Yeniden Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Geyveli, özellikle Van'da deprem sonrası birçok sorunun ortaya çıktığını belirterek, "Van'da özellikle 2011 yılında meydana gelen depremlerin ardından, mevcut sorunlara yenileri eklendi. Çevre yolu, stadyum, otogar, işsizlik, madde bağımlılığı, göçmen akını gibi birçok sorun ortaya çıktı. Ülke ve il genelinde Ekonomik buhran, adaletin ortadan kalkması, işsizlik ve birçok sorundan dolayı seçmenler iktidara sarı kart göstermiştir. Van'da da iktidar partisine karşı, DEM Partisi'ne Büyükşehir ve 13 ilçe belediyesi teslim edilmiştir. Ama inanın Yeniden Refah Partisi yakında bu boşluğu dolduracaktır" ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi'nin Mayıs ayı İl Divan Toplantısı Van Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda gerçekleşti.
Divan Toplantısına il ve ilçelerin yanı sıra; çevre illerden de partili üyeler katıldı.
Toplantıda ilk olarak söz alan Yeniden Refah Partisi Van İl Başkanı Nayif Şabu, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılara değinerek, söz konusu sıkıntıların Van'da da kendini iyiden iyiye hissettirdiğine işaret etti.
ŞABU: "HAYAT PAHALILIĞI İNSANLARI ENDİŞEYE DÜŞÜRMÜŞTÜR"
Şabu, divan toplantılarının gayesinin yapılan çalışmaları değerlendirmek olduğunu belirterek, "Sadece ilimizin değil, ülkemizin yıllardan beridir yaşamış olduğu krizler var. Yıllardan beridir ülkemizi ve ilimizi sarsan bu krizlerin aşılmaması hepimizi üzüyor. Mevcut hükümet yıllar önce bu krizlerin aşılacağını söylerken, o zaman enflasyon %10-12 arasındaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'bu enflasyon milletimizi, insanlarımız eziyor, biz kararlıyız vatandaşımızı, işçimizi, çalışanlarımızı bu enflasyona ezdirmeyeceğiz' dedi. Bugün baktığımızda enflasyonun %70'lere çıkması artık bu hükümetin bu vatandaşa hizmet etmediğini göstermektedir. Hayat pahalılığı insanları endişeye düşürmüştür. Kimse yarınlarından emin değil. Son günlerde tasarruf tedbirleri adı altında bir genelge yayınladılar. Bu genelde iş, aş beklen insanları ezen bir genelgedir. 3 yıla kadar kamuya eleman alınmayacak. Sanki bugüne kadar bu enflasyonun müsebbibi kamu çalışan veya alınacak insanlarmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Bugün birçok kişi atama bekliyor. Bu insanlar 30-40 yaşına gelmiş atama bekliyor. Gerçekten ülkeyi bu duruma düşürenleri tespit etmek istiyorlarsa, önce bu ülkeyi sömüren çetelere el atsınlar. Bu ülkenin kaynaklarını götüren, şu anki mevcut ekonomik sorunlara sebep olan kimse onları tespit etsinler" dedi.
