Bir festivale merhaba derken…

HUZURA ÇOK İHTİYAÇ VAR!

15-29 mart tarihleri arasında düzenlenecek Van Shopping Fest muhteşem gösterilerle start aldı ve Van çok önemli bir festivale daha ev sahipliği yapmaya başladı.

Hepimizin bildiği gibi dün olduğu gibi bugünde festivaller tıpkı fuarlar gibi bir kentin gelişmesi ve tanıtımı için çok önemli araçlardan birisi haline geldi. Her ne kadar etkinlik ve festivaller yerel ölçekte yapılsa bile konusuna göre bölgesel, ulusal ve bazen de uluslararası ölçekte değer taşıyan ve birçok konuda kazanımları beraberinde getiren fırsatlara zemin hazırlar.

Yine festivaller toplumsal olarak da barışın, kardeşliğin, kaynaşmanın, birbirimizi anlamın yolunu açan potansiyeli kendilerinde barındırırlar.

Aslında Van Shopping Fest gibi alış veriş festivalleri gelecek adına yerel birçok yatırımlarında önünü açan girişimlerdir. Kişiler, işletmeler ve kurumlar arasında tanışma, anlaşma, ortak hedefler belirleme ve devamında ortak kazanımlar için iş, aş, istihdam, üretim, marka değeri taşıyacak ve atıl durumdaki imkânların gün yüzüne çıkabileceği birlikteliklere vesile olurlar.

Esasında festivallerin en temelde amacı bu tanışma, buluşma, anlaşmalara zemin hazırlamasıdır.

Bu vesileyle birçok resmi kurumun ve STK'ların ortaklaşa düzenlediği bu anlamlı festivalin birlikteliğimize değer kazandırması ve şehrimizi yeni fırsatlarla buluşturmasına yol açmasını umuyorum.

Özellikle 21 Mart nevruzuna yaklaşırken festival tarihinin bu aralıkta olması İranlıların akın akın ilimize geliyor olmasıyla birleştiğinde Van'ımızda harika bir hava oluşturdu.

Bu vesileyle Nevruzun bütün farklılıklarıyla kardeşliğimizi pekiştirecek şiddetten uzak bir şekilde coşkuyla kutlanması hepimizin insanı görevi olduğunu tekrar hatırlatmış olayım.

Ve birkaç hatırlatma ile de yazıma devam edeyim dostlar.

Öncelikle Van esnafının yüzünün güleceği, ilimizin ekonomisine fayda sağlayacak böylesi etkinliklerin verilen emeğin kıymetini hepimiz bilmeli ve takdir etmeli, desteklemeliyiz.

İlimize gelen misafirlere bir başka deyimle turistlere çok iyi davranmalı, otellerimizi temiz tutmalı, fahiş fiyat uygulaması içinde olmamalıyız.

Ev sahibi olduğumuzu unutmamadan Vanlıya yakışır bir şekilde tüm misafirlerimizi ağırlayıp, uğurlamalıyız.

Lütfen, bunlara dikkat edelim dostlar. Geçmiş olumsuz tecrübelerden dersler çıkaralım, tekrarlamayalım.

Küçük ve şahsi hesaplara bu şehri artık kurban etmekten vazgeçelim.

Bu şehir hepimizin ve bize emanet. Emanete sahip çıkalım.

Bu arada henüz festivale gitmeyenler varsa festival nedeniyle çok kapsamlı programlar yapılmış ve yapılacak.

Misafirlerin ve Van halkının yeterince eğleneceği programlar düşünülmüş.

Zaman kaybetmeden gidip görmenizde fayda var.

Bu özel günlerde basın mensubu kardeşlerimizde bu güzel festivalin ülke gündeminde etkili olması için herkesin üzerine düşeni fazlasıyla yaptığına tanıklık ediyoruz.

Hepsine Van adına teşekkür ediyorum, emeklerine sağlık.

Bizde kurum olarak ve bireysel olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz, devam edeceğiz.

Gazeteci kimliğimizle sahaya çıktığımızda, mikrofonu hemşerilerimize uzattığımızda Van'ın hak ettiği yerde olmadığını, Van'ın çok daha iyi yerlerde olması gerektiğini bu günlerde de duymaya devam ettik. Bu tür programlar bu eleştirilerin, tespitlerin daha fazla yapılmasına vesile oluyor kanaatimce. Eksiklikler daha net fark ediliyor, dile getiriliyor.

İşte tamda burada yine yeri ve zamanı geldiği için bazı eleştirileri ben tüm dostlarım, hemşerilerim adına yapmış olayım.

Onlara tercüman olayım ve birkaç cümle yazayım.

Biz nerede hata yapıyoruz?

Van, neden beklentilerin altında kalıyor yâda beklentimiz nedir?

Biz Van'lılar olarak gerçekten ne istiyoruz sorgulamasını da kendimize yapmalıyız…

Beklentiler, talepler, eleştiriler ve övgüler artık slogandan öteye gitmeli ne istediğini ne yaptığını bilen bir şehir olmalıyız.

Bunun için birlik olmalıyız.

İdeolojik körlükten vazgeçmeliyiz.

Bu bizdendir, diğeri onlardandır bağnazlığından artık vazgeçmeliyiz.

Ortak değerimiz Van olmalıdır diyoruz ya hep…

Bu sözü kullananlar artık samimi olmalı.

Pratikte uygulamaya gelince hizipçi davranmaktan artık vazgeçmeliyiz.

İnsanları ayrıştırmaktan artık uzak durmalıyız.

Siyasi kurnazlık yapmamalıyız.

Yapmadığımız şeyleri söylememeliyiz, konuştuğumuz gibi olmalıyız.

Kirli, gizli kulis ve kişisel çıkar hesaplardan ve lobilerden şeffaf Van'ın faydasına lobi ve kulisler yapmalıyız.

İşte bunun için böylesi festivaller çok önemli ve kıymetini herkesin bilmesi çok önemli.

Ayrıca bir başka konuyla ilgili önemli konuyu da dile getireyim.

Kortej yürüyüşü esnasında Valilik önünden başlayan yürüyüş esnasında birçok STK temsilcisi ve vatandaşın önemli bir şikâyeti vardı.

Benimde daha önce birçok kez değindiğim başta valilik çevresi olmak üzere aşırı güvenlik tedbirleri ve bütün yollara konulan bariyerler konulması. Güvenlik elbette sağlanmalı, tedbirler alınmalı ama vatandaşa zorluk çıkaran her aşırılıktan da uzak durmalı. Kaş yapalım derken göz çıkarmamalı.

Daha önce Sayın Vali bilmeze bu aşırı güvenlik ve birçok kurum amirinde koruma ve israfa neden olan araç gereç konusunu birkaç kez hem konuştum hem de soru olarak sordum?

Bu çirkin görüntüye neden oluyor vatandaş bu aşırı güvenlikten şikâyetçi biz halk olarak devletimizle ve yöneticileriyle birlikte yan yana olmak istiyoruz bu bariyerleri kaldıracak mısınız?

Koruma ordusu kalkacak mı?

İsraf son bulacak mı? gibi bir çok konuyu konuşmuştum.

Hatta aşırı güvenlikten kaynaklı resmi bayramların ve festival gibi etkinliklerde halkın çok az olduğu sadece devlet kurumlarının katıldığı programlar oluyor ve maalesef halkın bir başka deyimle milletin katılmadığı resmi bayramlar ve festival türü etkinlikler çokta sönük geçiyor demiştim.

Ve benzeri konuları daha farklı konular üzerine daha önceleri de yazıştım.

Vali Sayın Bilmez'in cevabı aynen şöyle olmuştu;

-"Güvenlik konuları devletin özel konusu. Halkın bilmediği yüzlerce olayı güvenlik görevlilerimizle halkımızın huzur için bertaraf ediyoruz. Bu istihbarat bilgilerini vatandaşın huzuru kaçmasın diye halka yansıtmıyoruz" diye cevap vermişti.

Ben buradan Sayın valimizin ve emniyet müdürümüzden ayrıca siyasilerimizden Vanlılar adına bir kez daha ricada bulunuyorum.

Hem aşırı israf ve aşırı güvenliğe Sayın Cumhurbaşkanımızdan ricada bulunarak en azami düzeye inmesi için bir girişimde bulunsalar mutlu oluruz.

Ancak toplumumuzu tehdit eden güvenlik konuları varsa yapacak bir şey yok. Tabi ki devlet halkın huzuru için güvenliği en üst düzeyde tutmalıdır.

Halkımızın huzuru, ekonomik refahı yaşam kalitesinin artması için silahların sustuğu siyasetin yani sözün gücünün konuşulduğu ortamları çok arzuladığımı belirtmek istiyorum.

Yazıma son vermeden önce son birkaç not:

Siyasi partilerin gördüğüm kadarıyla hiçbiri şehrimiz için bu anlamlı günün açılışında sahada yoktu. Açılışa katılmamışlardı.

Oysaki böylesi günler ve etkinlikler siyasi partiler ve siyasiler için halkla buluşma, iletişim kurma, kendini ifade etme zamanları değil mi?

Her bir siyasi parti bu gibi günlerde teşkilatıyla bu etkinliklere katılsa, coşkuya ortak olsa, tanıtımı desteklese daha güzel olmaz mı?

Hem siyasi partilerin ve siyasilerin en temel vurgusu "BİZ VAN İÇİN VARIZ, VAN'I HAK ETTİĞİ YERE TAŞIYACAĞIZ, SORUNLARI BİZ ÇÖZECEĞİZ" iddiası değil mi?

Unutmayalım! Her iddia ispat ister.

Konuşlan şeyleri zamanı geldiğinde halk görmek ister.

Seçim zamanı telaşla kapı kapı dolaşıp "Bize oy verin, biz sizi daha iyi temsil ederiz" demenizdense böyle etkinlikler olmanız daha anlamlı, samimi ve sonuç getirir hatırlatmış olayım.

YORUM EKLE
YORUMLAR
TEMİZLİK BİR ŞEHRİN AYNASIDIR.
TEMİZLİK BİR ŞEHRİN AYNASIDIR. - 2 yıl Önce

Şehrimizde uzun kış sezonu boyunca birikmiş ciddi bir kirlilik var. Van belli başlı cadde ve sokaklardan, belli başlı noktalardan ibaret değil. Belli yerlerde belli zamanlarda yeşil kıyafetli 20-30 temizlik görevlisinin görülmesi şehrin temizliği için yeterli olmamaktadır. Yine belli dönemlerde belli başlı noktaların, caddelerin tazyikli suyla yıkanması da temizlik için yeterli değil. En büyük problem temizlik ekiplerinin sayıca az olması, şehrin ise geniş ve büyük olmasıdır. Büyükşehirin, Tuşba, İpekyolu ve Edremit belediyelerimizin, Karayollarının, Devlet Su İşlerinin temizlik ekipleri toplamda
EN AZ BİN PERSONELDEN OLUŞMALIDIR. Bu koca şehir 50 personel, 100 personel, 150 personelle kesinlikle temizlenemez. Çünkü bu kurumlar aslında binalarda değil sahada hizmet üreten kurumlardır. Binalarda binlerce çalışırken sahada onlarca personel çalışırsa temizlik kesinlikle yetersiz olur. Personeller, araçlar, imkanlar, kontroller ve temizlik çalışmaları otuz- kırk mahallemizin hepsinde, bütün caddelerde, bütün sokaklarda, bütün ara sokaklarda, bütün mahalle aralarında, bütün yakın semtlerde, bütün uzak semtlerde, bütün tokilerde, bütün kaldırımlarda, bütün parklarda, bütün kıyılarda, bütün sahillerde, bütün kanallarda, bütün derelerde, insanların dolaştığı her yerde, her köşede, her açık alanda, bütün tarihi mekanlarda, bütün piknik ve mesire yerlerinde olmalıdır. İş kıyafetleriyle temizlik görevlileri gün boyu buraların hepsinde görülmelidir. Yani 365 gün temizlik lazım. Fakat acil olanı, özellikle son aylarda şehrin her yanında görülen toz, toprak, çakıl, çamur, yaprak, ot, çöp, atık, izmarit ve yoğun kirliliğin en az bir ay sürecek seferberlikle mutlaka temizlenmesidir. Mahalleleri, mahalle aralarını, uzak semtleri, ana yolları, ara yolları, kanalları, parkları, kaldırımları, çevreyi dolaşınca kirlilik, bakımsızlık, ilgisizlik hemen görülüyor. Şehrin her yerinde temizlik görevlileri ve temizliğin olduğu bir düzeni şehrimizde oluşturmalıyız. Aslında duyarlı yöneticilerimiz var. Kurumlarımız bununla ilgili genel bir toplantı yapıp en az bin kişilik ekipler kurarak, ekipmanları ve araç filoları şehrin her yanına yayarlarsa temizlik, bakım, onarım, iyileştirme, güzelleştirme çalışmalarını şehrin her noktasında hayata geçirirlerse çok harika olur. Böylece yapılan diğer güzel hizmetler de gölgelenmemiş olur. Çünkü bir milyon insanın her gün ve her yerde dikkatini çeken ilk şey temizliktir. Bu hususta eleştiri değil talep olarak acilen eylem planı ve çözümlerle şehrimize el atılmasını istirham ediyor, saygılarımızla hayırlı çalışmalar diliyoruz. ( 09 NİSAN 2022)