılpayı veya başka bir tabirle bu kadar az çıkacağını tahmin etmek güçtü. Zira tüm araştırma şirketleri 'Evet' oyunun %50'nin üzerinde çıkacağını belirtiyordu. Ancak, seçim sonuçları açıklandığında; sandıklardan yüzde 51,21'Evet', yüzde 48,79 'Hayır' oyu çıktı.
    Rakamlara bakıldığında 'Evet' diyenlerin sayısı 24 milyon 326 bin olarak açıklanırken, 'Hayır' diyenlerin sayısının ise 23 milyon 173 bin olduğu ifade edildi.
    Yurt dışında ise 'Evet' diyenlerin sayısı farklı şekilde öndeydi. Çünkü yurt dışında yüzde 60'a yakın oranda vatandaş 'Evet' derken, 'Hayır' diyenlerin oranı yüzde 40'larda kaldı.
    Her zaman olduğu gibi seçimler sonuçlandı sonuçlanmasına, ama tartışmalar sürdü.
Aslında tartışmaları körükleyen bir medya grubu olduğunu görmemek için de kör olmak lazım.
    Ülkede veya dünyada neler oluyor, neler. Lakin bir grup gazeteci sürekli seçimlerin şaibeli olduğuyla ilgili vatandaşın kafasını karıştırıyor.
   Tartışmaların artması üzerine, seçimlerden birkaç gün sonra Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven bazı kafa karışıklıklarına son veren açıklamalarda bulundu.
     YSK Başkanı Güven, vatandaşın iradesinin sandığa doğru tecelli edebilmesi açısından, 'Tercih' mührü yerine 'Evet' mührünün basıldığı oy pusulalarının da geçerli olmasına karar verildiğini açıkladı.
    Öte yandan bazı oy pusulalarının mühürsüz olduğu yönünde itirazlar olduğuna şahit olduk.
Özellikle mühürsüz oy pusulaları ve zarflarının geçerli sayılması kararına itiraz eden Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP, itirazlarını sürdürdü.
    YSK ve Danıştay'a yapılan itirazlar sonuç vermedi, ancak hala bakıyoruz bazı medya grupları seçimlerin hileli olup olmadığıyla ilgili yorumcular konuk ederek, adeta algı operasyonu peşinde.
    Düşünün seçimler olup bitmiş, hatta seçimler konusunda en fazla tartışmaya açılan isim olan Cumhurbaşkanı Erdoğan değişen yasalarla birlikte partisine üye olmuş, ama birileri fitne peşinde.
     Yok efendim seçimler şaibeli olmuş, mühürsüz oy pusulaları varmış vs.
    Pusula veya zarflara sandık başkanları mühür vurmadı diye seçimler iptal mi olur? Üstelik zarf veya pusulalara mühür vurulmadığı sandıklar açılmadan önce belirtilmesine rağmen, YSK mühürsüz oy pusulalarının geçerli olacağını açıklamıştı. Üstelik mühürsüz pusulaların yarısına yakını, hatta birçok sandıkta çok daha fazlasının 'Hayır' oyları olduğu görüldü.
Buna rağmen seçimi kurcalamanın, halkın kafasını karıştırmanın iyi niyetle bağdaşır yanının olmadığını düşünüyorum.
    Yeni sistemle birlikte önemli maddelerden biri de Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin partisi ile ilişkisini devam ettirebilme imkanı sunmasıydı.
   Bu yüzden Mevcut Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz günlerde kurucusu olduğu Ak Parti'ye döndü.
Bizler de yeni sistemin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, hala seçimleri iptal etme hayali kuranları da Allah'a havale ediyoruz.
    Milletin kararı, nihai karardır.
   Bu karara herkesin saygılı olması gerekir.

YORUM EKLE