"BU MEMLEKETTE 10 KURUŞ KATKISI OLMAYANLAR 100 BİN LİRA MAAŞ ALIYOR"
Tasarruf tedbirlerinin geniş kapsamları ve üstten başlatılması gerektiğini söyleyen Şabu, "Bugün külliyede danışman veya danışılmayan kaç tane danışmanın olduğunu biliyor musunuz? Bugün bu sayı yüzün üzerindedir. Her bir danışmanın devlete maliyeti binlerce lirayı geçiyor. Her bir danışmanın kaç tane elemanı, koruması, makam aracı olduğunu kimse bilmiyor. Bu danışman adı altında istihdam edilen yüzlerce insanın devleti maliyetini biliyor musunuz? Bunların milyonlarca devlete maliyeti var. Tasarrufa oradan başlasınlar. Külliyenin bir dakikalık gideri, 32 bin liraymış. Bunu 60 dakika ile çarpın ve bunun hesabını yapın. Bunu bir yılla çarptığınızda bu krizlerin asıl müsebbibini göreceksiniz. Bu memlekette asgari ücretle geçinmek zorunda kalan insanlar var. Emeklilerimiz 10 bin TL alıyor. Bu memlekette 10 kuruş katkısı olmayanlar 100 bin lira maaş alıyor. Heybeden 200 bin, 300 bin, 500 bin TL maaş alanlar var. Bir genel müdür 1 milyon 400 bin TL maaş alıyormuş. Bugün ülkemizde 140 emeklinin aldığı maaşı, bir ayda tek başına alan müdürler var. Bu insanların bu şekilde sömürüldüğünü hepimiz bilmeliyiz. Hz. Ömer döneminde de bir kıtlık yaşanmış. Hz. Ömer 6 ay boyunca protein maddelerin tüketmemiş ve ailesine yedirmemiş. Hz. Ömer bir süre sonra hasta düşüyor. Daha sonra Ashabi Kiram yanına geliyor ve 'sen bizim devlet başkanımızın, senin hayatın bizim için önemlidir. Biz bütün haklarımızı sana helal ediyoruz. Beytülmalda ne kadar ihtiyacın varsa al' diyor. Hz. Ömer ise, 'eğer ki benim halkımın bulamadığı, yiyemediği şeyi, ben alıp yiyersem nasıl zalim bir devlete tabi olurum. Vallahi benim insanlarım bulup, yiyemediği güne kadar ben bunları almayacağım ve yemeyeceğim' diyor. Bugün bizi yönetenlere bakalım. Allah aşkına adalet bunun neresindedir. Hz. Ömer'in adaleti bu muydu? Kimi insan 1 milyon 400 bin TL maaş alacak, öteki tarafta bir emekli 10 bin TL'ye talim edecek. 10 bin TL talim eden vatandaşımız da 10 liradan ekmeği alıyor, 1 milyon 400 bin TL alan müdür de. Oda aynı parayla ocağı biniyor, emekli vatandaşımız da aynı parayla biniyor. Adalet bunun neresindedir? Adaletten, haktan, hukuktan bahsedenlerin bunları görmesi gerekiyor. Bunun vebalinde kurtulamayacaklar. Geldikleri zaman 3 şeyi ortadan kaldıracaklarını söylediler. Yolsuzlukları, yoksulluğu ve yasakları ortadan kaldıracaklarını söylediler. Bugün baktığımızda yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar bitmedi. Bu memleketi, bu insanları sömürenler, bu insanların halinden, nasıl ezildiğinden bilmezler" diye konuştu.
GEYVELİ: "VAN ASLINDA DOĞU'NUN GERÇEK BİR YILDIZIDIR"
Daha sonra söz alan Yeniden Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Geyveli, Van'da olmaktan büyük bir mutluluk yaşadığını belirterek, "Van aslında Türkiye'nin gözbebeğidir. Coğrafyamızın en önemli merkezlerinden biridir. Ama Van'a baktığımız zaman, Van'ı bir sorunlar yumağı olarak görüyoruz. Doğu'dan yükselen güneş değil, Doğu'dan yükselemeyen güneş Van diyoruz. 19 bin 69 kilometrekare yüzölçümü, 1 milyon 150 bin nüfusu ve 13 ilçesi, 986 yerleşim yeriyle beraber, doğal zenginlikleri, tarihi, turistik değeriyle Van, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan en önemli merkezlerimizden birisidir. Van, doğal yapısı, tarihi ve kültürel değerleriyle birlikte turistik bir beldedir. Yüksek platoları, florası, Van Gölü, Muradiye Şelalesi, Edremit Beldesi, Çatak Şelalesi, Erçek kuş cennetti gibi doğa harikalarıyla Doğu'nun aslında gerçek bir yıldızıdır. Van'ın 10 bin yıl öncesine giden bir tarihi var. Van birçok medeniyete başkentlik yapmış. Ancak bu güzel memleket, kişi başına Türkiye ortalamasının yarısından daha az gelirini elde ediyor. Yoksulluğun başkenti olan bir ildir. Türkiye'nin en yoksul kentidir ve ortalama hane büyüklüğü 8 ile aslında nüfus artış oranları açısından ülkemizde nüfus artış oranına en fazla ama bebek ölümlerinin de en fazla olduğu iller arasındadır. 81 il içerisinde Van yaşanabilir endekste 72. sırada, gelişmişlik sırasında ise 67. sırada yer alıyor. Van bu zenginlikleriyle bu sıralamaları asla hak etmiyor. İnsanın içinden Van eşittir sorunlar yumağı demek geliyor" ifadelerini kullandı.
