BİZİM ONLARA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR…

    Geçenlerde bir araştırma şirketinin yaptığı araştırmada Türkiye’de 55 yaş üzeri 18 milyona yakın vatandaşımızın bulunduğunu öğrendim.

Çok ilginç geldi bana.

    Bir taraftan ülkemizde genç nüfusumuzun çoğunluğu ile övünürken diğer taraftan önemli bir rakamın da yaşlı ve yaşlanma sınırında olduğunu görüyoruz.

    Gençlerin sayısının fazlalığı ile övünürken; liyakatli, meslek sahibi, eğitimli olmayışları da bir handikap olarak bizleri kaygılandırıyor… Değerlerinden uzak bir gençliğin yetişmesi geleceğe yönelik endişe verici olarak görülüyor…

 İşsiz olmaları ayrı bir dert olarak duruyor önümüzde.

En önemlisi bu gençlikle ilgili elle tutulur projelerin olmaması da toplumu umutsuzluğa itiyor..

Gençliğin hali böyleyken 55 yaş üstü insanlarımızın sayısının fazlalığı yöneticilerimizi harekete geçirmeli.

Yaşlılarımız bizlerin değerleridir.

Yaşlılarımız bizim gerçek tarihimizdir.

   Onlara çok iyi bakmalı ve hürmet etmeliyiz. Horlanmaya, aşağılanmaya, gelmez onlar bizim hayata tutunma sebebimiz olmalıdır.

Bütün yaşlılara annemiz babamız gibi saygıda kusur etmemeli ve şefkat göstermeliyiz…

Onlara saygılı davranışlarımızla birlikte onların sosyal hayatta iyi yerlerde olması için çalışmalıyız.

   Onlar için tam da şimdi bir şeyler yapma zamanıdır.

Yaşlılarımızın büyük bir bölümü kahvehanelerde zaman çürütüyor. O insanları üretime kazandırmamız gerekiyor

Yaşlıların ve emeklilerin büyük bölümünün kahvehane köşelerinde sonu beklediğini görüyoruz..

Kendilerinden vazgeçen, umutlarını yitirmiş bir psikoloji ile yaşıyorlar. Bu insanlarımızı hayatın içine çekmemiz lazım..

Onları zor hayat şartlarına ve yavaş yavaş gelen ölüme terk edemeyiz.

   Bu insanları üretime kazandırmamız gerekiyor…

Yaptığım araştırmada ‘emekli köyleri’ dünya genelinde çok yaygın.

Adına ‘Bakım çiftlikleri’ deniyor. 

    Yaşlılar kahvehane köşelerinde beklemeyerek, bakım çiftliklerinde aktif hayat sürüyorlar. Yapılması gereken birçok çalışma var. Unutmayalım ki herkes bir gün yaşlanacak.

Bizde ülke olarak şartlarımıza göre yaşlıların yapabileceği işler kurmalıyız.

Böylece hem ülke ekonomisine hem de yaşlılarımıza fayda sağlanabilir…

Ülkemizde olduğu gibi ilimiz Van’da 55 yaş üzeri sayımız daha fazla görünüyor.

   Parklar kahveler dolup taşıyor yaşlılarla.

İnsanlar emekliliğe ayrılınca otomatikman kendilerini yaşlılık ve devamında ölümü bekleyen moda sokuyorlar.

Yaşlılarımıza hayatın böyle olmadığını, sağlıklı olduklarını, dinç olduklarını, onlardan ülkemizin ve insanımızın faydalanması gerektiğini hatırlatmalıyız ve ölümü bekleme modundan uzaklaştırmalıyız..

Yaşlılarımızın bu durumunu, siyaset dışında insanı duygularla çözümeliyiz..

Türkiye’de yaşlıların sorunlarına ilişkin veya daha iyi koşullar hazırlanması için, üniversitelerin, STK’ların ya da herhangi farklı kesimlerin hiçbir çalışmasına rastlamadım.

Artık yaşlanma ve yaşlılık hakları ile ilgili çalışmalar yapılmalı..

Gerekirse yaşlılar için bir STK kurulmalıdır.

Yaşlılar için yapılacak çalışmalar aldıkları kültür ve yetişkinliklerinden kaynaklı geleneklerine göre yapılmalıdır…

   Örneğin Yaşlılık Komiteleri kurulmalı.

STK’lar kurulmalı.

Hayata dair ne varsa sosyal yaşamın içine sokulmalılar.

   Toplumda yaşlılara yönelik çeşitli etkinlikler yapılmalı ve onlar hayata müdahil olmalılar…

Kırsal alanlarda köylerde bir türlü köşeye bucağa terkedilen yaşlılar kimsesizler araştırılarak sahiplenilmelidir.

   Aileler başta olmak üzere toplum olarak yaşlılarımıza saygıyı ve sevgiyi ön plana almalıyız. Büyüklerimize emekliliğe ayrılmanın ölüme terk edilmek anlamına gelmediğini anlatarak hayata katkı sunmaya teşvik edebiliriz. Yani bize çok görev düşüyor bu hususta…

Bu aynı zamanda devletin kaynaklarının da israf edilmesi anlamına geliyor.

   Yani eğit, yetiştir. Tam da bilge bir hâle gelsin, yararlanacağımız bir zamanda onlara sırtımızı çevirmek ne derece doğrudur.

Aslında onların bize değil bizim onlara ihtiyacımız var.

Onlar ülkemizin en tecrübeli ve en olgun insanları…

Onlar yol göstericilerimiz…

   Geçmişini unutan geleceğini inşa edemez…

Onlara hürmet etmeyen toplumların geleceği de saygısızlıktır.

YORUM EKLE

banner29