Laiklik ve dua

Son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanlığının bazı hizmetleri, hutbeleri, Diyanet İşleri Başkanının faaliyetleri bazı kesimler tarafından eleştirilmekte, hatta hakaretler bile yapılmaktadır.  Diyanetin görevi, halkı dini konularda aydınlatmak, cami hizmetlerini yürütmek ve benzeri sosyal hayatla ilgili konularda dini değerleri referans alarak halkımıza sahih dini bilgiyi sunmaktır. 

Önceki haftada resmi bir kurumumuzun açılışında yine resmi bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanının bir dua yapması bazı çevreler tarafından çok haksız bir şekilde eleştirildi. Yok laikliğe aykırı, laiklik elden gidiyor...vs.

Allah aşkına Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisini Hacı Bayramı Veli camiinde kılınan Cuma namazından sonra müftülerin, hocaların dualarıyla açmadı mı? Hal böyle iken bugün neden bir devlet kurumunun açılışında dua etmek eleştiriliyor.

Peki, laiklik nedir? Fransızca kökenli bir kelime olan laiklik, hukuk dilinde devletin din ve mezheplere karşı tarafsız bir tutum izlemesidir. Laiklik, devlet hayatıyla ilgili bir prensiptir. Laikliğe göre devlet, fertlerin özel ve manevi hayatına müdahale etmediği gibi dindarlığı da dışlamaz. Laiklik, temel hürriyetleri güvence altına aldığı gibi, din ve inanç hürriyetini de güvence altına alır.

Böyle bakıldığı zaman dua etmenin hiç kimseye bir zararı yoktur. Halkımızın büyük büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu da hiçbir zaman unutulmaması gerekir. Peki dua nedir? Duadan neden bu kadar korkuluyor?

Dua, insanın bütün benliğiyle Allah'a yönelmesi, maddi ve manevi isteklerini O'na arz etmesidir. Dua ibadetin özü, kulun Allah ile aracısız bağlantıya geçmesi, bela ve musibetlerin defini, güzelliklerin celbini O'ndan istemesidir.

Diyanet İşleri Başkanı acaba duada insanları isyana mı teşvik etti? Yağmaya mı, vurmaya-kırmaya mı, zarar vermeye mi teşvik etti?

Duada, Allah'ın verdiği nimetlere şükretmek, milletimizin, devletimizin huzurunu, birlik ve dirliğini istemenin hangi tarafı yanlış, hangi tarafı eleştirilebilir? Acaba Diyanet İşleri Başkanı bütün kameraların önünde kimse duymadan gizli olarak yanlış bir şey mi söyledi? Bunun için mi eleştiriliyor?

Unutulmasın bu halk Müslümandır. Din ve Diyanet, bu devletin temel harcıdır. Demiridir, çimentosudur. Din, bu devletin birlik ve dirliğinin teminatıdır.

Din özgürlüğü vardır. Ama kimse İslam'a saldırmayı, dini değerlerimizi tahkir etmeyi, Müslümanın kılık kıyafetini, Müslümanları aşağılamayı din özgürlüğü kapsamında değerlendirmemelidir. 

Demek ki dua edince kimseye bir zarar gelmiyor. Dua edince insanlar huzur buluyor. Biz de bugünkü yazımızı bir dua ile bitirelim: "Ya Rabbi duadan bu kadar çekinen vatandaşlarımıza da dua etmeyi nasip et"

YORUM EKLE