Cezayı vatandaş kesecek! Erdoğan da talimatı verdi, Meclis'e geliyor

Türkiye enflasyonla mücadelede yürüttüğü politikaları sürdürüyor. On binlerce vatandaş bugün ve yarın restoran, lokanta ve kafeleri boykot edecek. Ünlü isimler de boykota destek verirken, Ticaret Bakanlığı pek çok ilde denetimlere hız verdi

Cezayı vatandaş kesecek! Erdoğan da talimatı verdi, Meclis'e geliyor

Vatandaşın restoran ve kafelerdeki fahiş fiyat artışına karşı başlattığı boykot kampanyası çığ gibi büyüdü. Onbinlerce kişi hafta sonu geniş çaplı bir boykot hareketi için çağrı yaptı.

20-21 Nisan'da restoran, kafe gibi mekanlara gitmeme boykotuna akademisyenlerden ünlülere birçok isim destek verdi.

Sosyal medyada boykot çağrısı yapan ekonomist İris Cibre ise bazı işletmelerin tüketiciyi aptal yerine koyduğunu söyledi.

Televizyon programcısı Armağan Çağlayan, "katılımın nasıl olacağı bende merak konusu?" derken, Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer "Bu cumartesi ve pazar kafe ve restoranlara gitmiyoruz!" diyerek boykota destek verdi.

Müzisyen Melis Danişmend de kampanyayı desteklediklerini belirtti.

ODALARA ÇAĞRI YAPTI

Boykota destek veren Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin, "Boykotun dize getiremeyeceği firma yoktur. Her şey hükümetten beklenmemeli, yaptırım gücü olan odalar elini taşın altına koymalı" dedi.

Şahin, illerdeki esnaf ve ticaret odalarının kendi üyeleri ile karşı karşıya gelmemek için ses çıkarmadığını belirterek, "Bir esnafın odaya kayıt olmadan işletme açması bile yasak. Odaların fiyat listesinin üzerine çıkılmayacağına dair alacağı karara hepsi uymak zorunda. Odalar dernek gibi değil. Cezai yaptırımları var. Bakanlık devreye girerek odaların yetkisini artırmalı ve bunların önüne geçilmeli. Bu iki günlük boykot bilinçlenme konusunda etkili olur. Git kasaptan al, etini pişir ye. Restoranda 100 grama bir kilo parası verme. İki gün değil hatta iki ay yap bunu, bak o zaman restoranlar nasıl dize geliyor" diye konuştu.

İÇİMİZDE FIRSATÇILAR VAR

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği Başkanı Ramazan Bingöl, yapılan boykotun haklı olduğunu söyledi. Fahiş fiyat artışlarından turistlerinden şikâyetçi olduğunu belirten Bingöl, "Bu gidişle turizm bitecek! Maalesef içimizde fırsatçılar var. Enflasyonu artıranda bu fırsatçılar. Hem vatandaşı hem de esnafı memnun edecek bir formül bulmalıyız" dedi.

"EN AZINDAN TARAFIMIZ BELLİ OLSUN"

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür de konuyu bugünkü köşesine taşıdı. İnsanların fiyatlar yüzünden çileden çıktığına dikkat çeken Övür yazısında şu ifadeleri kullandı:

Eskiden Türkiye'de piyasa hareketlensin diye alışveriş teşvik edilir, hatta kampanyalar düzenlenirdi. Bugünse yüksek enflasyona paralel dizginlenemeyen fahiş fiyat artışları nedeniyle toplum bırakın alışverişi, kafe ve restoranlara bile gitmeme kararında.
Çünkü ortada fiyat artışına yol açacak olağanüstü bir gelişme olmadığı hâlde her gün fiyatların değişmesi insanları çileden çıkardı.

Marketlerdeki gibi kafe ve restoranlarda da sürekli fiyatlar değişiyor.

Bir vatandaş sosyal medyada şöyle diyor: 

"Öyle saçma fiyatlar var ki; 1 tas mercimek çorbası 200 TL, 1 bardak çay 30 TL, 1 fincan kahve 100 TL, olamaz. Denetim şart, yemeğe boykot şart."

İşin belki de en vahim tarafı, fiyat artışı yapanların aynı zamanda devleti de vergi açısından kandırıyor olmaları. Gıdaya yüzde 1 KDV oranı konulduğu için vergi dairesine müşterinin sadece "ekmek yediği" fiş kesiliyor.

Konu hükümetin de gündeminde ki önceki gün Başkan Erdoğan şöyle diyordu:

"Fahiş fiyat uygulamalarına dair çok yakın vadede ciddi yaptırımlar gelecek."

O yaptırımların ne olacağını da Ticaret Bakanı Ömer Bolat açıkladı... Bakan Bolat, cezaların artırılacağına dair bir yasanın Meclis'e sunulduğunu söyledi. Buna göre bu yılın başında alt sınır 50 bin TL olan ceza miktarı 80 bin TL'ye, üst sınır ise 500 bin TL'den 800 bin TL'ye çıkarılacak.

Bu cezalar caydırıcı olacak mı doğrusu emin değilim ama geçmişle kıyaslandığında yeni bir şans var; sivil toplumda bu cezalara paralel ciddi bir tepki yükseliyor. Bu hafta sonu Türkiye'de ilk kez fahiş fiyat artışlarına karşı sivil toplum, kafe ve restoranlara karşı büyük bir boykot kampanyası başlatıyor.

Ne kadar etkili olur bilinmez ama sosyal medyadan seslenen Barış Ülgen'in dediği gibi bu boykot bir işaret fişeği olabilir:

"Bu hafta sonu dışarıdan su bile içmeyeceğim. Karınca misali yangını söndüremezsek bile en azından tarafımız belli olsun."

LOKANTACILAR FEDERASYONU’NDAN ‘FİYAT TARİFESİ’ TALEBİ

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Sayit Karabağlı, Türkiye'de yeme-içme sektöründeki fiyat tarifelerinin illere ve işletme sınıfına göre federasyon tarafından onaylanması talebinde bulundu.
Karabağlı, sosyal medyadan yeme-içme sektörü için yapılan boykot çağrısını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, federasyon olarak şikayetleri hususunda irtibat kuran vatandaşların sorunlarını çözüme kavuşturduklarını bildirdi.

Yeme-içme sektöründe fiyat artışını tetikleyen girdi maliyetleri, komisyonlar ve vergi gibi sorunlara işaret eden Karabağlı, sektörün, tedarik edeceği ürünlere daha kolay ve ucuz fiyatla ulaşabilmesini sağlamak için odaların ve federasyonların tanzim ve tedarik kooperatifleri kurmasının desteklenmesi önerisinde bulundu.

İŞYELERİ İÇİN DE KİRA ZAMMINA SINIR GETİRİLSİN!

Karabağlı, konutlarda kira artışına sınırlama getiren düzenlemelerin işyerlerini de kapsaması, kira stopajlarının kira geliri elde eden mülk sahibi tarafından karşılanması ve işyeri tahliyelerinin zorlaştırılması konularında düzenleme yapılmasını da istedi.

Fiyatı Etiketi Yönetmeliği'nde düzenleme talep eden Karabağlı, şunları kaydetti:

* Denetlenebilir olması için fiyat tarifeleri 81 ilde faaliyet gösteren odalar tarafından sınıflarına göre belirlenmeli ve federasyonumuz tarafından onaylanmalı.

* Onaylı fiyat tarifeleri kayıt altına alınarak üyelere verilmelidir. Tarifeler, aslının aynı olmak kaydıyla iş yerlerinin kapısına asılmalı veya iş yeri girişine görünür şekilde konulmalıdır.

* Denetim sırasında denetçilerin onaylı tarife ile asılı tarifeyi karşılaştırması daha sağlıklı ve yürütülebilir olacak.

BAKANLIK DENETİMLERİ SIKLAŞTIRDI

Öte yandan, Ticaret Bakanlığı Türkiye'nin dört bir yanında restoran, lokanta, kafe ve pastane gibi işletmelerde denetim gerçekleştirdi.

Ekipler, restoran ve kafelerde tarife ve fiyat listelerinin görünür şekilde işletmenin önüne ve masaların üzerine konulup konulmadığını denetledi.

Kocaeli Ticaret İl Müdürü Veysi Uzunkaya işletme girişlerinde belirtilen fiyat listeleri ile masada yer alan fiyat listelerinin aynı olması gerektiğini dile getirerek, kasada ne kadar ücret ödeyeceğini bilerek masadan kalkmasının tüketicinin en doğal hakkı olduğunu kaydetti.

