Çin'in Doğu Türkistan'daki zulmü Van'da kınandı

Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı baskı, şiddet ve işkenceler, Van’da kınandı. Sivil Dayanışma İnisiyatifi (SDİ) üyesi grup, Hazreti Ömer Camii avlusunda, basın açıklaması düzenledi.

Çin'in Doğu Türkistan'daki zulmü Van'da kınandı

           Van SDİ Dönem Sözcüsü Ali Ramazan Güler, Doğu Türkistan'da Müslümanlara yönelik her türlü şiddet ve baskıyı kınadıklarını belirtti.
Doğu Türkistan'ın uzun yıllardır asimilasyon ve yıldırma politikalarına maruz kaldığını, bu durumun dünya gündeminden saklandığını dile getiren Güler, Müslüman Uygurların her türlü hak ihlaline maruz bırakıldığını söyledi.

 


      Çin'in Doğu Türkistan'da zulüm yaptığını anlatan Güler, "Batılı kaynaklara göre Doğu Türkistan'da Çin yönetimi tarafından kurulan 16 toplama kampı bulunuyor. Bu, her Uygur ailesinden en az bir kişinin kamplarda tutuklu olduğu anlamına geliyor. Tutuklular genellikle 20-40 yaş arasındaki Uygur erkekler. Bu kamplardaki Uygurlar kendi inançlarını değiştirmeye ve Komünist Parti ideolojisine boyun eğmeye zorlanıyor." ifadelerini kullandı.

 


          “Hapishaneler, Nazi Almanyası uygulamalarını andırıyor”
Güler, "Özellikle uzun yıllardır asimilasyon ve yıldırma politikaları yürütülen Doğu Türkistan tüm dünya gündeminden saklanmakta, Müslüman Uygurlar her türlü hak ihlaline maruz bırakılmaktadır. Sincan Uygur Özerk Bölgesi Komünist Parti Sekreteri olan Chen Chuanguo'nun 2017 Nisan ayından itibaren Doğu Türkistan'daki Uygurları, hapishanelere veya zorunlu Politik Eğitim Kampları'na göndermesi ve beyin yıkamaya yönelik uygulamaları Çin için yüz kızartıcı yeni bir fiil anlamına gelmektedir. Çin'in 'eğitim kampı' olarak adlandırdığı toplama kamplarında 1-3 milyon insanın bulunduğu tahmin edilmekte. Doğu Türkistan'da inşa edilen bu büyük hapishaneler Nazi Almanya'sı uygulamalarını andırmaktadır. Evlerinden, yurtlarından, eş ve çocuklarından zorla ayrılan insanların sayıları her geçen gün artarken aynı zamanda uygulanan işkence ve zulümler neticesinde yüzlerce insan hayatını kaybetmektedir. Birçok aileye akrabalarının cesedi teslim edilmiş, ancak ölüm nedeni hakkında herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Kampların yaşam koşulları çok kötü olup, içerisinde çocukların da bulunduğu tutukluların sayısı, kampların alabileceği insan kapasitesinin kat kat üstündedir. İnsanlar, sırt üstü yatma imkânına bile sahip olmadıkları için, ancak yanlarına dönerek yatmaktadırlar" dedi.

 


            Toplama kamplarında işlenen hak ihlalleri…
Uygulanan yol ve yöntemlere bakıldığında Çin yönetiminin halihazırda bütün Uygurları 'suçlu' olarak kabul ettiği, din ve geleneklerine bağlı Uygurları 'terörist' olarak gördüğü anlaşıldığı ifade eden Güler, "Kamplardan çıkmayı başaranların ifadelerine göre toplama kamplarında mahkûmları su tanklarına daldırma, kadın tutukluların yüzlerinde ve vücutlarında sigara söndürme, bileklerinden asılan tutukluları copla dövme, elektrik verme, değişik, acı verici nesnelerle dövülme, soğukta bekletme, yoğun ve parlak ışıkla körleştirme, uzun süre gergin pozisyonda tutma, uykusuz, aç ve susuz bırakma, günlerce 'kaplan koltuğu' denen hareketsiz koltuklarda oturtma, elleri kelepçeli ve ayakları prangalı olarak dolaştırılma gibi kötü muameleler yapılmaktadır." diye konuştu.Van Bölge Gazetesi

Güncelleme Tarihi: 20 Aralık 2019, 18:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER