Karaduman: 15 yılda 60 milyarlık özelleştirme yapıldı

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Van'da gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, ülkede 1986 yılından 2004 yılına kadar 8 milyar liralık bir özelleştirme yapıldığını, son 14-15 yılda ise 60 milyar liranın üzerinde bir özelleştirme yapıldığını belirtti. Karaduman, geçtiğimiz yıl Mart ayından beri kapalı olan Kapıköy Sınır Kapısı'nın da kapsamlı olarak açılması gerektiğini söyledi.

Karaduman: 15 yılda 60 milyarlık özelleştirme yapıldı

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Eski Milletvekilimiz GİK Üyesi Fetullah Erbaş, İl Başkanı Özay İlhan ve Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla Akdamar Oteli'nde basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda açılış konuşması yapan İl Başkanı Özay İlhan, davetlerine icabet eden gazetecilere teşekkür etti.

Kentteki sıkıntılara değinen Başkan İlhan, uzun süredir başka şehirlerde yapılan çalışmaların Van'da yapılmadığını ifade etti.

İLHAN: VAN'DA YAPILMAYAN BİRÇOK İŞ VAR

İlhan, "Uzun süredir bu iktidar başta. Ama Van'da yapacağız denilen birçok şey yapılmadı. Yapılmayan yollar ortadadır. Van'ın trafiği her geçen gün bir keşmekeş hal almaktadır. Türkiye'de birçok vilayette yapılıp da, Van'da yapılmayan işler söz konusu. Bu iktidardan zaten fabrika beklemiyoruz. Beklersek abes olur. Onlar biz fabrika değil, yol yapacağız diyorlar. En azından bizim yollarımızı yapın. İşte son olarak Vanspor bile sahipsiz kaldı. Yeni stadımız yapılacak denmesine rağmen yapılmadı. Çevre yolu 12 yıldır sürüncemede kalmış. Başka şehirlerde hizmetler olmasına rağmen, Van'da bu hizmetler her nedense aksıyor. 39 tane sınır kapısı var, 3 tanesi yeni açıldı dendi ama bu kez İran tarafı kapattı. Ülkemizde ciddi ekonomik sorunlar var. Bu anlamda Konya Milletvekilimiz Abdulkadir Karaduman ilimizdeki sorunları yerinde tespit etmek üzere ilimize teşrif etti. Bu sorunları yerinde görerek, mecliste gündeme getirecektir" dedi.

KARADUMAN: ASIL GÜNDEM 'SEÇİM' DEĞİL, 'GEÇİM' OLMALI

Daha sonra söz alan Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman, ülkenin gerçek gündeminin 'seçim' değil, 'geçim' olduğuna işaret etti.

Ekonomide ciddi sıkıntıların olduğunu söyleyen Karaduman, 20 yıldır faize dayalı, betona dayalı bir strateji izlendiğini dile getirerek, "Gerçekleştirdiğimiz bu toplantının Van'ımızı daha iyi bir noktaya getirmesine, yaşanabilir bir Van'ı inşa etmemize vesile olmasını diliyorum. Şu anda ülke içerisinden geçtiği süreç itibariyle, ciddi endişelerimiz ve kaygılarımız söz konusudur. Bugün her alanda yaşanan ciddi sorunlar, problemler, ekonomiden eğitime, dış politikadan sosyal meselelere kadar, ciddi çözüm bekleyen sorunlarla karşı karşıya olduğumuz bir zaman dilimi içerisindeyiz. Parti olarak ülkemizdeki sorunlara çözüm bulabilmek için yoğun bir çalışma yürütmekteyiz. 81 il, 970 ilçede, sahada, arazide teşkilatlarımızla birlikte topluma, insanlarımıza ulaşmak, insanlarımızın sorunlarını dinlemek için çalışıyoruz. Ülkemizde gerçek gündem seçim değil, geçim sorunu olmuştur. Ne yazık ki insanlarımız geçim derdi ile boğuşurken, birileri inanmak istemese de, insanlarımızın önemli bir kısmı evlerine ekmek götüremezken, siyasetin gündemi bir taraftan erken seçim tartışmaları, diğer taraftan ittifak tartışmaları, yani suni meseleler üzerinden, yapay gündemler üzerinden aslında ülkemizin önemli sorunlarının üzerini örtecek bir takım gündemlerle ne yazık ki karşı karşıya kalıyoruz. Bizde bu süreçte Saadet Partisi olarak ülkemizin asıl meselesi seçim değil, geçimdir diyerek Türkiye genelinde bir kampanya başlattık. Türkiye'nin her yerinde geçim derdini gündeme getirmek, insanlarımızın asıl sorunlarını kamuoyuna taşıma noktasında, çözüm önerilerimizi ve reçetelerimizi ortaya koymak üzere, Türkiye genelinde geçim ittifakı kampanyası başlatmış olduk. Bu anlamda esnaflarımızı, vatandaşlarımızı, çiftçilerimizi ziyaret ederek, onlarla bir araya geliyoruz. Onların sorunlarını yerinde dinliyoruz. Bu anlamda yoğun bir çalışma içerisindeyiz" diye konuştu.

KARADUMAN ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARINI ELEŞTİRDİ

Ülkede son 14-15 yılda 60 milyarlık özelleştirme olduğunu anlatan Milletvekili Karaduman, "Bugün ekonomide ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Bugün ekonomide yaşanan sorunları sadece pandemiyle açıklamak, bugüne kadar yapılan yanlış uygulamaları görmemek anlamı gelecektir. Yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de ekonomi politikaları, faize dayalı, ranta dayalı, ithalata dayalı, betona dayalı bir ekonomi anlayışı Türkiye'yi yönetiyor. Türkiye'de 2000'li yılların başında, 30-40 milyar lira faize aktarılırken, 2021 yılı bütçesi için, 180 milyar lira faize aktarılmıştır. Ülkemizin kaynakları, insanlarımızın alın teri, tarladaki çiftçilerimizin ve esnaflarımızın vergileri, bir avuç faizci ve rantçı çeteye aktarılmaktadır.  Özellikle Türkiye'de ekonomi politikaları, bir tarafa, yani faize hizmet ederken, birileri faiz lobisinden şikayet ederken, yapılan anlaşmalarda ve bütçe görüşmelerinde faize her yıl düzenli olarak ne kadar paranın aktarıldığını hep birlikte görüyoruz. Önceki yıl 140 milyar lira faize aktarıldı, bu yıl içinde hesaplanan 180 milyar liradır. Dolayısıyla Türkiye'de ekonomi bir taraftan faize hizmet ederken, diğer taraftan Milli Görüş Hareketi'nin bütün Türkiye safında ülkeye kazandırdığı fabrikaların tamamı neredeyse haraç, mezat satılmak suretiyle ciddi bir özelleştirme kampanyası yürütülmüştür. Türkiye'de 1986 yılından 2004 yılına kadar 8 milyar liralık bir özelleştirme yapılmışken, son 14-15 yılda 60 milyar liranın üzerinde bir özelleştirme yapılmıştır. Ülkede üretime dayalı bütün fabrikalar elden çıkarılmış, bunun yerini millet bahçeleri, yollar, tüneller almıştır. Elbette ki biz buna karşı değiliz. Yolların, köprülerin, hastanelerin de yapılması gerekiyor. Ama bunları yaparken, fabrikaları satarsanız, o zaman bu ülkenin geleceğini ciddi bir şekilde tehdit edilebilir bir hale getirmiş olursunuz" ifadelerini kullandı.

 "VAN'A KAZANDIRILAN FABRİKALAR KAPATILDI VEYA SATILDI"

Milli Görüş Hareketi olarak Van'a kazandırmış oldukları fabrikaların bugün yok olduğunu belirten Karaduman, "Van'da da özellikle Milli Görüş Hareketi olarak Van'a kazandırmış olduğumuz şeker fabrikalarını, yem fabrikası, süt, yün, iplik ve ayakkabı fabrikaları yine aynı şekilde organize sanayi bölgesinde yüzlerce büyük işletmenin yer aldığı, bugün bu fabrikalarda yüz binlerce insanımızın ekmek yediği bir ortamda, gelinen nokta itibariyle, nüfus daha da artmış olmasına karşılık, bu fabrikaların kahir ekseriyeti haraç, mezat satılmış, Van'ımız büyük bir işsizliğe mahkum edilmiştir. Bugün verilere baktığımız zaman işletilen bu ekonomik sistemden dolayı, yürütülen yanlış ekonomi politikalarından dolayı, Türkiye genelinde her 3 gençten birinin işsiz olarak kayda geçtiği bir işsizlik faturası ile karşı karşıyayız. Özellikle Van'ımıza baktığımızda Van'ımızda işsizliğin Türkiye ortalamasının daha da üzerinde olduğunu görüyoruz. Çiftçiler toprağı ektiklerinde kazançlı çıkamadıkları için, yanlış tarım politikaları ile zarar ettirildiği için köylerini, evlerini terk etmek suretiyle kentlere yerleştiler ve kentlerde devasa bir işsizlik ordusu oluşturuldu. Saadet Partisi olarak elbette ki yapılan hastanelere karşı değiliz. Havalimanlarına, yollara, köprülere, tünellere karşı değiliz. Ama bunlar yapılırken, bile isteye devlete zarar ettiriliyor ise o zaman buna bir dakika demek bizim boynumuzun borcudur" dedi.

İŞSİZLİK KONUSUNA İŞARET ETTİ

Karaduman, konuşmasında işsizlik sorununa da işaret ederek, "Bugün gelinen nokta itibariyle, üniversite diplomaları birer işsizlik sertifikası haline getirilmiştir. Üniversiteler işsizler ordusuna adam yetiştirmekten başka bir hizmetin verilemediği ortamlar haline getirilmiştir. Bugün özellikle yaşanan sorunlardan en ciddi payı esnaflarımız alıyor. Pandemi sürecinin bundaki etkisiyle, Van'ımızda 15 aydır Kapıköy Sınır Kapısı'nın kapalı olmasından dolayı, esnaflarımız da perişan halde çözüm bekliyor. 15 aydır Avrupa'da kapılar kapanmadı. Diğer ülkelerin özellikle Türkiye'ye girişiyle ilgili, sınır kapıları kapandı. Ama Van'ın özellikle İran geçişiyle ilgili, İran'dan gelen turistlerin Van'ımıza çok ciddi ekonomik katkıları, çok ciddi ticareti katkıları olmasına rağmen, Van'ın ayakta kalmasını Kapıköy Sınır Kapısı sağlamasına rağmen, bir defa bile İran'a gitmeyen, bir defa bile İran'la ciddi anlamda masaya oturup da Kapıköy Sınır Kapısı'nın açılması için çabalamayanların, bugün esnafları yüzüstü bıraktığı, karşı karşıya bıraktığı sorunları hep birlikte görüyoruz. Türkiye genelinde son bir yılda 125 bin esnafımız kepenk kapattı. Esnaflarımız kendi bağ-kur primlerini dahi ödeyemez vaziyette. Bir takım destekler verdiler. Bunların hepsini önemli görüyoruz. Ama bunlar gereklidir, ancak yeterli değildir. Pandemi sürecinde 1 milyona yakın esnafımız ilk defa bankalara borçlandırıldı. Dağ kadar borca sahip olan esnaflarımızı, faizle bankalara yönlendirmek bu ölümü büyütmekten, bu iflası büyütmekten başka anlam ifade etmez. Dolayısıyla bütün bunları görmek ve bütün bunlar açısından doğru bir ekonomi politikası izlemek hüviyetindeyiz" şeklinde konuştu.

"KAPIKÖY SINIR KAPISI AÇILMALIDIR"

Van'ın bir takım lokal problemleri olduğunu ifade eden Karaduman, "Kapıköy Sınır Kapısı'nın halen kapalı olmasını, Van açısından kabul edilebilir bir tarafı söz konusu değil. İran'da yapılan seçimler tamamlandı. Yarından tezi yok, sınır kapısının mutlaka açılması gerekiyor. Diğer taraftan Van'ımızın ve ülkemizin önemli değeri olan Van Gölü'nün ciddi bir kirliliğe terk edilmiş olması da hem Van'ımız açısından, hem de ülkemiz açısından büyük bir önem taşıyor. Van Gölü sadece Van ile ilgili bir mesele değil. Ülkemizin meselesidir. Ülkemiz açısından da bu kabul edilebilir bir durum değil. İlgili bakanlıkların bu meseleye mutlaka el atması, Van Büyükşehir Belediyesi'nin mutlaka meseleye el atması ve Van Gölü'nün ivedilikle temizlenmesi ve kirlenmesine neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerektiğinin de altını çizmek isterim. Milli Görüş Hareketi olarak her zaman Van'a sahip çıktık. Milli Görüş Hareketi'nin iktidardan düşürüldüğü zamandan bugüne kadar, Van kaderine terk edilmiş durumdadır. Van yaşadığı sorunlarla yüzüstü bırakılmış, bir şehir pozisyonundadır. Van'ın sorunlarıyla ve problemleriyle çok yakından ilgileniyoruz. Van ilimizle daha fazla ilgilendiğimizi bilinmesini isterim. Van'ın sorunlarını kamuoyunun gündemine taşıma noktasında hakikaten çok ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Van ilimizle ilgili sığınmacı sorunu çerçevesinde vermiş olduğumuz soru önergesi, Kapıköy Sınır Kapısı'nın kapalı olmasından dolayı getirmiş olduğu sorunlarla ilgili vermiş olduğumuz soru önergesi, yine 300'ün üzerinde işçimizin hukuksuz bir şekilde Van Büyükşehir Belediyesi'nden atılması ve bunda yaşanan fark kaybı ve mağduriyetlerden dolayı soru önergesi verdik. Bu işçilerimizle de peyderpey bir araya geliyoruz. Sorunlarını dinliyoruz. Yine Van Hakkari Karayolu üzerinde 32 viraj olarak bilinen, Güzel Dere Tüneli'nin yapımı 8 yıldır devam ediyor. Bunun ne için tamamlanmadığıyla ilgili özellikle yaşanan trafik kazalarının olduğunu biliyoruz. Bunun için soru önergesi verdik. Yine Van Gölü'ndeki kirlikle ilgili vb. sorunlarla ilgili çeşitli soru önergeleriyle Van'ın yandı olmak, vatandaşlarımızın sorunlarını gidermekle ilgili yoğun bir çabanın içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.

KARADUMAN SORULARI YANITLADI

Ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Karaduman gazetecilerin sorularını yanıtladı. SP YİK Başkanı Oğuzhan Asıltürk'ün, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili görüşmesine dair soruyu yanıtlayan Karaduman, "Partimizin Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, sosyal medyada yapmış olduğu yazılı bir açıklamada, özellikle bundan sonraki Saadet Partimizin ilk kongre sürecine kadar yoğun bir çalışmanın yapılması gerektiğini ve bütün toplum kesimlerinin takdirini kazanacak, bir çalışmanın yapılması gerektiğini kanaat ifade ediyor. Bu çerçevede Yüksek İstişare Kurulu Başkanımız ve heyetimiz belli periyotlarla bir araya gelmek suretiyle partimizin iç meselelerine dair, partimizin toplum kesimleri üzerindeki etkinliğini attırmaya dair ve seçimlerde Saadet Partimizin güçlü bir şekilde seçimlerde netice almasına dair toplantılar, görüşmeler gerçekleştiriyorlar. Buradan Saadet Partisi'nin bir bölünmeye gideceğini ifade etmek zoraki bir açıklama yapa zorlama bir açıklama olacaktır. Farklı yelpazelerden medya kuruluşlarının meseleyi farklı yöne çekme çabalarını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Buradan bir bölünmede çıkmaz, buradan farklı bir şey kesinlikle çıkmaz.  Oğuzhan Asiltürk, bu parti içi bir çalışmanın, hep birlikte yapılması icap eden bir çalışmanın varlığından bahsediyor. Genel başkanımızla sürekli görüşüyorlar. Yarın bir seçim sürecine girildi takdirde, partimizin yetkili kurulları, yüksek istişare kurulumuz, başkanlık divanımız ve genel idare kurulumuz bir araya gelmek suretiyle oturulur. Bu yetkili kurullar meseleleri detaylı bir şekilde tartışılar. Ülkemizin ve partimizin menfaatleri üzerinden bir değerlendirme yapılır. Partimiz bu anlamda ortak bir karar almış olur. Ama bu meselenin de farklı bir yöne çekilmesini de zorlama bir değerlendirme olduğunu ifade etmek isterim" dedi.

"HER ŞEYİ ELEŞTİREN BİR SİYASİ ANLAYIŞA SAHİP DEĞİLİZ"

Yapılan güzel çalışmaları takdir ettiklerini, hükümetin her çalışmasını eleştirmediklerini belirten Milletvekili Karaduman, "Hükümetin yapmış olduğu hizmetleri ve her şeyi eleştiren bir siyasi tutum sergilemiyoruz. Ülke için kim bir iyilik yapmış ise onu tebrik etmeyi, onu olumlu olarak görmeyi kabul ederiz. Yapılan bir yanlışa da asla rıza göstermeyiz. Yapılan bir yanlışa da asla müsaade etmeyiz. Milli Görüş Hareketi olarak bu ilkelerle, bu inançla çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Hiçbir siyasi parti ile düşmanlığımız kesinlikle olmaz. Bütün siyasi partilere eşit mesafedeyiz. Saadeti Partisi bugün Cumhur İttifakı'nın içerisinde olmadığı gibi, Millet İttifakı'nın da doğal bir üyesi değildir. 24 Haziran sürecinde bir seçim işbirliği yapıldı, o seçim işbirliği içerisinde Saadet Partimizde yer aldı. 31 Mart yerel seçimlerinde o ittifakın içerisinde yer almadık ve bu süreçte Türkiye'nin 81 ilinde tek parti olarak seçime girme unvanını da kazanmış olduk. Türkiye'de elbette ki erken seçimler, birçok defa yaşandı. Hatta Türkiye'yi erken seçime götürme noktasında bugün iktidarın ortağı olan partinin de, birçok defa ülkeyi erken seçime götürdüğünü de hep birlikte biliyoruz. Şuandaki şartlar, iktidarın Türkiye'yi erken seçime götürmesi açısından, iktidar için elverişli bir siyasi iklimin ve ortamın olmadığı kanaatindeyim. Muhalefet partileri özellikle iktidar üzerinde bir baskı oluşturabilmek ve Türkiye'nin içerisinde bulunduğu durumun ortadan kalkmasını temin etme noktasında bir iddiası var. Muhalefet partilerinin bu süreçte Türkiye'nin mutlaka bir erken seçime ihtiyacının olduğunu söylüyorlar. Ama iktidarın bugünkü şartlarda erken seçime gitmesi, onlar açısından çok ciddi kayıplarla karşılaşacağı bir ortamı oluşturacaktır. Bugün itibariyle Türkiye'de erken seçime gidiyoruz diyebilmek doğru değil. Ama 2023'e de genel seçimlerin kalmayacağı kanaatindeyim" diyerek sözlerini tamamladı.

Van Bölge Gazetesi:Bişar Ulutaş

Güncelleme Tarihi: 21 Haziran 2021, 13:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER