Vanlı çocuklar, çocuk haklarına dikkat çekti

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Van Şubesi tarafından düzenlenen etkinlikte bir araya gelen çocuklar, 'Dünya Çocuk Hakları Günü' kapsamında açıklamalarda bulundu. Etkinlikte bir araya gelen çocuklar adına açıklamalarda bulunan 15 yaşındaki Şevval Şen ve 12 yaşındaki Rüveyda Polat, çocuk haklarına dikkat çektiler.

Vanlı çocuklar, çocuk haklarına dikkat çekti

İHH Van önünde bir araya gelen ve çocuk hakları konusunda açıklamalarda bulunan çocuklar, 2011 yılından bu yana Suriye savaşında 24 binden fazla çocuğun, Yemen'de ise son üç yılda 5 bine yakın çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çektiler.

Tüm çocukların eşit olduğuna dikkat çeken 15 yaşındaki Şevval Şen ve 12 yaşındaki Rüveyda Polat, her çocuğun eğitim, sağlık, oyun oynama, beslenme, korunma ve sevgi hakkına sahip olduğunu vurguladılar.

ŞEN: "BİR ÇOCUĞUN SAHİP OLDUĞU EN TEMEL HAK YAŞAMA HAKKIDIR"

Çocukların sorunlarına dikkat çekmek amacıyla ilk açıklamayı okuyan 15 yaşındaki Şevval Şen, "20 Kasım 1989'da kabul edilen BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 33. yılını geride bıraktık. Sözleşmenin dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu hakların korunması ve her türlü istismara, ihmale karşı dokunulmazlığını amaçlıyor olsa da, bugün insanlık ne yazık ki bu asgari standartları sağlamaktan uzak kalmıştır. Çocuğun korunması, onun 'bir insan' olarak sevgi ve şefkate layık olmasının yanında, toplumun bir parçası olması ilkesine dayanır. Çocuğun fiziki, psikolojik, zihinsel ve ahlaki gelişimi için uygun koşulların sağlanması, toplumun en temel vazifelerinden biridir. Tabiatı gereği kırılgan ve savunmasız olan çocuk, aileden başlayarak topluma uzanan kurallar çerçevesinde korunmaya ihtiyaç duyar. Bir çocuğun sahip olduğu en temel hak her insan için olduğu gibi yaşama hakkıdır. Bugün yaşanan savaşlara baktığımızda en mağdur kesimi çocukların oluşturduğunu görüyoruz. Sadece son yıllar içindeki savaşlarda binlerce çocuk öldürülmüş ya da sakatlanmıştır. 2011 den bu yana Suriye savaşında 24 bin fazla çocuk, Yemen'de ise son üç senede 5 bine yakın çocuk hayatını kaybetmiştir. Filistin'de yaşları 10-12 arasında değişen yüzlerce çocuk, İsrail güvenlik güçleri tarafından tutuklanarak cezaevlerine gönderilmiş; bu çocukların yüzde 75'i türlü fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmıştır. Mülteci kamplarında yaşamak zorunda kalan Arakanlı çocuklar, işkenceden farksız bir yaşama mahkûm edilmiştir. Yaşamına devam eden pek çok çocuk da uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınan eğitim hakkı, kimliğin korunması hakkı, anne-baba ile yaşama hakkı, suiistimal ve ihmalden korunma hakkı, mülteci çocukların durumlarına ilişkin hakları, engelli çocukların durumlarına ilişkin hakları ve sosyal güvenlik hakkı gibi haklara sahip olmasına rağmen bu haklardan yararlanamamaktadır" dedi.

POLAT: BİRÇOK HAKKIMIZ VAR

Daha sonra çocuk hakları üzerine açıklamalarda bulunan 12 yaşındaki Rüveyda Polat, "Ben bir bireyim ve nasıl büyükler yasalarla korunuyorsa ben de yasalarla korunuyorum. Bu da bana güvenilir bir ortamda hayatımı sürdürme imkânı veriyor. Aslında Allah, beni bu dünyaya göndererek bana bir yaşama hakkı vermiş oluyor, yasalar sadece bu hakkımı koruyor. Doğuştan itibaren bir ismimin olması, doğduğum yerin vatandaşı olmak, ailemi tanıyıp bilmek ve onlar tarafından bakılmak da benim hakkım. Biliyorsunuz, bir bebek doğduğunda kendine bakacak kadar güçlü olmaz. Bu yüzden ona sevgiyle bakacak bir aileye, o ailenin ona verdiği bir isme ve tüm haklarını güvence altına alacak bir devlete ihtiyacı var. Ayrıca benim eğitim görme hakkım da var. Bunun için de devlet bana ücretsiz eğitim imkânı sağlarken ailemin de benim bu eğitimi almam için yardımcı olması, eğitimimde bana destek olması gerekiyor. Bu şekilde ben de hayata ve dünyaya dair birçok şey öğrenebilir ve yapmak istediğim şeyler için gereken bilgileri edinebilirim. Bir diğer hakkım ise sağlık imkânlarından faydalanabilmek. Bazen oyun oynarken çok koşup terlediğim için, bazen başkalarından mikrop kaptığım için, hatta bazen neden olduğunu bile bilmediğim halde hasta olabiliyorum.  Böyle zamanlarda ailem benim için endişelenip beni hastaneye götürdüğünde süper kahraman doktorların ve sağlık çalışanlarının bana bakması, benimle ilgilenmesi de benim bir hakkım" diye konuştu.

"TÜM ÇOCUKLAR EŞİTTİR"

Rüveyda Polat açıklamasının devamında, "Belki dünyaya dair çok fazla şey bilmiyorum, ama her geçen gün daha fazla şey öğreniyorum. Büyüklerin; bildiklerini, düşündüklerini ve isteklerini söylemeye hakkı olduğu gibi benim de bunları söylemeye hakkım var. Örneğin ailecek oturup konuştuğumuzda, ailemin benim de düşüncelerimi, duygularımı paylaşabileceğim, kararlar üzerinde bir etkimin olduğunu hissedebileceğim bir alan olduğunu bilmek beni güvende hissettirir. Bu yüzden lütfen ben konuşurken beni dinleyin ve söylediklerimi önemseyin. Benim oyun oynamaya hakkım var. Her şey benim için oyuncak olabilir. Bir seccadeyi uçan halı veya bir tarağı mikrofonum yapabilirim. Hayatı oyunla öğreniyorum, oynadığım oyunlarımı da arkadaşlarımla, ailemle oynamak istiyorum. Bunun için gün içerisinde birlikte kısa da olsa bir şeyler yapmak sizinle olan bağlarımı güçlendiriyor. Bu bağı her gün daha çok güçlendirmek birbirimize zaman ayıralım.  Unutma tüm çocuklar eşittir! Bu dünyayı hep birlikte paylaşıyoruz ve bazen hayat şartlarımızı belirleyemiyoruz. Bunun zorluğunu en çok biz çocuklar yaşıyoruz. Farklı ülkelerde, farklı koşullarda doğmuş olabiliriz, konuştuğumuz diller bambaşka olabilir hatta ten renklerimiz bile aynı olmayabilir ama hepimiz çocuğuz ve tüm çocuklar aynı haklara sahip olmalı. Helalinden ve doğalından beslenmeye hakkım var. Büyüyorum hem de çok hızlı. Yediklerimin önemi çok büyük, beden ve ruh sağlığım için ben çok fazla anlamıyorum ama siz biliyorsunuz, yememekte ısrar edebilirim ama güzel bir sunumla neden olmasın? Sevgi ve sabırla yaklaşılmaya hakkım var. Bu yaşlarda çok meraklı ve öğrenmek için sabırsız olabiliyorum. Hatta bazen sizi sorularımla bunaltabilirim. Bu gibi durumlarda soru sorduğumda ya da o gün yaşadığım bir olayı anlattığımda beni dinleyin. Çünkü size anlattıklarımda bazen yaşadıklarımla ilgili ipuçları verebilirim. Daha sonra konuşuruz diyerek beni ertelemeyin. Çünkü zihin dünyamda düşündüklerim ve hayal ettiklerim her an değişebiliyor. Korunmaya hakkım var. Çevremde gelişen olayları takip etmekte zorlanabilirim. Kimin iyi ya da kimin kötü yaklaştığını fark edemeyebilirim. Bu yüzden ailem olarak sizlerden bazı konularda tedbirli ve dikkatli olmanız gerekiyor. Beni yaşıma uygun bir şekilde nasıl kendimi koruyabileceğimi ve sizlere her şeyi anlatabilmekte rahat olabileceğimi göstermeniz gerekiyor. Sizlerin de zorladığınız konularda gerekli yerler ile iletişime geçmeniz gerekebilir" ifadelerini kullandı.

Açıklamaya katılan çocuklar daha sonra sessiz bir şekilde dağıldı.

Van Bölge Gazetesi: Hacı Yılmaz

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner29