Van’ın Edremit içesine bağlı Kıyıcak Mahallesinde yaşayan 9 çocuğunu da üniversitede okutan bir annenin oğlu olan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürkan İmre, bundan 20 yıl önce maddi imkansızlıktan dolayı inşaatta çalışmıştı. Ortaokul 6’ıncı sınıfın yaz tatilinde babasına yardım etmek için inşaatta çalışan Dr. İmre’nin zorlu hayat mücadelesi böyle başlamıştı. Okul hayatı boyunca her yaz tatilinde kardeşleriyle birlikte babasına yardım eden Dr. İmre, diğer zamanlarını ise ders çalışarak geçirdi. Düz lisede mezun olan Dr. İmre, 2002 yılında tıp fakültesini kazanmasına rağmen yine Kocaeli ve Bursa gibi illerde inşaatlarda çalıştı.
Rakiplerinden daha iyi puan almak için günde yaklaşık 8 saat ders çalışan Dr. İmre, 2014 yılında eğitimini tamamlayarak Muş Devlet Hastanesi’nde Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yaptı. Daha sonra özel hastanelerde de çalışan Dr. İmre, 2016 yılından bu yana memleketi Van’da hastalara şifa oluyor.
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürkan İmre, gençlere tavsiyelerde bulunarak, “İnşaatta çalışsalar, sokakta mendil dahi satsalar, eğer okuma arzuları veya en ufak bir umut ışığı varsa onun peşinden koşsunlar” dedi.
“Babamız da inşaat ustasıydı”
Edremit ilçesinde Kıyıcak Mahallesinde yaşayanların temel geçim kaynağının tarım, hayvancılık ve inşaat işçiliği olduğunu ifade eden Dr. İmre, babalarının da inşaat ustası olduğunu anlattı. Dr. İmre, “Kardeşlerimle birlikte ortaokulun yaz tatilinden itibaren babamızla beraber çalışıyorduk. Babam zamanında çok okumak istemiş ama maddi imkansızlıklardan ve o zamanki sosyal, siyasal ortamdan dolayı okuyamamış. O yüzden babam özellikle, ‘ben okumadım siz okuyun’ diye tembih de bulunuyordu. Biz de zaten inşaatın zorluğundan dolayı ders çalışmayı daha çok seviyorduk. Günümüzdeki çocuklar ders çalışmayı maalesef sevmiyor ama öyle bir ortam olsa eminim ki onlar da severler. Biz de yazın inşaatta çalışırken kışın okula gidiyorduk” diye konuştu.
“İmkansızlıklar bahane değil”
2002 yılında kazandığı tıp fakültesinde eğitimine devam ederken yine maddi imkansızlıklardan dolayı inşaatta çalışmaya devam ettiğini dile getiren İmre, “Son sınıfta artık staj dönemi olduğu için çalışmadım. Benim özellikle gençlere tavsiyem; inşaatta çalışsalar, sokakta mendil dahi satsalar, eğer okuma arzuları veya en ufak bir umut ışığı varsa onun peşinden koşsunlar. Ben günde 7 buçuk saat ders çalışıyordum ve günde 350-500 arası soru çözüyordum. Biz özel okullarda okumadık, devlet okulunda okuduk. Tabi bu da günümüzde bir farktır. Okulda öğretmenlerimizin sayısı azdı, bu yüzden bazı derslerimiz de boş geçiyordu. Lise 2’inci sınıfta fizik dersimiz de hep boş geçti ve bazen biyoloji öğretmenimiz bu derse giriyordu. Matematik dersimiz hakeza boş geçti. Biz o açıkları kapatmak için başkası 2 saat çalışırken, biz günde 5-7 saat çalıştık. Hani bu imkansızlıklar bahane değil, bütün okullar dört dörtlük olmayabilir öğretmen sayısı da yetersiz olabilir ama bunu bir saat değil, 5 saat çalışarak da telafi edebiliriz” şeklinde konuştu.
“Umutlarını kaybetmesinler ve hayallerinin peşinde koşsunlar”
Günümüzdeki gençlere tavsiyelerde bulunan İmre, “Sevmedikleri bir bölüm varsa çok geç değil. Ben tıp fakültesinden önce fizik bölümünü okuyordum ve sevmiyordum. Biraz maddi imkansızlıklardan dolayı ikinci bir sene daha çalışamam diye fizik bölümünü tercih etmiştim ama sevmediğimiz bölümü ömür boyu yapamayız. Zorluk yaşadık ama mutluyduk. O günleri de özlüyoruz tabii ki ama maddi zorluklardan dolayı da bayağı sıkıntı yaşadık. Şimdi o fotoğraflara baktıkça tekrar tekrar hatırlıyorum, güzel olmakla beraber biraz sıkıntılı bir periyottu diye düşünüyorum” dedi.