Atatürk, Kemalizm ve millet

19 mayıs günü hem devlet ve hemde önemli sayıda bir insan grubu için önemli bir gün.
19 Mayıs’ı önemli kılan husus halen tartışmaları devam eden Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkış günü olması.
İsmini daha sonra bir kanunla Atatürk haline getiren Mustafa Kemal, İstiklal harbini başlatmada Samsun'a çıkışını bir milat kabul etmekte. Atatürkçülerde bu hususta hem fikir. Mustafa Kemal'in milli mücadele öncesi ve sonrası ne yazık ki halen tartışılmaktadır.
Mustafa Kemal sonradan Atatürk taraftarları ve karşıtları şeklinde 90 yıldır sürdürülen tartışmalar, milleti "adeta" kamplara ayırdı. Mustafa Kemal adının arkasına sığınarak sol kemalistlik yapanlar bu devlet adamı üzerinden millettin kutsallarına saldırmakta, toplumu ve inançlarını ötekileştirmekte öncelikle devletin, Kemalist sermayenin ve medyanın gücünü kullanmışlardır.
Merhum Menderes döneminde Kemalistler provokasyonlar yapıp Atatürk üzerinden bugün halen devam eden büyük bir sıkıntıyı meydana getirmişlerdir. Dünyanın en ilkel toplumlarında bile olmayan bir kanunla ( 5816 sayılı Atatürk'ü koruma kanunu) toplum ve Mustafa Kemal ilişkisinin sol Kemalizm lehine sürmesini, mütedeyyin kesimlerin araştırmacıların Atatürkçülük meselesine hep mesafeli olmasını sağlamışlardır.
Bu kesim eliyle Mustafa Kemal, Atatürkçülük, Kemalizm bu toplumun bölünmesini sağlayan ana akım haline sokulmuştur.
Halbuki İstiklal harbi yıllarında toplum için birleştirici olan bir şahsiyetti Mustafa Kemal, sonrasında meydana gelen ve getirilen onun adına oluşturulan fikri akımlar ayrıştırıcı dilleri sebebiyle ayrıştırıcılığın nirengi noktası haline getirmişlerdir.
Tabi Atatürk Atatürkçülük Kemalizm konuları üzerinde çokça tartışılan meseleler.
Biz burada bu ayrımcılığın son bulması için bugüne kadar yapılan teklifler arasında en makul görüş olarak kabul ettiğimiz " ne Atatürkçü ne Atatürk karşıtlarının olmadığı tarafsız tarihçi bilim adamlarının oluşturacağı bir komisyon tarafından Mustafa Kemal, Atatürk dönemlerinin yakın tarih olarak, Atatürkçülük ve Kemalizm ideolojilerininde Gazi'yle, materyalizmle, sol ideolojilerle münasebeti ve sosyal gerçeklikler yönüyle ele alınıp, milli mücadele ruhuyla ve batı medeniyetiyle ilişkisi araştırılmalı Kemalizm bu yönüyle ele alınmalı ve toplumla paylaşılmalı" şeklindeki görüşün bir an evvel hayata geçirilmesi lazım.
Bu işin suyu çıktı artık. Herkese göre bir Atatürk tarifi var.
Merhum pederim 1917 doğumludur- toplumun bir çok kesimi tarafından dedikodu babından söyledikleri" Mustafa Kemal çok iyi birisiydi. İngilizler onu öldürdüler yerine onu benzeyen birisini getirip Atatürk yaptılar" söylemi taa en başından beri söylenebilen bir konudur. Mustafa Kemal'den Atatürk e doğru seyreden tarihi süreç süreci yaşayan toplum nezdinde bu şekliyle ifade edilirken, bu değişimin oluşmasına neden olan ve değişime katkı yapan esasların belirlenmesinde fayda vardır. ayrıştırıcı dil kullanan, islam ve devlet düşmanlığına Atatürk'ü siper eden, isminin arkasına sığınanların yaptıklarını milletin önemli bir kısmı bilememektedir.
Herkes veya herkesim kendisine göre bir Atatürk profili çizerek ideolojik çalışma yürütüyor.
Devlete düşen yukarıda yaptığım teklif çerçevesinde bağımsız bir enstitü başkanlığında araştırmanın başlatılması elzemdir.
Millet artık önemli bir devlet adamının ismi üzerinden yürütülen düşmanlıkların son bulmasını ve Atatürk'ün tarihte hak ettiği yerine oturtulmasını bekliyor.
Bide, araştırmacıların üzerinde Demokles'in kılıcı gibi duran 5816 sayılı kanunun ortadan kaldırılması lazımdır. Tarih çalışmaları kanunlarla engellenmemeli.
Millet spekülasyonların son bulmasını istiyor.
Herkese göre değişen Atatürk değil
Tarihteki yerine göre bir Atatürk

YORUM EKLE