"VAN'DA 22 YILDIR İDARİ VE YEREL YÖNETİM EKSİKLİĞİ VAR"
Başka illerin yıllar öncesi çözüme kavuşturduğu sorunların Van'da halen devam ettiğini belirten Geyveli, "Van'da 22 yıldır idari ve yerel yönetim eksikliği var. Adeta çırpınan bir Van gerçekliği var. Depremden sonraki süreçte stadyum, çevre yolu, imar, trafik sorunu, yoksulluk, işsizlik, madde bağımlılığı, göç ve bunların ötesinde kayyum uygulamasıyla beraber çok şey sıralamak mümkün. Daha da önemlisi can yakıcı bir yoksulluk ve işsizlik Van'ın en büyük sorun ve sıkıntıları arasındadır. İnşallah yoksulluk ve işsizlik sorunu çözülürse, aslında Van'ın sorunları da çözülür. Ama bunu çözecek irade yok. Bunu çözecek irade Yeniden Refah, Yeniden Erbakan iktidarıdır. Bu seçimde ekonomik buhran, kurumlarla oynama, ülkenin yönetilememesi, adaletin ortadan kalkması ile seçmen aslında iktidara bir sarı kart gösterdi. Aslında bu sarı kart muhalefete de gösterdi. Şu an iktidara küstün olan seçmen, hükümete ders vermek amacıyla en güçlü olan muhalefet partilerine destek vererek, burada hem büyükşehirde, hem de 13 ilçede DEM'i birinci parti yapmış ve bütün yerel belediyeleri bir şekilde DEM'e vermişler. Ama seçmenin arayışı halen devam ediyor. Seçmen artık Yeniden Refah diyor ve o umudu, o ışığı gördü. Dolayısıyla bizlere düşen görev, halkımıza umut olmak ve bu yönde teşkilatlarımıza mutlaka halkla diyalog kurmalarını tavsiye ediyoruz. Van bölgede bir çekim merkezidir. İran ile sınır kentidir. Van deniziyle muazzam bir varlığa sahip. Tarihiyle, jeostratejik konumuyla, ticari potansiyeli ile yaşanılabilir bir kenttir. 22 yıldır yapılamayan hizmetleri bunlar yapamaz, bunun için halkımız Yeniden Refah diyor, Yeniden Erbakan diyor. Partimiz de artık iktidara koşuyor. Van halkı iktidara kızgın, devletine ise küskündür. Seçtikleri adaylara, yaptıkları tercihlere, saygı duyulmasını bekliyor. Bunun Van bu seçimde büyükşehir ve 13 ilçede aslında DEM diyerek, iktidara bir tercih değil, bir ders verdi. Dolayısıyla burada alınan oylar gerçek anlamda DEM'in gerçek oyları değil. Eğer bizlere burada o ışığı halkımıza gösterebilseydik, o umudu bizler vermiş olsaydık, bugün için biz Van'da büyükşehir dâhil olmak üzere, birçok ilçede kazanmak içten bile değildi. Çünkü biz Van halkını tanıyoruz, Van'ın geçmişini, tarihini biliyoruz. Van Refah'ın, Milli Görüş'ün gerçek kalesidir. İnşallah hep beraber bu kaleyi tekrar hep beraber istikame edeceğiz, bu bayrağı hep beraber göndere dikeceğiz" dedi.
"İMKÂNSIZLIKLAR, ŞİKÂYETLERDEN KURTULUN VE HALKA HİZMET EDİN"
Van'daki DEM Partili belediyelere hizmet çağrısında bulunan Geyveli, "Van belediyeli yıllardır kayyum tarafından yönetiliyordu. Kayyum demek, devlet demektir. Devlet iyi idare eder. Dolayısıyla borçsuz, harçsız bir belediye devretmiştir diye düşünürüz. Ama baktığımızda Van Büyükşehir Belediyesi'nin 8 milyar 801 milyon 703 bin 212 lira borçlu olarak devrediyor. Bu arada da Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere tüm işçilerin maaşlarına %97 zam yapmış. Ocak ayı itibariyle bir takım işçiler alınmış. Buradan DEM'e tavsiyemiz şudur; Mademki halk sizi burada yerel yönetimlerin başına geçirdiyse, siz imkânsızlıklar, şikâyetlerden kurtulun ve halka hizmet edin. Burada siyaseten üstlenmiş olduğunuz bu yolda, artık demokratik kazanımlarınızın kalıcı olmasını istiyorsanız, çok dikkatli ve özenli yol almak zorundasınız. Artık sürekli terörle ilişkiye mahal vermeyecek politikalar geliştirin ve halkın verdiği oylara sahip çıkın. Bizler de bu anlamda belediyelerin takipçisi olacağız. Van'ın 22 yılı heba oldu. Van'da tarımsal verimlilik ciddi oranda düştü. Sanayi istenilen seviyeye gelmedi. Bölgede 10 bin kişiye düşen hekim sayısı, 6,3 oranındadır. 10 bin kişiye düşen iş hekimi sayısı, 0,6 oranındadır. 10 bin kişiye düşen eczane sayısı sadece 1'dir. Dolayısıyla yatırım, istihdam ve göç alanında da maalesef Van es o es veriyor. Batıda sadece 1 firmaya verdikleri teşviğin tamamını Doğu Anadolu Bölgesi'ne veriyorlar. Dolayısıyla buradaki teşvik konusuna da teşkilatlar olarak takipçisi olacağız. Van haliyle bu şekilde nitelikli göç alamıyor. Bunu inşallah Yeniden Refah olarak tersine çevireceğiz" diye konuştu.
"CEZALANDIRILAN VAN'I BU CEZALARDAN KURTARACAĞIZ"
Van'ın bir kavşak kent ve ticaret merkezi olmasına rağmen, hak ettiği yerleri bir türlü yakalayamadığını belirten Geyveli, "İktidara geldiğimiz vakit, cezalandırılan Van'ı bu cezalardan kurtaracağız. Van'da yatırım için uygun koşullar oluşturacağız. Siyasi istikrar ve barış ortamını çözüme kavuşturarak, Van'ın bölgede huzurun başkenti olmasını sağlayacağız. Van ve Doğu Anadolu Bölgesi bugün enerji fakiri konumundadır. Sanayinin büyük girdisi olan enerjinin %50'sinden fazlasını bu Doğu Anadolu Bölgesi'nin sağladığını biliyor musunuz? Bu enerji Doğu Anadolu Bölgesi'nde üretilmesine rağmen maalesef bu bölgede kullanılmıyor. Batıya taşınıyor ve bu arada bölge enerji fakiri konumunda olan bir bölge oluyor. Tarımda durum hiç iç açıcı değil. Van'da tarım ve hayvancılık adeta çökertilmiş durumdadır. Van'da iki parti arasında sıkışan siyaseti aşacak, inançlı Yeniden Refah kadrolarıdır. Van'ın kalkınması için ne yapılması gerekiyorsa, bunların hep beraber yapılması gerekiyor. Van'ın sorunlarını saymakla bitmek bilmiyor. Bir Vanspor gerçeğini bile çözemeyen bir Van var. İmkân sağlansaydı Vanspor nereler başarırdı. Taraftardan yönetime, iş adamlarından siyasetçisine, STK kuruluşlarına kadar herkes kendisini sorgulamalı, özeleştiri yapmalıdır. Hata ve keşkelerle Vanspor'u kaderine terk etmemelidir. Van'a Süper Lig yakışır diyerek, Vanspor'a da sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.
İl Divan Toplantısı daha sonra basına kapalı bir şekilde devam etti.
VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ
