Erdoğan'dan vatandaşlara çağrı...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresinde yaptığı konuşmada, evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlara çağrıda bulunarak, ''Bu vatandaşlarımdan, milli servetimiz olan evlerindeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum'' dedi.

Erdoğan'dan vatandaşlara çağrı...

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'nin yapıldığı Ankara Spor Salonu'nda konuştu.

     Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan partilileri selamladı.

    Bugün anlamlı bir buluşma gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Özellikle de kar yağışının tüm mikropları temizlediği bir anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum" ifadesini kullandı. 

    Biraz sonra 7. Olağan Büyük Kongreyi yapacaklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Hamdolsun şu ana kadar, kurulduğumuzdan bu yana son olarak üye kayıtlarını istediğimde, üye kayıt sayımız 13 milyon 500 bine ulaştı. Bırakın Türkiye'yi, dünyada böyle bir siyasi parti yok. Hamdolsun 1 milyonu aşkın genç üyesiyle yaklaşık 5 milyonu aşkın kadın üyesiyle ve bunun dışında da ana kademe üyesiyle dünyada bir başkası yok. Türkiye'de zaten yok. Artık önümüzde ne var, 2023 var. 2023'e hazır mıyız? 2023'e, bugün yapacağımız tüzük tadilatıyla 50 kişilik bir MKYK değil, şimdi 75 kişilik MKYK ile yola devam edeceğiz. Ayrıca 'yedek' diye bir ifade var. O da 35 kişi ama onlar yedek olarak kalmayacak. Onlar da aynen 35 kişiyle beraber asıl üyeler gibi çalışacaklar."  

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

    Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun, bu ülkenin 84 milyon insanının hepsini selamlıyorum. Biz bugüne kadar hangi mücadeleyi yürütmüşsek, hangi başarıları kazanmışsak, hepsini de işte bu iman, işte bu inanç, işte bu azim sayesinde gerçekleştirdik. Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, kalbi ferah, yüreği sağlam, azmi güçlü tutmaktır. 

Sayın Bahçeli'ye güçlü Türkiye yolunda bizimle yürüdükleri için şükranlarımı sunuyorum. Mücadelemizin saflarını tahkim ettik ve genişlettik. Hangi partiden olursa olsun Cumhur İttifakı'na destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

AK Parti büyük kongreleri kadrolarımızı yenilediğimiz bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin muhasebesini yaptığımız demokrasi şölenleridir. Ekim 2003'teki ilk olağan kongremizde herşey Türkiye için bu ışık hiç sönmeyerek diyerek yola çıkmıştık. Kasım 2006'daki ikinci kongremizde Türkiye'nin partisi Türkiye'nin lideri diyerek milletimizle kucaklaşmıştık. Üçüncü kongremizde biz birlikte Türkiye'yiz demiştik. Dördüncü kongremizi büyük millet büyük güç hedef 2023 diyerek taçlandırmıştık. Beşinci olağan kongremizde 2023 kararlılığımızı tekrar vurgulamıştık. Ağustos 2018'deki 6. olağan kongremizi millet bir hedef bir diyerek gerçekleştirmiştik. Bugün de inandığın yolda yürü diyerek 7. kongremizi Türkiye için güven ve istikrar azmiyle topluyoruz. Her bir kongremizde vizyonumuzu daha ileriye taşıdık. Siyasetin sadece geçmişte değil aynı zamanda bugünle güncelle de sınırlı kalmaması yarını geleceği umudu kucaklaması gerektiğini inanan bir mefküre sahibiz. Bizim inancımızda umutsuzluk yani yarından ümidini kesmek küfre eşdeğer görülmüştür. Geçmişimizi hakkıyla bilmeden bugünün hakkını vermeden geleceği inşa edemeyiz.

Coğrafyamızdaki varlığımızı değil muklak hükümramlığmızı Malazgirt Zaferi ile başlatıyoruz. Malazgirt Anadolu'nun tüm renklerinin ortak zaferidir. Sultan Alparslan'ın kefen niyetine giydiği beyaz kaftanı elden ele, kalpten kalbe hiç yere düşmeden bugüne kadar gelmiştir. Askerimiz, polisimiz ve jandarmamız, her bir insanımız da Sultan Alparslan'ın manevi kaftanının birer muhafızıdır. Anadolu Selçuklu devleti coğrafyamızdaki ilk kalıcı mührümüzdür. Sultan Fatih'in İstanbul'u fethi ile Osmanlı'nın dünya tarihinin en büyük devletlerinden biri olma vasfı tartışmasız tescillenmiştir. Bu millet istiklal harbini başarıya ulaştırıp Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak bir kez daha ayağa kalkmıştır. Bu büyük şahlanışın ardından da bizi rüyalarımızdan uzak tutmak için her yolu denemeye devam ettiler.

Türkiye ne zaman kalkınma hamlesine giriştiğinde karşısına engeller çıkarıldı. Elde edilen kazanımlar bizi ancak 2000'lerin başına kadar getirmeye yetti. AK Parti iktidara geldiğinde karşımızda herşeyi ile tel tel dökülen bir ülke vardı. Demokrasimiz yaralıydı, kalkınmamız eksikti, huzurumuz kaçıktı, hamdolsun umudumuz ve inancımız diriydi. AK Parti Türkiye'de eğitimden sağlığa, sanayiden spora yaptığı yatırımlarla kalkındırdı. Polemik ve kavga siyaseti yerine eser siyasetini getirerek zihniyeti değiştirdi. 

    Evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlara da çağrıda bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bu vatandaşlarımdan, milli servetimiz olan evlerindeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum. Finans kuruluşları, özellikle de katılım finans şirketleri, bu altın ve dövizler için müşterilerine, onları memnun edecek getiri sağlayabilecek alternatifler sunuyor. İş insanlarımıza da, 30 Haziran'a kadar devam eden varlık barışından yararlanarak, yurt dışındaki kaynaklarını ülkemize getirebileceklerini tekrar hatırlatıyorum. Herhangi bir endişeye gerek yok. Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara ise, Türkiye'nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum. Esasen, bu çağrının somut göstergeleri de vardır. Geçen yıl ülkemizde yeni açılan işyeri sayısı 103 bine yaklaşırken, kapanan sayısı 16 binin altında kaldı. İş yapma kolaylığı endeksinde 2002 yılında 175 ülke arasında 84'üncü sırada olan ülkemiz, geçtiğimiz yıl 190 ülke arasında 33'üncü sıraya yükseldi. Türkiye'de 2010-2020 arasında kurulan 75 bin 699 adet uluslararası sermayeli şirketten, toplam sermayesi 39 milyar lirayı bulan 11 binden fazlası salgına rağmen geçtiğimiz yıl faaliyete başladı. Şimdi buradan soruyorum; hangi uluslararası yatırımcı geleceğine güvenmediği bir ülkeye gelip şirket kurar ve o ülkenin vatandaşlarıyla iş ortaklığı yapar? Aynı şekilde, ülkemizde dünyanın hemen her devletinden 200 bin uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Soruyorum, hangi ana-baba evladını geleceğine güvenmediği, huzurundan ve güvenliğinden emin olmadığı bir ülkeye 4-5 yıllığına eğitime gönderir? Siz içeride birilerinin ‘battık, bittik, yıkıldık, öldük' diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın. Bunlar kendi ülkelerinin ve milletlerinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir. Türkiye gücünü, ekonomisinin sağlam altyapısından, üretiminden, yetişmiş insan kaynağından, girişimcilerinden, ihracatçılarından; velhasıl reel ekonomisinden alan bir ülkedir. Dinamik iktisadi yapımızla, mali disiplinimizle, serbest piyasaya ekonomisine bağlılığımızla, her türlü şoka dayanıklı olduğumuzu defalarca ispatladık. Önümüzdeki dönem Türk ekonomisini yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüterek, çok daha iyi yerlere geleceğiz.”

Güncelleme Tarihi: 31 Mayıs 2021, 12:53
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner29