Her hafta kent gündeminin farklı sorunları ile ilgili basın açıklaması yapan Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan, bu hafta ülkede artan gıda fiyatlarını gündeme taşıdı. Parti binasında kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelen Başkan İlhan, özellikle temel gıda maddelerinde artan fiyatların, vatandaşları ciddi anlamda etkilediğini belirtti.
Birkaç gıdanın 2 yıl zarfında artan fiyatlarını paylaşan Başkan İlhan, geçim sıkıntısının beraberinde iflasları, boşanmaları ve hatta intiharlara kadar giden bir sürecin başlangıcı olduğunu vurguladı.
"VATANDAŞLARIMIZ GEÇİNEMEZ DURUMA DÜŞMÜŞTÜR"
Artan fiyatlardan dolayı geçim sıkıntısının giderek arttığını belirten İlhan, "Ülkemizde her geçen gün artan fiyatlar nedeniyle, vatandaşlarımız geçinemez duruma düşmüştür. Yaşanan sıkıntıların temeli, her geçen gün gıdadan temizliğe, zücaciyeden tuhafiyeye, kırtasiyeden endüstriyel ürünlere, elektrikten suya, doğalgazdan odun, kömür fiyatlarına, her geçen gün gelen zamlar, artan fiyatlar ve bunun paralelinde geçim sıkıntıları yaşanıyor. Geçim sıkıntıları, beraberinde iflasları, boşanmaları, hatta intiharlara kadar giden bir sürecin başlangıcı olmaktadır. Örnek olması açısından birkaç gıdanın 2 yıl zarfında artan fiyatlarını paylaşmak istiyorum. Paylaşacağım fiyatlar, bulunabilecek en uygun fiyatlardır. Bir kilogram çay, iki yıl önce 12 lira düzeyindeyken, şuan minimum 37,5 lira düzeyindedir. Kilosu 2 lira olan makarna, bugün 5-6 lira civarındadır. Bunun yanında zeytinyağı 2 yıl önce 10 lira iken, şuanda 40 liranın üzerinde seyretmektedir. Zaten Ayçiçek yağını anlatmaya gerek yok. 4,5- 5 lira seviyesinden, minimum 16 lira seviyesine ulaşmış durumdadır. Bunun yanında süt fiyatı 2 liradan 8,5- 9 liraya gelmiş durumdadır. Ayrıca yumurtanın tanesi 1 liraya ulaşmıştır. Balık yiyebilecek insan sayısı, adeta yok denecek kadar azdır. Bu anlamda Van'ımız bu konuda istisnadır. Van Balığımız 10-12 lira düzeyinde satılıyor. Deniz balıklarının fiyatları ortalama 50 lira seviyesinde seyretmektedir. Et fiyatlarının 70-75 liraya dayandığı, undan, fasulyeye, bulgurdan pirince, her şeyin fiyatının katlandığı bir dönemdeyiz. Bugün otlu peynirin fiyatı 50 liranın üzerinde satılmaktadır. Elbette ki bunu üreten vatandaşların da, dertlerini sorarsak, onlarında girdilerinin katlanarak arttığına şahidiz" diye konuştu.
"TENCERELERİMİZİN BOŞ KALDIĞI BİR DÖNEMDEYİZ"
Vatandaşların artık geçinemez bir durumda olduğunu vurgulayan İlhan, "Bizler örnek olsun diye bazı ürünlerin fiyatlarını ve özellikle araştırarak, en uygun fiyatları bulduk. Bugün 2 kilogram un, piyasada minimum 7,5 lira seviyesinde satılıyor. 830 gram salçanın en uygun fiyatı 7,5 lira, 4,77 kilogram şeker 28 lira 75 kuruş, 1 litre Ayçiçek yağı minimum 15 lira 90 kuruş, 1 paket çay minimum 37,5 liradır. Tencerelerimizin boş kaldığı bir dönemdeyiz. Vatandaşımız artık geçinemez durumdadır. Fakat tüm bu geçinemeyen toplum içerisinde, iktidar halı hazırda, meydanlarda 'biz 20 milyona yakın vatandaşa sosyal yardım yaptık' diyor. 20 milyona yakın vatandaşımız, ne yazık ki sosyal yardıma muhtaç edilmiş durumdadır. Elbette ki sosyal yardımlar yapılmalıdır. Fakat asıl olan kimsenin yardıma muhtaç olmadığı bir düzeni, bir sistemi inşa etmektir. Bizler Saadet Partisi olarak, iktidara şunu hatırlatmak istiyoruz; Victor Hugo'nun belirttiği gibi, sizler yardım edilmiş, yoksullar oluşturmak istiyorsunuz. Bizler ise, yoksulluğun tamamen ortadan kaldırılmasının derdindeyiz. Bugün vatandaşlarımıza şunu hatırlatmak istiyorum; sadece gıda fiyatlarını örnek olarak verdik. Bunun yanında, elektrik, su, doğalgaz, kömür, odun fiyatları katlanarak artmış durumdadır" dedi.
"DERHAL SEÇİM KARARI ALIN"
AK Parti iktidarına seçim kararı alma çağrısında bulunan İlhan, "Özellikle düşük gelir seviyesinde olan, asgari ücretle çalışan, bir de evi kira olan vatandaşlarımızın geçinemediği bir Türkiye'yi 19 yılın sonunda inşa etmiş bir AK Parti iktidarı mevcuttur. Bugün bu iktidar, krizleri 20 yıl öncesindeki 2001'e bağlamaktadır. 20 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz, Cumhuriyet tarihinin 4'te 1'i sizin yönetiminizde ve tek başınıza iktidarsınız ki, nasıl oluyor da her şeyde başka kurumları, başka partileri, başka mercileri suçluyorsunuz. Kendinizi bir gözden geçirin. 20 yılın sonunda aileler geçinemiyorsa, boşanmalar her geçen gün geçim nedeniyle artıyorsa, çocuğuna pantolon parası bulamayan vatandaş, intihar etmek zorunda kalıyorsa, ya kendinize çeki düzen verin yada bir zahmet elinizi, eteğinizi ülkemiz vatandaşının üzerinden çekin ve derhal seçim kararı alın. Bu ülkenin artık sizin yönetiminizle gitmeyeceği ortadadır. İktidarın ülkeyi getirdiği nokta, bir çıkmaz sokaktır. Bizler Saadet Partisi olarak, yeniden insanlarının huzurlu yaşadığı bir Türkiye inşa etmek için hazırız. Vatandaşlarımıza bu anlamda çağrıda bulunuyoruz. Yaşanan sıkıntılara lütfen bakınız. Evinizdeki ekonomik sıkıntıların sebeplerine bakınız. Milyonlarca insanın, kredi kartıyla her geçen gün, borçlandığı bir Türkiye'de yaşıyoruz. Hep birlikte geçim öncelikli bir Türkiye ittifakında buluşalım" ifadelerini kullandı.
"KAPIKÖY KENDİLİĞİNDEN AÇILDI"
Kapıköy Sınır Kapısı'na da değinen Başkan İlhan, "Herkesin malumu Perşembe günü ilimizde iki fuarın açılışı söz konusuydu. Bu fuarda, fuarı gölgede bırakarak, Kapıköy'ü gündeme aldık. Elbette ki Kapıköy, Van için olmazsa olmazdır. Fakat Kapıköy'ün 1,5 yıldır kapatılmasının sebebi olanlar, Kapıköy'ün 1,5 yıldır kapalı kalmasının mimari olanlar, bugün biz kapıyı açtık diyorlar. Kusura bakmayın siz kapıyı açmadınız. Kapıköy, son haddine geldi ve mecburiyetten açılmak zorundaydı. 'Türkiye'de 39 tane sınır kapısından, 36'sı faalken, Kapıköy kapalıdır, biz bundan dolayı utanıyoruz' dediniz mi? Evet, bu ülkenin muhalefeti olarak, bunu dillendirdik. STK'lar, başka siyasi partiler bunu dillendirdi. Esnaftan, vatandaşa herkes bu konuyu dillendirdi. Fakat bugün iktidarın vekili, 'biz baskılardan dolayı değil de, kendimiz uğraşarak kapıyı açtık' diyor. Siz kendiniz uğraştınız ve bu kapıyı kapattınız, bu kapının açılmaması için uğraştınız, direttiniz. Ama artık iş son haddine geldi ve mecburen kapı kendiliğinden açıldı. Kimse burada kendisine bir pay çıkarmasın. Saadet Partisi olarak dile getirdik ama açılma sebebi değiliz. Hiçbir STK'da açılma sebebi değildi. Zaten 39 kapının 36'sı aylardır açıktı ve bu kapıda açıldı. Bu iş şuna benziyor; baraj dolmuştu, su taşacaktı, kapının da açılması gerekiyordu. Kapı açıldı da çok şey mi değişti? Hiçbir şey değişmedi. Halen PCR testi muhabbeti, aşı muhabbetleri ve bunun yanında bir de biz Kapıköy'den ticareti serbest olan ürünlerin ticaretini rahatlıkla yapabiliyor muyuz, buna bakmamız lazım. Kapıköy'de 50'nin altında ürüne izin veriliyor. Bu ayrı bir skandaldır. Bırakın iki ülke arasında legal olan her ticaret, sınırdan yapılsın ve toplumumuz kaçakçılık gibi yollara başvurmasın" diye konuştu.
Van Bölge Gazetesi: Hacı Yılmaz
