Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), PKK’li bir grubun 11 Temmuz’da sembolik olarak silahlarını yakmasıyla başlayan yeni süreci değerlendirmek üzere Merkez Yürütme Kurulu’nu (MYK) topladı. Toplantının ardından açıklama yapan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, yaşanan gelişmenin tarihsel önemine vurgu yaparak silahların tamamen devre dışı bırakılması için gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini dile getirdi.
“Tarihi Bir Gün Olarak Anılacak”
PKK’nin silah imha töreninin tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirten Doğan, “Hiçbirimizin unutamayacağı bir gün olarak tarihe geçti. Farklı etkileriyle hep kendini tarihte anımsatacak bir gün. 11 Temmuz’daki bu tarihi somut adımın zeminini hazırlayan, katkı sunan, öncülük eden tüm taraflara teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Demokratik Siyaset Stratejisi Devrede”
Doğan, PKK’nin feshiyle birlikte 12 Mayıs kararlarının ardından silahlı mücadele stratejisinin yerini barışçıl yöntemlere bıraktığını belirterek, “Kürt sorununun demokratik çözümü için atılan bu tarihi adımın sorumluluğunun farkındayız. Silahların tümden devre dışı bırakılması, demokratik siyaset stratejisi, barış ve demokratik toplum programı ile bütüncül bir hukuk yaklaşımının temelini oluşturuyor” dedi.
Komisyon Kuruluyor: “Kapsayıcı ve Çoğulcu Olmalı”
Süreçle ilgili olarak kurulacak komisyonun detaylarını da paylaşan Doğan, komisyonun etkili, fonksiyonel ve kalıcı çözümler üretmesi için çalışmaların hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Doğan, “Bu komisyon mümkün olan en kapsayıcı ve kucaklayıcı biçimde bir araya gelmeli. Komisyonun bileşimi mutlaka çoğulculuk ilkesi gözetilerek yapılmalı” dedi. Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalara da atıfta bulunan Doğan, tüm siyasi partilere mecliste kurulacak komisyona ciddi şekilde katkı sunma çağrısı yaptı.
“Silahın Değil Siyasetin Gücüne İnanıyoruz”
Toplumsal barışın ve siyasetin gücüne inandıklarını ifade eden Ayşegül Doğan, Abdullah Öcalan’ın da bu konuda benzer mesajlar verdiğini belirtti: “Silahın değil demokratik siyasetin gücüne inanıyoruz. Toplumsal dayanışmanın, hukukun ve ortak değerlerin bizi bir araya getirebileceğini biliyoruz.”
“Hukuk Herkes İçin Güvence Olmalı”
Doğan, demokratik dönüşüm sürecinde hukuk devletinin rolüne de dikkat çekerek, “Kim olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun, hangi inanca mensup olursa olsun herkesin kendini hukukla güvende hissettiği bir Türkiye mümkündür. Bu hukuku ancak birlikte inşa edebiliriz” şeklinde konuştu.
“Bu Süreç Sadece DEM Partiye Bırakılamaz”
Toplumun tüm kesimlerine çağrıda bulunan Doğan, şu ifadelerle konuşmasını tamamladı:
“Şimdi bir eşiğin tam kalbindeyiz. Bu eşiği ancak yan yana gelerek, güçlerimizi birleştirerek, gerçek gündemlerimize dönerek geçebiliriz. Bu mesele yalnızca DEM Partiye bırakılamaz. Muhalefet partileri, iktidar bloku, herkes bu sürecin ağırlığının farkında olmalı. Ancak böyle hep birlikte soluklanabiliriz. Barış ve demokrasi için geçmişte bedel ödeyen ya da şimdi yola koyulmak isteyen herkes bugün burada bir pozisyon almalıdır.”