Yaklaşık 150 tıp öğrencisinin mezun olduğu tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başladı.

Törende, Vali Mehmet Emin Bilmez, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Çobanoğlu ve dönem birincisi Dr. Şeyma Okumuş birer konuşma yaptılar.

İlk olarak konuşan Vali Bilmez, mezun olan öğrencilerin, aldıkları diplomalarını, giydikleri mezun cübbelerini ailelerine borçlu olduklarını ve bu vefa borçlarını hiçbir zaman unutmamaları gerektiğini ifade etti.

 "İYİ BİR DOKTOR OLACAĞINIZDAN HİÇ ŞÜPHEM YOK. ANCAK HAYATI DA ÖTELEMEYİN"

Vali Bilmez, mezun olan öğrencilerin bundan sonra sadece bir doktor olmadıklarını çevrelerindeki birçok genç tarafından rol model alınan şahsiyetler olduklarını belirterek, "iyi bir doktor olacağınızdan hiç şüphem yok. Ancak hayatı da ötelemeyin. Zamanı gelince yapmak istediğiniz her şeyi yapın. Hayatın merkezine kendinizi alın. Kendisini sevmeyen, beğenmeyen kendisiyle barışık olmayan gencin hiç kimseye faydası olamaz. Kendinizi ihmal ederek başkaları için yaşamayın önce kendiniz için yaşayın. İnsanlıkla bütünleşmeye çalışın ve her yönünüzle örnek şahsiyetler olun. Karşınıza çıkan her bir hastanın anneniz, babanız, amcanız, teyzeniz olduğunu unutmayın. Empatiden yoksun bireyler olmayın. Mezun olan bütün doktorlarımızı, onlara eğitim süreçlerinde destek olan hocalarımızı ve öğrencilerin ailelerini tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.

Van YYÜ Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli konuşmasına törene katılan, Vali Mehmet Emin Bilmez'e, Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez'e, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın'a ve tüm konuklara "Van Yüzüncü Yıl Tıp Fakültesi mezuniyet törenine hoş geldiniz" sözleriyle başladı.

"YAKLAŞIK 150 TIP ÖĞRENCİSİNİ MEZUN EDEREK KENDİLERİNE DOKTORLUK UNVANLARINI VERMENİN SEVİNCİNİ, GURURUNU YAŞIYORUZ"

Yaklaşık 150 tıp öğrencisini mezun ederek kendilerine doktorluk unvanlarını vermenin sevincini, gururunu yaşadıklarını belirten Rektör Şevli, konuşmasını "Gerçekleştirilen mezuniyet töreninde doktorluk unvanı alan öğrencilerimiz, bundan 6 yıl önce 2 milyona yakın öğrencinin girdiği Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) yüzde 1'lik dilime yani 2 milyon kişi arasında ilk 15 bine girip Tıp Fakültesini kazanarak ilk başarılarına imza attılar. Öğrencilerimiz yerleştikleri Tıp Fakültesinden büyük emekler ve fedakârlıklar sonucu mezun olarak 6 yıllık zorlu bir sürecin daha üstesinden gelmeyi başardılar. Tıp öğrencilerimiz, 4. Sınıftan itibaren okutulan klinik derslerin zorluğunun ve 6. sınıftaki intörnlük döneminin pandemi sürecine denk gelmesinin oluşturduğu yoğunluğun sorumluluğunu; gece gündüz demeden çalışarak, gerektiğinde uykusuz kalarak büyük bir özveriyle taşıdılar" dedi.

 "ÖĞRENCİLERİMİZ, BU ZORLU SÜREÇTE GÖSTERDİKLERİ FEDAKÂRLIKLARI İÇİN BÜYÜK BİR ALKIŞI HAK ETTİLER"

Tıp öğrencilerinin pandemi sürecinde gönüllü olarak imzaladıkları dilekçeleri kendilerine göndererek,  hem eğitimlerine devam etmek istediklerini hem de intörn olarak sağlık ordusuna omuz vermek istediklerini vurgulayan Şevli, "tıp öğrencilerimizin yüklendikleri bu vicdani sorumlulukları ve idealist duruşları, onların bizim gönlümüzde mezun olmaları için yeterli kanıttı. Öğrencilerimiz, bu zorlu süreçte gösterdikleri fedakârlıkları için büyük bir alkışı hak ettiler. Kendileriyle gurur duyuyoruz. Onları tıp fakültesine yerleştiren ve tıp doktoru olma yolunda mezuniyet aşamasına getiren, onlardan maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen ailelerine şükranlarımızı sunuyoruz. Öğrencilerimize bilgileri ve tecrübelerini aktararak onların iyi birer doktor olmalarını sağlayan değerli öğretim üyelerimize de çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

"VAN YYÜ GİRİŞİMCİ, YENİLİKÇİ 3. NESİL BİR ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLACAK DİYORUZ"

Van Yüzüncü yıl Üniversitesinin bu yıl, 39. yılını tamamlayarak önümüzdeki yıl 40. yılına gireceğini belirten Rektör Şevli, " Üniversitemiz, 2018 yılındaki URAP başarı sıralamasına göre 41. sıradayken iken 2020 başarı sıralamasında 35. sıraya yükselmiştir. Üniversitemiz, hazırladığı 2021-2025 stratejik planında, Van YYÜ girişimci, yenilikçi 3. nesil bir araştırma üniversitesi olacak diyoruz. Üniversitemizin WEB sayfasına girdiğinizde artık önceliğimizin eğitim öğretim olmadığı araştırma üniversitesi olduğunu göreceksiniz. Üniversitemiz, Tıp Fakültesinde, Sağlık Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezinde bilimsel ve akademik çalışmaların yapıldığı, Prof. Dr. Dursun Odabaş Tıp Merkezinde 3. Basamak ameliyatların, farklı özellikteki vakaların ameliyatlarının yapıldığı bir araştırma üniversitesi olma hedefindedir. Tıpta uzmanlık eğitiminin, öğrencilerimizin 4. ve 5. sınıf klinik derslerinin ve intörnlük dönemlerinin daha ön planda olduğu bir hastane modeli arzuluyoruz" dedi.

 "HASTANEMİZ ÜNİVERSİTEMİZİN ŞEHRE VE BÖLGEYE BAKAN PENCERESİDİR"

Türkiye'nin Doğusunda bulunan üniversite hastanesinin yaklaşık 2 buçuk milyonluk bir nüfusa hitap ettiğinin altını çizen Rektör Şevli, "Hastanemiz Üniversitemizin şehre ve bölgeye bakan penceresidir. Günde 15 bine yakın hasta ve hasta yakını hastanemizi ziyaret etmektedir. Günlük 70-80 ameliyatın yapıldığı yoğun bir hastanemiz var. Bu yoğunluk hem tıpta uzmanlık hem de öğrenci eğitimizi yavaşlatmaktadır. Ancak bütün bu olumsuzlukları aşmak için Tıp Fakültemizin hemen yanında 14 bin metrekarelik, içinde 4 büyük amfisi, 250 kişilik elektronik sınıfı, kütüphanesi, yemekhanesi ve kantini olan; patoloji, mikrobiyoloji, biyokimya, anatomi gibi bütün temel tıp bilim dallarının olduğu son derece modern Tıp Fakültesi Morfoloji binasının ihalesini gerçekleştirdik, bugün kararı imzalandı. En kısa sürede temelini atıp bir buçuk yıl içinde tamamlamak istiyoruz. Bu müjdeyi de size ve sizden sonraki öğrencilerimize vermiş olalım. Yine Tıp Fakültemizin fiziki imkânlarını güçlendirmek için Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığından onayı alınan 14 bin metrekarelik, içinde yetişkin ve çocuk acillerinin ayrı oldukları bir ihalemiz daha yakında gerçekleştirilecektir. Tüp bebek merkezimizin inşaatı da devam etmektedir. Tıp Fakültemize her geçen gün yeni akademik kadroları kazandırmanın da gayreti içindeyiz" ifadelerini kullandı.

"ÖNEMLİ OLAN BİR GÖREVE GELMEK DEĞİL GELİNEN GÖREVİN LAYIKIYLA YERİNE GETİRİLMESİDİR"

Törende konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Çobanoğlu, önemli olanın bir göreve gelmek değil gelinen görevin layıkıyla yerine getirilmesi olduğunu ifade ederek, "Görevleri makam ve amaç olarak görür ve hele ki bir kısım insanların yaptığı gibi bir süre sonra mahkemenin kadıya mülk olduğu zehabına kapılırsanız, tüm değerlerinizi kaybetmeniz kaçınılmazdır. Önümüzdeki hayat yolu ne kadar belirsiz olursa olsun, ulaşacağı nihai nokta bellidir. Gerçek başarı, baki kalan şu kubbede bir hoş sada bırakabilmektir. Aldığınız eğitimle dünyayı sizin yahteriya ruhlarınızın kurtaracağını iddia etmiyorum, fakat yine de, yaşamınızın yeni bir evresine adım attığınız bu günde, sizlere bu yeni döneme çok ciddi bir donanımla girmiş olduğunuzu hatırlatmak isterim. Şundan emin olunuz! Çok kısa süre sonra sahada göreve başladığınızda, aynı ortamda çalıştığınız meslektaşlarınızdan çok daha başarılı olduğunuzu fark edeceksiniz. Sizi onlardan bir adım daha öne geçirecek şey, karşınızdakini dinlemenin, anlamanın ve kendinizi onun yerine koymanın ne kadar önemli olduğunu kavramanız olacaktır" dedi. 

 "MESLEĞİNİZİ UYGULARKEN ASLA KİBİRLİ OLMAYIN"

Dekan Çobanoğlu, sözlerini "Mesleğinizi uygularken asla kibirli olmayın, dünyaya ben merkezli bakmayın, hastalarınızla empati kurun. Her birine kendi anneniz, babanız, kardeşiniz ve sevdiğiniz gibi ihtimam gösterin. Unutmayın! Hekimlik artık sizin mesleğiniz değil, sizin yaşam biçiminizdir. Başkasını dinlemeyi ve anlamayı bilmek; kendi doğrularımızın tek doğru olmadığını kabul etmek; kendimizi sorgulamak ve yenilemek, gerçek anlamda özgürlüğün olmazsa olmazlarıdır. Son olarak size cesaret diliyorum. Bizim için elde edilebilecek en büyük ödül, sizin başarınız ve mutluğunuzdur. Bugün size güle güle demiyorum; meslektaşlarımız olarak aramıza hoş geldiniz diyorum" şeklinde tamamladı.

 "DOKTORLUK MESLEĞİ ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ HAYALİM"

Dönem birincisi olan Dr. Şeyma Okumuş ise, doktorluk mesleğinin çocukluğundan beri hayali olduğunu ve bu hayal uğruna yıllarca emek verdiğini belirterek, "bu hayalimin gerçekleşmesi için benim olduğu kadar ailemin de çok büyük emekleri oldu. Üniversite hazırlık sürecinin zorluğunu benimle paylaşan aynı zamanda matematik öğretmenim olan babama, ağır yükümü hafifleten anneme ve kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. 6 yıl önce sevgili dönem arkadaşlarımla çıktığımız bu yol; zorlu, yorucu, özveri isteyen ancak bir o kadar da gurur ve heyecan verici bir yoldu. Hiç tanımadığımız insanların sağlığını gözeterek çıktığımız bu yolda birçok fedakârlık yapmamız gerektiğinin farkındaydık. Uykusuz geceler, uzun çalışma saatleri, yakınlarımıza yeterince zaman ayıramayıp özel anlarında onların yanında olamamak bu fedakârlıklardan bazılarıydı. Tıbbın bir sanat olduğunu ve bu sanatın usta çırak ilişkisiyle işlendiğini vurgulayarak öğretme istekleri ve mesleki tecrübeleriyle yoluma ışık tutan tüm hocalarıma; bu 6 yılı çekilebilir kılan, dönüp baktığımda tebessümle hatırlamamı sağlayacak olan özellikle dönem arkadaşlarım olan A1 staj grubuna çok teşekkür ederim. Sevgili dönem arkadaşlarım; dilerim ki meslek hayatlarımız giydiğimiz önlükler gibi başta kendi kanımız olmak üzere her kandan uzak, hep beyaz kalsın" ifadelerini kullandı.

 Dereceye giren öğrencilere mezuniyet plaketlerinin verilmesiyle devam eden tören, hekimlik andının okunması ve öğrencilerin kep atmalarının ardından sona erdi.

Tıp Fakültesi mezuniyet törenine, Vali Mehmet Emin Bilmez'in yanı sıra, Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şefik Tüfenkçi ve Prof. Dr. Sedat Yayla, Genel Sekreter Doç. Dr. Sebaheddin Şevgin, Fakülte Dekanları, akademik ve idari personel ile öğrenci aileleri katıldı.Van Bölge Gazetesi Haber Merkezi