2008 küresel ekonomik krizinin ardından bankacılık sistemi reel ekonomiyi desteklemekte isteksiz davrandı .Bu da alternatif finansal mekanizmalara yönelik bir arayışı doğurdu.

       Katılım Finans sistemi de geleneksel sisteme alternatif olarak hızla gelişiyor. Faize dayalı bir sistemin yerine risk paylaşımını esas alıyor.

          Finans riski azaltılıyor
Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut bu sistemin finans riskini azalttığına dikkat çekti:
"Özü itibarıyla faizsiz sisteme dayalı kar ortaklığı hasılanın ve riskin paylaşımına dayalı, rızkın paylaşılması demektir. Son zamanlarda özellikle tabii Körfez Bölgesinde, Uzak Asya’da Malezya merkezli o coğrafyada katılım finansman modellerinde önemli gelişmeler oldu."

          'İyi bir koordinasyonla sektördeki payı yüzde 20 olabilir'
Türkiye’de Katılım Finans Sistemi’nin finans sektörünün içindeki payı yüzde 5. Yeni hedef bu oranı beş yılda 3 katına çıkarmak.
Hükümetin ve kurumlar arasında yapılan iş birliğiyle payın artacağını söyleyen Bulut," 2025'e doğru giderken yüzde 15-20'ye ulaşabilir." dedi.

         Şu anda faizsiz sistemin merkezi olarak Londra görülüyor.
Ancak İstanbul’un Finans Merkezi olma hedefi Katılım Finans Sistemi’ne de büyük destek sağlayacak.