Kocaeli'de 15 ekiple denetim yaptıklarını bildiren Uzunkaya, "Sadece kafe, restoran ve pastane gibi işletmelere yönelik denetimlerde 2024'ün başından bugüne kadar 1537 firma denetlendi. 331 firmada aykırılık tespit edildi. 331 firmaya uygulanan idari para cezası yaklaşık 720 bin lira oldu." diye konuştu.

Bursa Ticaret İl Müdürü İsmail Aslanlar, servis hizmeti sunulan işletmelerde, tüketiciler sipariş verinceye kadar fiyat listelerinin masanın üstüne konulması gerektiğini söyledi. Arslanlar masaların üzerinde yer alan QR kodlu menülerin tek başına yeterli olmadığına dikkat çekerek şöyle devam etti:

"Hizmet sunulan masaya menü getirilmesi esastır. Ek bir hizmet olarak QR kodu kullanılmasında bir sakınca görülmemektedir. Denetim esnasında tarife ve fiyat listelerine rastlanılmaması veya liste fiyatı ile kasa fiyatı arasında uyumsuzluk olması halinde her bir aykırılık için 2 bin 172 lira idari para cezası uygulanmaktadır. Girdi fiyatlarında bir artış olmamasına rağmen satış fiyatlarında artış söz konusuysa, bunları da tespit ederek Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunda değerlendirilmek ve gereği yapılmak üzere Bakanlığımıza gönderiyoruz. Aykırılık olması halinde bunlara da Bakanlığımızca idari para cezası uygulanmaktadır. Kent genelinde bu yıl 1207 işletmede 300 bin 40 ürün denetlendi, 1 milyon 776 bin 682 lira idari para cezası uygulandı."

Adana'da da Ticaret İl Müdür Vekili Hüseyin Gödelek ve beraberindeki ekip, Turgut Özal Bulvarı'nda fiyat etiketi denetimi yaptı. Ekipler, iş yeri sahiplerine işletme girişlerine fiyat listesi konulması uygulamasına yönelik bilgi de verdi.

Gödelek, 1 Ocak'ta yürürlüğe giren düzenlemeyle keyfi fiyat artışı yapılmasının önüne geçildiğini hatırlatarak, hizmete sunulmayan herhangi bir ürünün menüde bulunmaması gerektiğini bildirdi. Gödelek, denetimlerdeki ilk hedefin tüketicinin mağdur edilmemesi olduğuna işaret etti.

"İŞLETMELERİMİZİ UYARDIK"

Trabzon'un Ortahisar ilçesinde faaliyet gösteren kafe ve restoranlara yönelik de denetim yapıldı. Ticaret İl Müdürü Kasım Tiryaki, fiyat listelerinin yanı sıra "servis ücreti" adı altında herhangi bir ücret talep edilip edilmediğini incelediklerini söyledi.

Menü ve kasa fiyatı uyumunu da kontrol ettiklerini vurgulayan Tiryaki, şu değerlendirmede bulundu:

"Denetimlerimiz devam edecek. Burada amacımız, vatandaşlarımızın restorana veya kafeye girmeden önce alacağı hizmeti ve buna mukabil ödeyeceği ücreti görmesi ve bu doğrultuda bir tercihte bulunabilmesi. Tüketicinin bilgilendirilmesini, ekonomik çıkarlarının korunmasını ve olabilecek mağduriyetlerin engellenmesini hedefliyoruz."

Diyarbakır Ticaret İl Müdürü Zafer Atik de restoran, kafe ve benzeri işletmelerde Fiyat Etiketi Yönetmeliği kapsamında denetim yaptıklarını söyledi.

Fiyat listeleri ile servis ücreti uygulamasına yönelik inceleme gerçekleştirdiklerini belirten Atik, şunları kaydetti:

"Denetimlerde amacımız, tüketicilerin yiyecek ve içecek hizmeti sunulan yerlerde işletmelere girmeden kapı girişlerindeki tarife ve ücret listelerini görerek ve fiyat karşılaştırması yaparak tercihte bulunabilmelerini sağlamak. Yönetmeliğimiz yürürlüğe girmeden önce Bakanlığımızın rehberlik görevi kapsamında sektör temsilcilerimizi ve işletmelerimizi bu konularda uyardık. İşletmelerimizin cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalması açısından belirtilen hususlara dikkat etmeleri faydalı olacaktır."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER