Kamu malının kullanılması ve ğul

Kamu malı kavramını biliyorsunuz. Ama Ğul kelimesini çoğunuz ilk defa duyuyorsunuz. Ancak ğul kavramı da kamu malıyla doğrudan ilgilidir. Zira ğul kavramı, kamu malını, devletin malını kısacası bütün topluma ait olan hazine malını çalmaktır. Hırsızlık yapmaktır.

Çalmanın, hırsızlık yapmanın her çeşidi büyük vebaldir. Ancak ammenin malı olan kamunun malını çalmak, zimmetine geçirmek, haksız yerlere sarf etmek, kamu malını israf etmek, peşkeş çekmek çok daha büyük bir vebaldir. Bir şahsa ait olan bir malı çalan kişi, mal sahibinden helallik alabilir. Ancak bütün vatandaşların içinde hakkı bulunan kamu malını, devletin malını çalan kişinin teker teker bütün vatandaşlardan helallik alması gerekir ki o da mümkün olmaz.

Devlet malı bir emanettir. Bu emaneti korumak, kollamak ve yerli yerinde kullanmak, çarçur etmemek herkes için bir görevdir. Özellikle de karar vericilerin, bu malları tasarruf yetkisini ellerinde bulunduranların bu konuda çok daha hassas davranması gerekmektedir.

Hiç kimse gizli veya açık kamu malını zimmetine geçirmesin. Bu işin yani ğul yapmanın, devlet malını çalmanın ahirette vebali çok ağırdır. Bu konuda geliniz hep beraber önderimiz, rehberimiz Hz. Peygamber (sav)'in Buhari ve Müslüm'de geçen hadisi şerifine kulak verelim: "Kıyamet günü sizden biriniz omuzunda ganimet (devlet malı) olan bir deve bağırdığı halde bulmayayım" O bana:

-Ya Resulullah! Bana yardım et. Der. Ben de ona:

-Ben sana yardım edemem. Bunun hükmünü sana tebliğ ettim" derim.

Hadisin devamında aynı şekilde ganimet malından at, koyun veya altın, gümüş almış olarak olarak hesap gününde Resulullah (sav) kendisine müracaat edileceğini, ancak kendisinin bunlara yardımcı olamayacağını, kendilerine böyle bir hırsızlığın hükmünü dünyada açıkladığını bildireceğini belirtmiştir. Bu kişiler de sürüne sürüne cehenneme atılacaklardır.

Hayber savaşında sahabeden biri şehit oluyor.  Gelip Resulullah (sav)'e haber veriyorlar.  Hizmetçiniz falan kişi şehit oldu diye. Resulullah (sav):

(O şehit olmadı. Devlet malına hainlik yaptı) "Bilakis o ganimet malından çaldığı aba (elbise) içerisinde cehenneme sürüklenecektir" buyurdu. (Ahmed, sahih isnatla rivayet etti)

Şimdi insanın canından daha kıymetli bir şey var mıdır? Canını dahi verse kamu malı çalmışsa Yüce Allah o kişiyi affetmiyor.

Hz. Ömer(ra) halifeliği sırasında devlet hizmetleri görürken devletin mumunu yakardı. Şayet o sırada bir arkadaşı yanına gelirse devletin mumunu söndürür, kendi özel mumunu yakardı. Ben şimdi özel görüşme yapıyorum, devletin mumunu yakmam doğru olmaz derdi...

Yine bir gün Hz. Ömer (ra) halife iken minberde cemaate hutbe okurken: 

-Ey ahali beni dinleyiniz. Dediğinde cemaatin içinden fiziki olarak zayıf bir kişi ayağa kalkarak: Hayır! Seni dinlemeyeceğiz. Diye karşılık verir. (Korumalar üzerine hemen çullanıp müdahale de etmiyorlar. Zaten koruma falan da yok) Hz. Ömer (ra): peki neden dinlemeyeceksin? Diye sorar. O kişi der ki, bakıyorum kendine yeni bir cübbe dikmişsin. Oysa sana düşen kumaştan bir cübbe çıkmazdı. Diye karşılık verir. Hz. Ömer (ra) minberden aşağı iner, oğlu Abdullah'ı çağırır. Abdullah gelir durumu izah eder. Evet babamın payına düşen kumaştan bir cübbe çıkmazdı. Ben de kendi kumaş payımı babama verdim. Babam ikisini birleştirip bir cübbe yaptı. İşte bu o cübbedir. Diye izah eder. Bunun üzerin Hz. Ömer (ra)'a itiraz eden sahabe ayağa kalkarak:

-Ya Ömer! Buyur. Şimdi seni dinliyorum. Der.

Şimdi kamu malını kullanma yetkisini ellerinde bulunduranların ne kadar ağır bir mesuliyet taşıdıkları daha iyi anlaşılmıştır. Diye düşünüyorum.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Rumuz
Rumuz - 3 yıl Önce

Bizde bir deyim yada atasözü oluşmuş: "Devlet malı deniz yemeyen keriz"

Rumuz
Rumuz - 3 yıl Önce

Allah razi olsun hocam güzel nükte idi

banner29